Trabzonspor’un Teknik Direktörü Şenol Güneş, bugün Mehmet Ali Yılmaz Tesisleri’nde basın toplantısı düzenleyerek gündeme yönelik değerlendirmelerde bulundu.

Güneş’ten çarpıcı mesajlar

“Yerimizi ve sorumluluğumuzu biliyoruz”

“Tuzağa düşmeyin”

“Hakemler gelişti ama hata yapıyorlar. Ancak hakemlere baskı yapılmasını ve hakemlerin de baskı yapanların tarafına geçmelerini doğru bulmuyorum”

“Hiçbir maçta haksız puan almadık”

“Beşiktaş renkli bir takım iyi futbol oynuyorlar. Fenerbahçe de öyle. Kupada Turu geçecek sonuç bizim için makbuldür. İki maçın da fair play ruhu içerisinde geçmesini ve hak edenin alkışlanmasını bekliyorum”

“Türk futbolu için iyi oyuncu ve iyi takım rol modellerini ön plana çıkartmalıyız. Kötü niyetlere prim tanıyan bir ülke olmak istemiyoruz”

“Taraftar bu takımın sahibidir. Ancak bu her şeyi sahiplenmekle olur.

“İç transferde imza konusu bir daha açılmamak üzere kapanmıştır. Üzerinde konuşmak da gereksizdir”

“Camia olarak haddimizi bilmeliyiz. Yoksa elimizdekini da kaybederiz.”

“Liderlik karşımıza rakip olarak çıktı”

“Alacağımız sonuçlar değil, ürettiklerimiz ve verdiğimiz mesajlar bizi büyütmeli”

“Aşırı övgüden de rahatsızım. Bana haksızca verilen bir şey beni üzer”

Ligin ikinci yarısına iyi niyet dilekleriyle başladıklarını belirten Güneş, “Sadece bizim için değil Türk futbolu için iyi dileklerde bulunmuştuk. İlk maçımızda berabere kaldık. Kazanmamız gereken bir maçta puan kaybı yaşadık. Şansızlıklar, diğer sebepler ve sürprizler buna etki etti. Üzülmemiz normal. Çünkü iki puan kaybetmeyi hak etmedik. Ama rakibi aldıkları bir puan için tebrik ettik. Bunun yanı sıra maçla ilgili eleştiriler yapılacaktır. Bunun üzerinden spekülasyon yapmayı, beklentileri olanların, politikası olanların bu duruma kendi düşüncelerini kanalize etmelerine izin vermeyeceğiz. Lig bir maraton. İnişler, çıkışlar olur. Bu doğal. Bunu bütün kesim biliyor. Ama ortaya çıktığında beklenmeyen bir durummuş gibi davranılıyor. Bu işin ve çıkışlar her takım için geçerli” dedi.

Sezon başında büyük takımların şampiyonluk için adının geçmesinin normal olduğunu belirtiklerini hatırlatan Güneş, “Ancak bir takımın şampiyon olacağını da söylemiştik. Hatta bu yarışa Bursaspor ve Kayserispor’un da ortak olabileceğini söylemiştik. Şu an itibariyle biz biraz avantajlıyız. İlk 5 içinde olmak için avantajımız var. İlk 3 için daha avantajlı olmak için çalışacağız. Şampiyonlar ligi ve şampiyonluk için ilerleyen dönemlerde avantaj sağlamaya çalışacağız. Böyle bakarsak daha rahat çalışırız. Ayak oyunları yapmaya çalışanların tuzağına taraftarlarımız düşmemeli. Bütün camialar tarafından hak edildiğinin söylenmesinin ardından bu takımın şampiyon olmasını istiyorum. Diğer türlü hep bir şaibe söylentisi olacaktır. Bu kulübün ilkeli, dürüst, fark yaratan bir takım olma düşüncemizin arkasında direneceğiz. İyi oynuyoruz. Kimseyi suçlamadan, ayak oyunlarına girmeden bunu yapmaya çalışıyoruz. Kazandığımızda seviniyor, kaybettiğimizde üzülüyoruz. Hak ettiğimiz puanı kaybetmenin üzüntüsünü yaşıyoruz. Bazen hak etmediğimizde sinirleniyoruz. Bu insanın doğasında var. Hiçbir takım sonucu garanti edemez, ama güzellikleri sunmayı garanti edebilir” diye konuştu.

Hakemlerle ilgili çok konuşulduğunu ifade eden Güneş, “Hakemler gelişti ama hata da yapabiliyorlar. İyi niyet, kötü niyet sorgulaması olabilir. Mesela yerel medya kötülerken, Fenerbahçe’yi seven biri haklı olduğunu söyleyebilir. Hakemlere baskı yapılmasını doğru bulmuyorum. Bu genel bir ifadedir. Sadece bu maçla ilgili değildir. Hakemlerin maç içinde zaman geçirmelere, sertliğe izin vermemeleri gerektiğini hep söyledim. Saha içinde hakemin her kararı doğru olmayabilir. Ama art niyetliliği tartışılırsa sadece hakemler değil Türk futbolu zarar görür. Sahiplenmeyi de doğru bulmuyorum. Onların sahipleri var. Hakem kurulu elinden geleni yapar. Bu konuları speküle etmemeliyiz. Speküle edip kazananları zaten futbol aydınları konuşur. Bizim takımımız futbol odaklı. Sahaya çıkıp emek veriyoruz. Emek verenlere de saygı duyuyoruz. Ankaragücü’nü tebrik ettik. Bizden iyi oynamadı ama kapasitesi ölçüsünden iyi oynadı. Bir emek verdi. Saygı duyuyoruz. Hiçbir takım için zayıf ya da güçlü yorumunu yapamazsınız. Bütün maçlara bakıldığında hep kazanmaya yakın olan tarafız. Ama kaybettiğimiz maçlar oldu. Kalitemiz ve kapasitemiz var. Başarmak için gücümüz var. İnançlıyız, cesuruz. Kazandığımızda sevinmeyi, kaybettiğimizde üzülmeyi yerinde yaptığımızı düşünüyorum. Futbol oynarken gelişen bir takımız. Üzüntü ve sevinçlerimiz gelecek maçlara olumlu yansıyacaktır. Bütün oyuncularım kendilerini takımın bir parçası olarak hissediyorlar. Art niyetli değiller. Bazen beklentileri ortaya koyamadıklarında üzüntü ve tepkileri olabiliyor” yorumunu yaptı.

Bütün takımların farklı yöntemlerinin olduğunu söyleyen Güneş, “Devre arasında Fenerbahçe transfer yapmadı. Galatasaray ve Beşiktaş çok transfer yaptı. Beşiktaş renkli bir takım. Avrupa Kupası gibi zorlukları vardı. Ligde sıkıntılar yaşadı. Büyük paralar harcadı. En pahalı ve zengin takım diyebiliriz. Sonucu ne olursa olsun seyir zevki veriyor ve tribünlerini dolduruyor. Beşiktaş’la kupada oynayacağımız maçta turu geçecek her sonuç bizim için makbuldür. Önümüzdeki iki maça baktığınızda Fenerbahçe maçı daha önemlidir. Lig maçıdır çünkü. Ama Beşiktaş maçını önemsemiyoruz anlamına gelmez bu durum. Fenerbahçe de renkli bir takım. Üst üste iki güzel maç yapacağız. Hak edenin alkışlanmasını istiyorum” açıklamasında bulundu.

Futbolda işini iyi yapanları alkışlamak gerektiğine vurgu yapan Güneş, sözlerini şöyle sürdürdü; “Bir genelleme daha yapmak istiyorum. Bir takım değişimler oluyor ama eski saplantılar hep öne çıkıyor. İyi oyuncu rol model öne çıkarmakta zorlanıyoruz. İşini iyi yapanı alkışlamak futbolu güzelleştirir ve geliştirir. Bir oyuncu iyi değilse zorlamak sürekli arkasından itmek şiddeti beraberinde getirir”

Burak’ın ıslıklanmasını doğru bulmadığını belirten Güneş, “Taraftarımız bizim sembolümüzdür. Takımı sahiplenerek sembol olunur. Çocuğunu döven, sokağa atan anne-baba olmaz. Aksi ihanet olur. Saygınlığı ortadan kaldırmak olur. Buna izin vermeyen taraftarlarımız var. Kim gelirse gelsin, burada nasıl tutulabilir diye düşünmek gerek. Gitmelerine sebep olarak gösterilmesine izin vermemeliyiz. Burası sosyal bir şehirdir. Olumsuzlukları yine biz temizleyeceğiz. Ayrık otlar çoğalırsa bulunduğunuz ortam kirlenir” dedi.

Ankaragücü maçında yaptığı oyuncu değişikliklerine de değinen Güneş, “Colman’ın idman eksiği vardı. Oyun içindeki temposu düşmüştü. Yorulmuştu. Yeteneği dolaysıyla olumlu işler yapacağını düşündüm. Bunun yanı sıra Yattara ve Burak’tan birini değiştirmek zorundaydım. Orta sahayı kalabalık tutmak istedik. Colman çıkarken tepki göstermiş olabilir ama bu tepkisi kaçan gollere ve oyunaydı. Sahaya giren oyuncuyu değerlendirmek olmaz. Sezer niye girdi? O niye çıktı? demek yanlış. Bu çağın eleştirisi değil bu. Doğaldır ki, herkes birilerini eleştiriyor. Bunu bir kaos ortamı durumuna getirmek zarar verir. Eleştiri tamam ama bir oyuncuya sahip çıkacağım diye takım içinde huzursuzluk yapmak yanlış. Oyuncuların hataları olacaktır, biz de hata yapıyoruz. Bir başka konuda Brozek kardeşlerin kadroda olmamasıydı. Brozek kardeşlerin Antalya’da hazır olmadıklarını gördük. Sonra ülkelerine gitmeleri için kendilerine izin verdik. Geldikten sonra birkaç idmanla sahaya çıkmalarının verimli olmayacağını düşündük ve kadroya almadık. Tabi onlar olmayınca, ‘Olsalar daha iyi olurdu’ dendi. Maç galibiyetle bitse böyle denmeyecekti. Herkesin görüşünü dinlerim ama doğru bildiğimi uygulamak zorundayım. Örneğin maç sonrası Colman’ı niye oyundan aldın diyen de vardı, niye o zamana kadar tuttun diyen de vardı” şeklinde konuştu.

Takım içindeki oyuncuların sözleşmelerinin uzatmasıyla ilgili gündem oluşturulduğunu da sözlerine ekleyen Güneş, “Bu durum bizim için kapanmıştır. Böyle bir konuyu asla düşünmüyoruz. Bununla ilgili değerlendirmelerde bulunmak İstanbul’daki arkadaşların yorumlarına alet olmaktır” ifadelerini kullandı.

Taraftar tepkisinde çok ani değişimler olduğunu sözlerine ekleyen Güneş, sözlerini şöyle sürdürdü; “Bu konu ya yönetimle ilgili, ya bizle ilgili, ya da siz basın mensuplarıyla ilgili. Takımı nereye koyduğumuz belli değil. Bir bakmışsınız oyuncuyu Messi’ye benzetiyorsunuz, bir bakmışsınız takımı Barcelona’ya benzetmişsiniz. Haddimizi bilelim. Yoksa yanlışa düşeriz. Dizileri çok izliyoruz. Öyle olmak isteyebiliriz ama dengeyi kuramazsak mutsuz oluruz. Ani değişikliklerin sonucu bu. Değerimiz yükseliyor ama bir anda en tepeye çıkamayız. Bu dengeleri çok konuşmamak gerek. Kafaları karıştırmamak gerek. Övgüler de aynı şekildi. Bunu bekliyordum. Bazı gazetelerde çok yer alıyorsunuz. Bazılarında ise yer almıyorsunuz. Kimi yer vermiyor, kimi çok övüyor. Kendilerine göre uygun durumda yakaladıklarında fırsatı değerlendiriyorlar. Bu bize zarar verir. Kapasitemiz belli. Gücünü en iyi şekilde ortaya koymuş oyuncuyu yok etmeye yönelik yazılar, eleştiriler, hareketler yanlış. Biz lideriz havası atmıyoruz. Dev aynasına bakmıyoruz. Ankaragücü müsabakasında, kupa maçına oranla daha iyi oynamamıza rağmen puan kaybı yaşadık. Kısır döngü içinde hatalar yapıyoruz. Çok pozisyon ürettik atamadık. 3-0 yendiğimiz Karabükspor maçında daha mı çok pozisyon bulduk. Hayır. Bu tartışmaları olumsuz hava yaratmak anlamında yapmayalım. Diğer medyanın ne yazdığıyla ilgilenmiyorum. Sizinle paylaşıyorum. Oyuncularımla zaten paylaşıyorum. Kimseyi suçlamıyoruz. Yapılan emeğe saygısızlık varsa eleştiririm. Kimsenin hata yapmadığı bir sistem görmedim. Kötü niyetli işlerin yapıldığı sistem gördüm”

Teknik Direktör Şenol Güneş toplantının geri kalan kısmında basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Soru: Heyecan yaratmak isteyenler, Beşiktaş ve Fenerbahçe’yi yukarıya çekmeye çalışıyor mu? Lider Trabzonspor’un tribünleri dolmuyor. Oyuncu ıslıklanıyor. Bu konuda neler söylersiniz?

İkinci sorudan başlamak istiyorum. Şehir ve camia bütünlüğü sağlanamamış. Geldiğimiz günden bugüne mesafe alamamışız. Bu düşünceler değişmeli. Değişmezse ben değişeceğim. Yapılan çok kolay yıkılıyor. Oyuncu oynarken kafası tepkilere takılıyor. Bu kadar müdahale olmaz. Trabzonspor taraftarının medyanın, yönetimin, hocanın yerini bilmesi gerek. Taraftar grupları ne yapmalıyız diye düşünmeli. Sorun çıkarmasınlar, kulübe yardımcı olsunlar. Takım üzerinde etkili olmaya çalışmak taraftarlık değildir. Bir yıldır yapılanma için uğraşıyoruz, şimdi konuştuğumuz konuya bak. Başka bir oyun var demek ki, ben bu oyunda olmam. Doğru olan buysa, hep birlikte tribünden küfür edelim. Sabırla desteklemelerini ve sevmeleri gerektiğini söyledim.

Şampiyonluk yarışında Fenerbahçe, Beşiktaş ve Galatasaray’ın olmasını ben de isterim. Birini geri bırakmasınlar. Üçü de birbiriyle yarışırsa bizim işimiz kolaylaşır. Eğer yukarı çekmek istiyorlarsa üçünü birden çekmeye çalışsınlar. Eskişehirspor ve Gaziantepspor’da geliyor. Yarış heyecanlı olsun. Yarışta geri kalmak olabilir, ama öne geçmek için diğer güçleri öne itersen doğru olmaz.

Soru: Ayak oyunları dediniz. Biraz açar mısınız?

Gazetelerde yazılıp çizilenler, imza atılıp atılmamış olması. Bunun gibi yönlendirmelere adlanılmamalı. Taraftarın takımına sahip çıkması gerekir. Beşiktaş camiası takımına sahip çıkıyor ve tribünleri dolduruyorsa, bizim taraftarımız daha fazlasını yapmalı.  Ben her şeyi doğru yapmıyorum. Eksik yaptığımızda bizi tamamlayın. İyi yaparken beni översen ben rahatsız olurum. Param varken para veriyorsun. Param yokken para vermiyorsun?

Soru: Verilmeyen penaltı ya da ayak oyunları konusunda yönetimden bir açıklama neden yapılmıyor?

Ayak oyunları hep vardı demedim. Bunları önlemek gerek. Saha içinde ve saha dışında da olabilir. Mevcut olan bir şey var. Gazeteler İstanbul takımlarının etkisinde kalacaktır. Onlar daima öndedir. Geride kalmalarında destek gelebilir. Eleştirirken desteklerler. Biz şampiyon olsak da gazetelerde onlardan daha geride kalırsınız. Bu tarafında durmuyorum ben. Tribüne gelen seyircimiz rakiplere baskı kurmak istiyorsa takımına sahip çıkmalı. İstanbul’da bunu yaptık centilmence. Gelince destekle. Başkasının fikirleriyle gelme bana. Sen aileden birisin. Böyle yaparsan bana zarar verirsin. Beni incitirsin.

Soru: Geldiğinizde Trabzonspor’un durumu ortadaydı. Takımı toparladınız. Ankaragücü maçında gördük ki, bir takım sıkıntılar yaşandı. Ben bu oyunun içinde olmam dediniz. Yönlendirici biri mi var diye düşünüyorsunuz?

Söylemek istediğim şu. Maçtan sonra medya tarafından verilen bazı mesajlar doğru değil. Bizim verdiğimiz mesajlar tam anlaşılmıyor. Eleştirirken dikkatli olunması gerek diyorum. Mükemmel değiliz. Hak ettiğimiz bir oyun sonrasında puan kaybedip bunları yaşıyorsak, haklı bir yenilgi aldığımız zaman ne durumda olacağız. Geldiğimizde camianın bütünlüğünden müthiş etkilendim ve bunun için çalışıyorum. Yola çıkarken ki hesabımızın peşindeyiz. Seyirci alkışlayacak. Medya, fikirlerini speküle etmeden aktaracak. İstanbul’dakiler Beşiktaş ve Fenerbahçe’yi itiyorsa, sen de beni iteceksin. Yanlış bir beyanın peşinden gitmenin bize faydası olmaz. Başarıyı sahiplenelim, ama övgüyü abartmayalım. Herkes takımın bir parçasıdır. Ben de bunlardan bir tanesiyim. Seyirci, oyuncu, yönetim ve medya olmasa ben burada hiçim. Buradaki yetkimi ve etkimi biliyorum ve bunu kullanmak istiyorum. Kimseyle sorunumuz yok ve bu yarışa devam edeceğiz. Elbirliği içinde olacağız. Taraftar tepkisiz kalsın demiyorum. Anlık bizim de tepkilerimiz oluyor. Heyecan olacak. Ama bu zarar verici boyutta olmasın. Oyuncularımız iyi niyetli. Bu bilinsin. Mesajları ben kontrol edemem. Olumlu mesajların yansımalarının olumlu olduğunu da gördük. Beyanlar önemli. Yanlışlar düzeltilir. Duruşumuz belli. Futbol ayak oyunlarıyla oynanıyor, ama benim bir çizgim var. Adam diyor ki, çok efendisin. Ne yapayım hakem mi döveyim. Tekrar tekrar söylüyorum, hakemlerin baskı altına alınmaması gerek, hakemlerin de baskı yapanların tarafında olmaması gerek.

Soru: Ayak oyunları var diyorsunuz. Bu perde arkası oyunları Trabzonspor’u hedefinden alıkoyarsa ne olur?

Varsayımla hareket edersek yanılırız. İç transferi kapattık. Bunu birileri kullanacak. Ama biz kullanmayalım. Bizim medyamız kullanmasın. Beni övgü de rahatsız ediyor, haksız kazanç da. Şimdi ben desem ki, Beşiktaş maçında da bizi hakem doğrayacak, eğer çıkarsa adam haklıymış, çıkmazsa önemli değil. Böyle bir anlayışta olmayacağız.

Soru: Devre arasında forvet transferi oldu. Bu mevkideki sıkıntı bu maçta da vardı. Daha hazır bir oyuncu neden tercih etmediniz. Teofilo’nun geri dönüşü olabilir mi? Trabzonspor’a Anadolu takımları tarafından sempatiyle bakılıyor. Jaja iyi oynuyor ama aşağılayıcı bir tavır seziliyor. Bu konularda neler söylersiniz?

Jaja iyi niyetli. Her hareketini aşağılayıcı görmemek gerek. Öyle olsa top kaybetmezdi. Hücuma yönelik oynuyor. Etkili kullanmadığı her top rakibe atak olur. Teofilo’nun dönüşü yok. Başka bir takıma transferi gündemde.

Bizim takımda forvette acil bir ihtiyaç yok. Ankaragücü maçında çok pozisyona girdik. Umut’un yanına bir oyuncu gerek. Umut olmazsa sıkıntı yaşayabiliriz. Pawel hazır değildi. Biraz koşunca ayakları şişmişti. Mehmet daha hazırdı. Kendilerini ve takımı tanımaları zaman alacaktır. Gol atabilseydik bunları konuşmayacaktık. Galatasaray maçında seyircinin psikolojik baskısı vardı. Bizim maçta bunu göremedim. Pawel’i oynatsak ve bir şey veremese, “Niye oynattınız, hazır değildi” diyebilirdiniz. Her şey denebilir. Yapıcı olmak gerek. Bu hafta kimin oynadığı değil, neden puan kaybettiğimiz önemliydi. Bunun da sorumlusu benim.

Soru: Ceyhun 18’e giremedi. Bunun nedeni performans düşüklüğü mü? Burak’ın performans düşüklüğü mevkisiyle alakalımı?

Ceyhun stoperdi. Orta sahaya aldığımızda fizik gücünü kullanıyor ancak tekniği eksik olduğu için top kullanmakta sıkıntı yaşıyordu. İkinci yarının başında koordinasyonda sıkıntı yaşadı. Yağ ve kilo verdi. Şimdi toparlamaya başladı. Orta sahada kullanacağımız oyuncu Colman olduğu için yedeği olarak Sezer daha hazırdı. Ceyhun beğendiğim bir oyuncu. Sezer alternatif oyuncuydu. Engin olmayınca onu değerlendirdik. Barış’ı da kadroya almadık.

Burak solda da iyi oynuyor. Bu maçta da pozisyonlar buldu. Özellikle ilk yarıda iyi bir pozisyonu vardı. Sahamızda zorlanıyor. Rakiplerin oyun yapısıyla olabilir. Psikolojik olabilir. Bu konuda herkes ona yardımcı olmalı.

Soru: Sakatlığı bulunan Egemen’in son durumu nasıl?

Egemen’i riske etmedik. Sakatlıktan korktuk. Dünkü idmanda ayağında biraz gerginlik oldu. Bugün durumuna bakacağız. İyiyse kadroya alacağız.