KESK Dönem Sözcüsü Muhammet İkinci Haber61'e konuştu: "Asgari ücret istisnai olmalı, 50 binli rakamlar konuşulmalı"
KESK Dönem Sözcüsü Muhammet İkinci, Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun yürüttüğü çalışmalar ve asgari ücretin belirlenme sürecine ilişkin Haber61’e özel açıklamalarda bulundu. İkinci, mevcut ekonomik koşullarda açıklanması beklenen rakamların toplumun gerçekleriyle örtüşmediğini belirterek, hükümete çağrıda bulundu.
Muhammet İkinci, asgari ücretle ilgili sürecin geciktirilmesine tepki göstererek şu ifadeleri kullandı:
“Açlık Sınırında Yaşamak Halkın Her Gün Deneyimlediği Bir Gerçek”
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan'ın 'Henüz rakam açıklamak için erken' ifadeleri üzerine İkinci şu değerlendirmede bulundu:
“Rakamın açıklanması Sayın Bakan için erken olabilir. Ancak açlık sınırında yaşayan insanların her an, her dakika yaşadığı bir gerçeklik olarak bu ülke halkı tarafından bizzat deneyimleniyor ve yaşanıyor.”
“Asgari Ücret Milyonlarca İnsanın Temel Ücreti Haline Geldi”
İkinci, kamu emekçileri ve işçilerin büyük bir bölümünün asgari ücret koşullarında yaşamaya mahkûm edildiğini vurguladı:
“Dolayısıyla kamu emekçilerinin ve işçilerin geniş kesiminin asgari ücret koşullarında yaşadığı, asgari ücretin milyonlarca insanın ücreti haline geldiği bu koşullarda; bir an önce açlık sınırının üzerinde, yoksulluk sınırını gözeten bir asgari ücretin istisnai bir ücret olarak belirlenmesi gerekiyor.”
“Komisyonda Patronların İhtiyaçları Esas Alınıyor”
Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun yapısına eleştiriler yönelten İkinci, şu değerlendirmede bulundu:
“Ama biliyoruz ki dağ yine fare doğuracak. Çünkü asgari ücret tespit komisyonunda işçilerin, insanlarımızın ihtiyaçları değil patronların ihtiyaçları esas alınacak. Dolayısıyla hükümet yetkilileri her defasında kendisini bir hakem gibi değerlendiriyor. Oysa asgari ücreti belirleme yetkisi tamamen hükümete aittir. Sorumluluk hükümetin kendisidir.”
“İşçiye Verilmeyen Destek Patronlara Sağlanıyor”
Bütçe politikalarına da dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:
“Bütçeden işçilere verilmeyen destek, onların maaşlarında yapılmayan iyileştirmeler; patronlara teşvik, destek, katkı ve çeşitli kolaylıklar ile yapılıyor. Her sene patronların vergilerinin affedildiğine şahit oluyoruz.”
“Sayın Bakan Topu Taça Atmasın”
Hükümete çağrıda bulunarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Dolayısıyla Sayın Bakan topu taça atmasın. Bir an önce insanların ihtiyacına cevap verecek, insanlarımızı rahat bir nefes aldıracak asgari ücreti belirlesin ve insanlar rahat bir nefes alsın.”
“Enflasyon Rakamları Çarşı Ve Pazarla Uyuşmuyor”
Enflasyon verilerine de değinen İkinci, TÜİK rakamlarının halkın yaşadığı gerçeklerle örtüşmediğini belirtti:
“Enflasyon rakamları konusunda bir çarpıklık, bir manipülasyon yapılıyor. Adeta hükümet yetkilileri harikalar diyarında yaşıyor. Oysa halkımız cehennemin içinde açlık ve yoksullukla boğuşuyor. TÜİK’in rakamlarla ifade edilen enflasyon rakamlarının çarşının, pazarın rakamlarıyla asla uyuşmadığını hepimiz bizzat yaşıyoruz.”
“27–28 Bin Liralık Asgari Ücret Kabul Edilemez”
Açlık ve yoksulluk sınırlarına dikkat çekerek, şunları söyledi:
“Bu ülkede 4 kişilik bir aile için açlık sınırı 35 bin liralara dayanmış vaziyette. Bu rakamın söz konusu olduğu yerde, eğer bir ülkede asgari ücret normal ücret haline gelmişse ve hâlâ 27 bin – 28 binli rakamlar konuşuluyorsa bunu kabul etmek mümkün değildir.”
“Asgari Ücret İstisnai Olmalı, 50 Binli Rakamlar Konuşulmalı”
İkinci, asgari ücret anlayışının tamamen değişmesi gerektiğini belirterek açıklamasını şöyle tamamladı:
“Yapılması gereken düzenleme şudur: Önce asgari ücreti olağan, normal herkes için taban ücret olarak gören bir anlayışı terk edeceksiniz. Bunu istisnai bir ücret olarak göreceksiniz. Ondan sonra da asgari ücreti açlık sınırının üzerinde, 50 binli rakamlara ulaştıracaksınız. Dolayısıyla iki tane asgari ücretin yoksulluk sınırının üzerinde bir ücrete ulaşacağı rakamları esas alacaksınız.”