Turgay Beşyıldız

Turgay Beşyıldız

Göz Basel, akıl Rize!

Tüm Türk futbol takımları içerisinde, Avrupa’nın dışında galibiyeti, mağlubiyetinden fazla olan tek takım olan Trabzonspor, bu unvanını bu gecede sürdürmek ve C - grubundaki  ikinci maçında, ilk puan yada puanlarını almak için FC Basel 1893’ü, bu mevsimde hasret kaldıkları deniz ve yosun kokusunun vurduğu stadyumunda ağırladı!

Her iki takımında 4 oyuncusu, bu maçtan önce sakatlar kervanındaydı. Cezalı oyuncuları ise yoktu.

İsviçreli basın-yayın mensuplarının yanı sıra,  yaklaşık 100 civarında taraftarı da İsviçre’den gelerek takımlarını yalnız bırakmadı.

Güney alt tribünün cezalı olması, taraftar desteği açısından bordo mavilileri çok etkilemiş olduğunu sanmıyorum ama tribünleri cezalı olarak bırakmak yapana hiç yakışmadı.

Çay Kur Rize deplasmanını da düşünerek, yorgun ve önemli oyuncuları Pereira, Sosa, Nwakaeme ve Kamil Ahmet’i kulübeye alan Ünal Karaman, ilk yarıda ki 1-1’lik skordan sonra, kanatlardan çok etkili olamayınca, takımın ilk yarıdaki çok etkisiz ismi Advijaj, yerini ikinci yarının başında Nwakaeme’ye bıraktı.

                                                                           ***

İlk 45 dakikada orta sahayı daha kalabalık tutan 126 yıllık Basel kulübü, 10 takımlı ligindeki takımları kendine çok rakip görmeyince, UEFA ligine ağırlık verdi.

Genelde orta blokta kaptanları 14 numaralı Stocker üzerinden, oyunu kurdurmaya çalışan teknik adamları Koller, bununla golü de buldu ama ardından Parmak’ın serbest atıştan gelen nefis golüne, sanırım şapka çıkarttı.

Sörloth ile rakibin soldan gelen ataklarını, bu oyuncuyu zaman zaman geri hatta alarak kesmeye çalışan Ünal hoca, bunun faydasını da gördü, görmedi değil ama İsviçre ekibinin oyunu forse ettiği anlar sıkıntı yarattı.

Rakibe sıkıntı yaratmayan bir kesim ise doğu bloğunun üst katındaki bordo mavili taraftarlardı, burada oturanların büyük bir bölümü, hiç kusura bakmasınlar ama karşılaşmayı sadece ve sadece izledi, halbuki gelmeyip ekran başından da izleyebilirlerdi!

İlk kez ilk 11 de sahaya çıkan İngiliz Sturridge, 4-5-1 dizilişinin en ucundaki adam olarak bu sahne de rol aldı. Takıma yavaş yavaş adapte olmaya çalıştı.

İkinci 45 dakikanın ortalarında Sörloth’un yerine oyuna giren Sosa, takımının orta sahasının daha derli toplu olmasına özen gösterdi ve takımını öne geçiren golün de sahibi oldu.

Konuk ekipte her iki yarıda Widmer ve sonradan oyunda dahil olan Okafor’un gollerine engel olamayan ev sahibi, bu 90 dakikada sahadan kötü bir skorla asla ayrılmadı.

                                                                             ***

Bordo mavililerin 137. yabancı futbolcusu olarak, en son transfer edilen Daniel Sturridge’nin ilerleyen haftalarda daha çok verimli olmasını beklerken, Basel takımın sahayı enine boyuna iyi kullanmaya çalışmasını, ev sahibin bireyselde becerikli adamları bozdu.

Genelde Basel takımı gibi orta sahayı kalabalık tutup, kontra topla çıkmaya çalışan Trabzonspor, kötü de oynamadı. İyi de mücadele etti. Bu beraberlikle Avrupa sahnesinde 34. beraberliğini alırken, Aklının biraz da pazar günü oynanacak olan, Rize deplasmanın da olduğunu yazabilirim.

Bu arada İtalyan orta hakem Marco Di Bello’nun yönetimi saygılıydı. 

Bir, kaç hata dışında günündeydi.

Basel taktiği mi?

Sivas’da soğuk rüzgar!

Basel taktiği mi?

YAZIYA YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR