CHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun ABD ziyaretine ilişkin gazetecilerin sorularını yanıtladı. "Kılıçdaroğlu'nun ABD'de cemaat ile bir görüşmesi olacak mı?" sorusuna Loğoğlu, "Programda öyle bir temas öngörüldüğüne dair herhangi bir unsur yok" yanıtını verdi. 'Talep gelebilir mi?' şeklindeki soruya Loğoğlu'nun cevabı şöyle oldu: 'Onu sayın Fethullah Gülen hocaya sormak lazım değil mi?"

 

Loğoğlu, Meclis'te düzenlediği basın toplantısının başında, kadına yönelik şiddetin son yıllarda arttığına dikkati çekti.

 

Türkiye-Mısır ilişkilerinde gelinen noktanın üzücü olduğunu belirten Loğoğlu, burada sorumluluğun büyük bir kısmının Türk hükümetine düştüğünü iddia etti.

 

Başbakan Erdoğan'ın, Mısır'daki yargıya ilişkin değerlendirmelerini hatırlatan Loğoğlu, "Sanki kendi ülkesinde yargı bağımsız, mahkemeler tıkır tıkır işliyor da... Böyle bir adalet sistemine sahip olan bir Başbakan gidiyor Mısır'daki yargıyı eleştiriyor. Mısır'ın tepkisi buna maalesef ağır oldu" dedi.

 

Türkiye'nin Kahire Büyükelçisi'nin kendi ve söz ve davranışlarından dolayı sınırdışı edilmediğini vurgulayan Loğoğlu, şunları kaydetti:

 

"Türkiye'nin bugün Suriye'de büyükelçisi yoktur, İsrail'de büyükelçisi yoktur. Bugün itibarıyla veya birkaç gün sonra da Mısır'da büyükelçisi olmayacaktır. Ermenistan ile diplomatik ilişkimiz yok. Orada da büyükelçi yoktur. Dolayısıyla Türkiye'nin çevre ülkelerinin önemli bir kısmında diplomatik temsilcileri yok durumuna düşmüştür. Bu değerli yalnızlığın herhalde bir başka ifadesi, tezahürü olsa gerek."

 

 

Faruk Loğoğlu, İran'ın nükleer programı konusunda Cenevre'de ara anlaşma imzalandığını hatırlatarak, "Bir noktada bölge tabiri caizse Mersin'e giderken, AKP hükümeti tam tersine gitmektedir. AKP hükümeti bölgedeki gerginlikleri ve Türkiye'nin yalnızlığını marjinalleşmesini derinleştiren, pekiştiren adımları peş peşe atmaktadır" dedi.

 

İran ile nükleer program konusunda varılan anlaşmanın İran'ın Suriye konusunda yapabileceği katkının önünün açacağının düşünülmesi gerektiğini belirten Loğoğlu, Türk hükümetinin bu bağlamda Cenevre sürecine destek vermesi gerektiğini söyledi.

 

Loğoğlu, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun İran ile varılan mutabakata ilişkin, "en sorunlu, karmaşık konuların bile müzakerelerle çözülebileceğine"ne ilişkin açıklamalarını eleştirerek, "Artık günaydın mı diyeyim, iyi akşamlar mı diyeyim. Keşke bu düşünceyi Suriye, Mısır konusunda kendisinin de tatbik etmesi.... İran konusunda varılan mutabakatta maalesef Türkiye'nin ismi de yoktur, cismi de yoktur" şeklinde konuştu.

 

 

Loğoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun ABD ziyaretine ilişkin gelişmelerin sorulması üzerine, bu ziyarette kongrede temsilciler meclisi üyesiyle görüşeceklerini, senato için hala haber beklediklerini, Beyaz Saray ve Dışişleri Bakanlığı ile de değişik seviyelerde temasları olacağını bildirdi.

 

Kılıçdaroğlu'nun 3 ayrı düşünce kuruluşunda sunuş yapacağını belirten Loğoğlu, ayrıca kongrede önemli mevkide olana bir temsilciler meclisi yetkilisiyle de görüşme olacağını söyledi. Loğoğlu, Yahudi kuruluşlarıyla bir araya geleceklerini, Washington Post yönetimiyle Genel Başkan'ın bir görüşmesi olacağını belirtti.

 

 

"Esas neden AK Parti'nin başkanlık sistemindeki ısrardır. Bu engeli geri çekmiş, bundan vazgeçmiş olsalardı herhalde komisyonun çalışmaları çok daha hızlı, verimli bir şekilde devam edebilirdi. Bu engele rağmen 60 kadar madde üzerinde anlaşmaya varılmış olması bizim bu savımızı teyit eden bir gerçektir. Ben sayın Meclis Başkanımıza saygı duyarım. İşgal ettiği makama da bir sözüm yok. Fakat Meclis Başkanı'nın görevi sonuna kadar başında bulunduğu bu komisyonun çalışmalarını sürdürmeye çalışmak olmalıdır. Pes etmemelidir. Pes etmesi, vazgeçmesi, 'bunun başkanlığından çekiliyorum' demiş olması ancak ve ancak iktidar partisinin görüşleri doğrultusunda hareket ettiği izlenimi verir. Bu Türkiye'ye yapılan bir iyilik değildir. Türkiye'nin yeni bir anayasa ihtiyacı vardır. Hiçbir parti, AKP dışında 'bu komisyonun çalışmalarından vazgeçelim, bırakalım, olmuyor' dememektir. Hepsi buna devam etmek istemektedir. Özellikle CHP bu konuda kararlı ve ısrarlıdır. O bakımdan ümit ederim ki belki biraz fazla idealist, fazla optimist bir beklenti olabilir sayın Meclis Başkanı'nın bu görüşünü değiştirip, komisyonun çalışmalarının sürmesinin sağlaması."

 

Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç'ın yeni anayasa çalışmalarına ilişkin sözlerine ilişkin olarak da Loğoğlu, şu ifadeleri kullandı:

 

"Anayasa Mahkemesi, Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nun başkanı değildir. Anayasa Mahkemesi başında bulunduğu mahkemenin ilk kelimesi olan anayasa konusunda daima saygılı davranmak durumundadır. Bu açıklamalar anayasa oluşturma sürecine herhalde bir katkı yapmayacaktır. Zaten Anayasa Mahkemesi Başkanı bu alışkanlığı birçok konuda göstere gelmiştir. Kendisine ait olmayan, kendisine düşmeyen konularda bu tür açıklamalarda bulunması hepimizin umduğu, beklediği, arzu ettiği demokrasi ve özgürlükleri koruyan ve geliştiren bir anayasa oluşturulması şansının önüne bir başka engel oluşturmaktadır. Onun için bunu gereksiz ve yersiz bulduğumu burada söylemek durumundayım."

 

 

"Kılıçdaroğlu'nun ABD'de cemaat ile bir görüşmesi olacak mı?" sorusuna Loğoğlu, "Programda öyle bir temas öngörüldüğüne dair herhangi bir unsur yok" yanıtını verdi.

 

Loğoğlu, "Talep gelebilir mi?" sorusuna ise "Onu sayın Fethullah Gülen hocaya sormak lazım değil mi?" sorusuyla karşılık verdi.

 

AK Parti'den, "Türkiye'yi gidip şikayet ediyorsunuz" şeklinde eleştiri aldıklarını belirten Loğoğlu, CHP'yi anlatmaya gittiklerini ifade etti. Loğoğlu, "Türkiye'nin AKP'den ibaret olmadığını, CHP'nin iktidara talip her konuda görüşü, programı, projesi, vizyonu olan bir parti olduğunu anlatmaya gidiyoruz" diye konuştu.