Kimsin sen Mehmet BARANSU, her taşın altından, her taş kovuğundan, en enteresan olayların arkasından sen çıkıyorsun, bazen iddia ettiğin olayların üzerine gidildiğinde saçmalamış olduğun apaçık ortaya çıkıyor. Artık biraz frene bas istersen, bu süratle gidersen bir gün çok büyük bir kayaya çarpabilirsin, suçladığın MİT’te binlerce isimsiz kahraman canla başla görev yapıyor, bu insanlar görevlerini yaparken bir kısmı şehit bir kısmı da gazi oluyor, ama onlar yaptıkları işler sonucunda Ülkenin kazandığı başarılarda hiçbir zaman ön plana çıkıp, senin gibi şov yapmıyor, her biri isimsiz kahraman olarak kalıyor, bu sıfat ömürleri boyunca onların madalyası, kefeni oluyor.
Ülkenin Başbakanı ile senin ne sorunun olabilir ki, sen gazetecilik yapmaya çalışan bir vatandaşsın, bende senin gibi köşe yazarlığı yapmaya çalışıyorum, ülkede yapılanların çoğu da hoşuma gitmiyor ama seversin sevmezsin olayları bilmeden, araştırıp teyit etmeden, haksız yere ülkenin Başbakanı ve çok değerli MİT kurumunu açıklamalarınla zedeleyemezsin, o hakkı sana kimse vermez, o lokma sana çok büyük gelir.
MİT içerisinde bilgi aldığın şahıs veya şahıslar zavallı olanlar, onların sana verebileceği bilgiler ancak söylentiden öteye geçemez. Sen bu söylentileri alıp görev yaptığın gazetenin manşetine çıkarıyorsun, araştırmadan belgelendirmeden ortaya atıp herkesi zan altında bırakmaya, Ülkede kaos ortamı yaratmaya çalışıyorsun. Kendine göre zırva haberle MİT’i yok etmek arzusundasın, buna senin yakın dostların olduğuna inandığım Fransızlar bile bir taraflarıyla güler ancak.
O bilgileri MİT içerisinden sana getirdiğini söylediğin vatan haini asalakların, makam mevki hırsıyla kendi çıkarları peşinde olduklarını, çalıştığı kurum ve Ülkesini satanın bir gün seni de hiç düşünmeden satacağını sakın unutma.
Eli silah tutanlardan korkmadığını söylüyorsun, tabi ki korkmayacaksın onlar seni ve vatandaşlarını korumak için canlarını ortaya koyan bu Ülkenin polisi, Askeri, MİT’çisi , eğer eli silah tutan olarak mafya gruplarını kastediyorsan onu bilemem, o gruplarla bir alış verişin varsa o da seni bağlar,
Ülkede dinlenmesi gerekenler varsa, Ülkenin ve halkın geleceği açısından dinlenmeli ve tüm kirli çamaşırları ortaya çıkarılmalıdır. Bu sen olursun, ben olurum bir başkası olabilir, bu ülke yüzyıllarca ihanet, gaflet ve delalet içerisinde olan hainler ve etnik gruplardan çok çekti ve hala da çekmeye devam ediyor, eğer bir korkun yoksa dinlenmeye neden karşısın, ve sen kimsin ki seni dinlesinler, bir suçun bağlantın yoksa neden bu tepki BARANSU efendi?
Ülkede herkes kendi işini yapacak, adam gibi. MİT’in içişlerini, çalışma konularını, faaliyet ve operasyonlarını sen bilemeyeceğin gibi MİT dışında ki insanlarda (Bakanlar vs. dahil) bilemez. MİT’te çalışan herkes yeteri kadar bilgiye sahiptir, kendi işi dışında başka bir bilgiye ulaşması da mümkün değildir.
MİT, gerektiğinde her Ülke ile bilgi alışverişinde bulunur, ama kimseyi işine karıştırmaz kaldı ki arşivlerini MOSSAD’a açtığını söylüyorsun, bu edepsizliğin daniskası, bence sen aldığın bilgileri başka kimlerle paylaşıyorsun onu açıkla.
Fransa’nın Ülkemiz aleyhinde almış olduğu ahlaksız kararla, senin ortaya atmış olduğun dedikodu haber arasında ne fark bunu bir araştır. Her ikisi de Türkiye’yi haksız yere töhmet altında bıraktırıp, yargılatıp tüm dünyaya rezil etmek. Onlarda sen de yargısız infaz yapmanın peşindesiniz ama unuttuğunuz bir şey var; Eğer birazcık Osmanlı ve Türk Tarihini okumuşsanız, bu Ülkenin gerçek evlatları zamanı gelince birlik beraberlik içerisinde düşmanlarını nasıl bertaraf ettiklerini de iyi bilirsiniz.
Bu Ülkenin geleceği ve refahı için gecesini gündüzüne katarak, görev yapmaya çalışan kurum, kuruluş ve insanları elde belge olmadan fütursuzca eleştirip, terör ve geçim sıkıntısından bunalmış olan halkın önüne atmaya kimsenin hakkı yoktur. Kaldı ki her gün terör belası ve geçim sıkıntısı yaşayan, kış ortasında ailesinin karnını doyurmak ve yakacak bir şeyler ararken, üç beş kuruş kazanmak uğruna canların verildiği bu günde, bundan faydalanarak Kürt kökenli vatandaşlarımızı ayaklandırmaya çalışmak ne kadar doğrudur. Ölenlere Allahtan rahmet diliyorum, bu vatandaşların en acılı günlerinde onların masumiyetlerini kullanarak, yalan yanlış bilgilerle Devlete karşı kinlendirmek, yani ateşe benzin dökmek seni çok mu rahatlatıyor.
Gazetendeki yazıda; Askeri yetkili dün konuyla ilgili şunları da söyledi: "Ankara operasyondan önce bize sorsaydı, grupta bulunan kişilerin kimliklerine varıncaya kadar bilgiyi verirdik. Grubun PKK'lı olmadığını, kaçakçılık yapan korucular olduğunu karakol komutanı dahil üstleri de biliyordu." demişsin. Yani rahmete kavuşan bu şahısların, Bölgede görev yapan Askerlerin bilgisi dahilinde mi kaçakçılık yaptıklarını anlatmaya çalışıyorsun, eğer böyle ise o bölgede ki tüm Askeri yetkililerin Adalet önünde senden hesap sormaları gerekmez mi? Ama sen buna da bir kılıf hazırlarsın acele,
Şu anda elinde tuttuğun gazeteci kimliğin ile elde ettiğin hayal ürünü bilgileri araştırıp belgelemeden ya da teyit etmeden yayınlıyorsun, bu kimliğin bir gün sana ters teperse o gün ne yapacaksın, yanında sana inanacak kaç kişiyi bulacaksın diye merak ediyorum. Umarım o gün geldiğinde bu gün zalimce eleştirdiğin kurum ve kişilerin yardımına ihtiyaç duymazsın.
