Öyle bir maç ki, sanki mesire yerine pikniğe geldik.

Gündüz’ün ikindi vakti, stadyum tam dolu değil, hava güzel mevsimin son güzel pazarları,millet dağda,bayırda,mangalda...

Maç motivasyonu ve ambiansı neredeyse sıfır. Tribünlere gelip destek verenlere helal diyorum. Elazığ taraftarları da yalnız bırakmamış takımlarını, onlarda uzun yoldan gelmişler.

                                                 *

Merak ya ,Bu Futbol Federasyonun Başkanı Demirören, Fenerbahçe’ye gündüz saat : 15.30’da maç verebilir mi diye soruyorum ? sıkar dimi TFF Başkanı!..

Daha 9.dakika Vitolo,Yusuf’u ceza alanı içerisinde indirdi. Orta hakem Süleyman Abay “devam” dedi, ne yani verecek değil ya penaltıyı, bu takım zaten tam 18 aydır penaltı atışı kullanmadı. Trabzonspor’un lehine penaltı verilmesi YASAK KARDEŞİM YASAK.

Değil mi ? Merkez hakem kurulunun sarışın başkanı Zekeriya Alp öyle değil mi ? Hadi söyle “ değildir ” de. Söyle de, ben de mini etek giyeyim. 

                                                 *

Ligin en zayıf ekiplerinden birini konuk eden Trabzonspor, rakibi önünde ilk 30 dakika tamamlanmadan, Olcan’ın son haftalardaki gayreti bu maçta da kendini gösterdi. Attığı nefis orta bence golün kırılma noktasıydı.

Henrique’nin kafa şutu kaleci Ivesa’dan döndü, tamamlayan Yusuf golü yaptı ama bu pozisyonda sakatlanıp yerini Soner’e  bıraktı.

Geçen hafta kırmızı kart gören Aykut Demir’in yerine sol bekte, 1461 Trabzon takımından transfer edilen ve  Elazığ önünde  ilk kez forma giyen Trabzonlu Kadir Keleş, 90 dakika boyunca sırıtmadı diyebilirim. Yalnız rakip Elazığ bunu da belirtmek lazım.

Ev sahibi ekip ilk 45 dakikada bireyselde az daha ciddi olabilseydi, ilk yarı 1-0 bitmez daha farklı biterdi.

                                                 *

İkinci yarıya maç bitse de gitsek havasında çıkan Karadeniz ekibini yine aynı kaşıntı tutunca, köy takımı görüntüsündeki Elazığ bile rakip yarı alanda top yapmaya başladı.

Giray’ın , Onur Ayık’ı ceza alanı içerisinde düşürmesine penaltı noktasını haklı olarak gösteren orta hakem Abay, diğer meslektaşları gibi niye aynı hassasiyeti Trabzonspor’a göstermedi ? diye de sormak lazım.

Vitolo’nun penaltı atışını nefis bir şekilde kurtaran Kaleci kaptan Onur Kıvrak adına, sanırım en çok Giray sevinmiştir. Onur bu penaltıyı kurtarmakla takımının da bugün onurunu kurtardı ve oyunun dönmesini sağladı.

Ardından hemen gelen Trabzon’un 2.golünde , Henrique’nin ilk kez topa akıllı vurması ve formdaki Olcan’ın  takımını adına kaydettiği 3.gol, oyunun son 20 dakikasına girildiğinde herkesi  rahatlattı. Hakemleri de, rakibi de, seyirciyi de!..

                                                  *

Trabzon takımında günün iyileri, kaleci Onur’un yanı sıra, Olcan, Kadir ve çok iyi oynayan Bosingwa oldu. Adrian ve Henrique’nin kötü görüntüleri ise devam ediyor.

Gakkoş’lar da ise göze batan oyuncu yoktu diyebiliriz. Yalnız kaptanları Trabzonlu Çağlar’ın, sol bek sıkıntısını giderebilir düşüncesiyle, ocak ayında transfer edilmesinde, bir sakınca görmüyorum.

Adrian’ın yerine oyuna giren Emre’nin, ligde attığı ilk gol, resmen Trabzonsporlu olmasını sağladı, farkı da 4’e çıkardı.

Mustafa Akçay, bu karşılaşma öncesinde Alanzinho, Janko ve özellikle Colman’ı, perşembe akşamı Polonya’da oynanacak olan Legia Varşova maçı için, tribünde oturttu.

                                                 *

Son sözüm de ,Avni Aker Stadyumunun Müdürü Beden Eğitimi öğretmeni Hüseyin Emin’e, müdürüm stadyumda üstüne vazife olmayan şeylere karışıyorsun. Benden sana bir öneri, seni ilgilendirmeyen her şeye karışma, yetki alanlarının dışına çıkma, sen stadyum müdürüsün, Özel Güvenlik Amiri, Emniyet Müdürü yada Futbol Federasyonunun gözlemcisi değil,karıştırma!..