"En büyük meydan Taksim değil"

Başbakan Erdoğan MÜSİAD'ın iftar yemeğinde yaptığı konuşmada Mısır'daki olaylara değindi ve "Birkaç yıl sonra oradaki darbecileri kimse hatırlamayacak" diye konuştu. Erdoğan, ayrıca Gezi Parkı olaylarına işaret ederek "En büyük meydan Taksim değil, Kazlıç

"En büyük meydan Taksim değil"

Başbakan Erdoğan MÜSİAD'ın iftar yemeğinde yaptığı konuşmada Mısır'daki olaylara değindi ve "Birkaç yıl sonra oradaki darbecileri kimse hatırlamayacak" diye konuştu. Erdoğan, ayrıca Gezi Parkı olaylarına işaret ederek "En büyük meydan Taksim değil, Kazlıçeşme. Kazlıçeşme'den büyük meydan var, o da sandık" dedi. Erdoğan anayasa çalışmaları ilgili olarak muhalefet partilerine yaptığı çağrıyı yineledi: "Gelin  birlikte adım atalım."

Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:

BÜTÜN DARBELER GAYRİMEŞRUDUR
Bizim Türkiye olarak bütün çağrılarımıza, uyarılarımıza rağmen hem dünya üzerinde hem İslam coğrafyasında adaletsizliği körükleyen işler son sürat devam ediyor. Mısır'da yaşanan olaylar bölgenin gelişmeleri açısından maalesef çok ciddi komplikasyonlara sebep olacak. Bosna, Filistin'e takınılan çifte standart kalpleri yaralamışken Mısır'a takınılan tavır kalplerdeki yaraları daha da derinleştirilecektir. Bize günler boyunca Tahrir Meydanı'nı gösterdiler. Tahrir Meydanı'nda gösterilerin olması bir darbeyi meşru hale getirmez. Eğer meydanlar bir göstergeyse o zaman Adeviye Meydanı'nı nereye koyacaksınız? Her Cumhurbaşkanı seçiminden sonra meydanlarda bu tür gösteriler oluyorsa hemen darbe mi olacak? Biz Türkiye olarak çok net bir ilkeden bahsediyoruz, iktidarda kim olursa olsun her darbe gayrimeşrudur. Eğer Mısır'da Muhammed Mursi değil de, seçimle gelmiş olmak kaydıyla şu andaki yönetim olsaydı ve darbe yapılsaydı biz hiç şüphesiz o darbenin de karşısında yer alırdık.

ALLAH'IN DA BİR TUZAĞI VARDIR
Biz Türkiye olarak yakın tarihimizde maalesef 4 darbe yaşadık. Her darbe farklı kesimleri hedef aldı. Her darbenin mağdurları olduğu gibi darbeden rant sağlayanlar da oldu. Ancak zaman geçtikçe halk sandıkta tepkisini çok net ortaya koydu. Darbeleri reddettiğini gösterdi. Bazıları darbeleri demokratik darbe diye nitelendirebilir. Darbeleri makul, haklı görenler kendileri için bir kazanç kapısı olarak görenler olabilir. Ama insan olmanın, insanlık onuru taşımanın gerektirdiği ama, ancak, lakin demeden her darbeye karşı çıkmak, kınamak ve gayrimeşru görmektir. Geçmişte darbeler askerin sokağa çıkması, sıkıyönetim ilan etmesi, televizyon, radyo kanallarını işgal etmesiyle gerçekleşiyordu. Bugün ise medya, sosyal medya illegal gösterilere zemin hazırlıyor ve silahlı güçler onun arkasından gelebiliyor. Bu projelerin hesaba katmadığı bir nokta var. Onların nasıl bir tuzakları varsa Allah'ın da bir tuzağı, halkların da bir tuzağı vardır. Onlar kaosun değirmenine su taşıyabilirler, çok paraları olabilir. Onlar arkalarına sosyal medyayı, uluslararası güçleri, sermayeyi alabilir. Ama milletin bir duası bütün bu oyunları, tuzakları altüst etmeye ziyadesiyle yeter.

DOLAR'LA AVRO İLE HAYAT UZAMAZ
Biz herzaman dik duracağız. Hakkın ve haklının yanında duracağız. Ben burada tüm milletime, tüm insanlığa şunu haykırıyorum: Omurgalı olalım. hayatımız vaadedilen süre ne kadarsa o kadar olacaktır, ondan fazlası olmayacaktır. Hayat dolarlarla, avrolarla uzamıyor. Ama bilesiniz ki, dolarla, avrolarla da kısalmıyor. Takdir neyse onunla devam ediyor. 28 Şubat darbesi şahsen şahsımı da hedef aldı. Kurumsal olarak MÜSİAD'ı da hedef aldı. O çok ağır günlerde asla umutsuzluğa kapılmadık. Bütün tahriklere rağmen, hukuktan demokrasiden hiç ayrılmadık. Ne kadar üzerimize gelirlerse gelsinler 'Ya sabır, Allah sabredenlerle beraberdir, yar ve yardımcımızdır' dedik. O gün bize öcü muamelesi, gerici muamelesi yapanlar, ellerindeki tüm imkanlarla saldıranlar bugün ortada yoklar. O gün dik, ilkeli, hukukun, demokrasinin ve meşruiyetin içinde kalanlar olarak biz de buradayız, işte MÜSİAD da burada. Bu duruşumuzdan asla taviz vermeyeceğiz, zulmüdenlerden asla olmayacak ama zalimler karşısında asla boyun eğmeyeceğiz. Geçmişte yaptıkları gibi üzerimize gelebilirler. Bugünler turnusol kagıdı gibi herkesi ortaya çıkarıyor. Ne oldu, geldiler, geçtiler ve gittiler.



EN BÜYÜK MEYDAN TAKSİM DEĞİL
Ama Türkiye her geçen gün daha iyiye, birlik ve beraberlik içerisinde yürüyecektir. En büyük meydan Taksim Meydanı değildir, Kazlıçeşme'dir. Kazlıçeşme'den daha büyük bir meydan var, o da sandıktır. Geçmişte yaptıkları gibi medya ile üzerimize gelebilirler, hukuksuzluk yoluyla bizi yıpratmaya çalışabilirler.  Aradan 3 yıl 5 yıl geçtiğinde inanın Mısır'daki darbecileri kimse hatırlamayacak. Bugün Mısır'daki darbenin karşısında duranlar bunun onurunu, gururunu son nefeslerine kadar üzerlerinde taşıyorlar. Rabbim Mısır halkına sabırlar niyaz etsin diyorum. Hiçbir oyuna gelmeden, provokasyona gelmeden inanıyorum ki, orada şu anda Adeviye Meydanı'ndaki kardeşlerimize sabırla bu süreci devam ettireceklerine inanıyorum. Şiddete başvurmadan, elinde güç bulunduranlar ne yaparsa yapsın onlar sabırla mücadelesini sürdüreceklerdir. Rabbim Mısır'da kardeşlerin egemen olmasını lütfetsin diyorum.

10 YIL ÖNCE DENSE İNANMAZDIK
MUSİAD'ın dayanışma ve yardımlaşma konusundaki hassasiyetini biliyorum bunun için sizlere teşekkür ediyorum. İnanıyorum ki bu mubarek aylarda MÜSİAD dayanışmayı daha da güçlendirecektir. MÜSİAD çözüm sürecine tam destek vermektedir. Bölgenin kalkınması, daha fazla yatırım çekmesi için gerçekten çok güzel çalışmalar yapıyor. Yarın inşallah Bingöl Havaalanı'nı açılışını yapıyoruz. Yarın akşam iftarımızı Bingöl'de yapacağız. 10 yıl önce Bingöl'e havaalanı yapılacak dense herkes gülüp geçerdi. Ardından Kastamonu Havalanı'nın açılışını yapacağız. Daha sonra Şırnak'ta havaalanı açılışını yapacağız. Çözüm süreci tek başına AK Parti'nin çabalarıyla nihai sürece ulaşabilecek bir süreç değildir. Başta MÜSİAD olmak üzere sivil toplum örgütlerimizin sürece katkı vermelerini yürekten arzu ediyorum. MÜSİAD, ASKON, TUSKON omuz omuza bu süreci güçlendireceğinize inanıyorum. Türkiye her alanda çok kararlı şekilde, emin adımlarla ilerliyor. Ekonomide küresel finans krizine rağmen başarılı bir performans sergiliyoruz. Yaptığımız reformlarla demokrasinin standartlarını her geçen gün ileri taşıyoruz.

MUHALEFET İPE YİNE UN SERECEK
Aldatan olmadık, aldanan da olmayacağız. Şu anda 2012'nin sonu itibarıyla bitirilmesi gereken Anayasa çalışmaları maalesef bitmedi. 460 gün çalışıldı. Yaklaşık günde 1 saat çalışma yapıldı. Mutabık kalınan madde sayısı 48, görüşülen 177. Ben AK Parti Genel Başkanı olarak, buyurun dürüstsek, samimi isek gelin şu 48 maddeyi ve ilave edilecekleri bu yaz olağanüstü bir genel kurulla 1 haftada çıkaralım. Ayrıca Uzlaşma Komisyonu tatil yapmasın. Haftada 5 gün çalışalım. Yaz tatili boyunca da bu işi bitirelim. Buyrun buradan ana muhalefete de, MHP'ye, BDP'ye sesleniyorum. Samimiyseniz gelin bu adımı atalım. En azından dörtte dört mutabık kaldıklarımızı bitirelim. Milleti aldatmayalım. Dostlar alışverişte görsün diye Anayasa çalışması yapılmaz. Arkadaşlarıma gerekli talimatı verdim veriyorum sizler de verin hep birlikte bu çalışma yapılsın. Ama maalesef göreceksiniz yine ipe un serecekler. Ben şu anda sözümü verdim. Meclis Başkanı'na ve arkadaşlarıma gerekeni söyledim. Şu anda tüm medyanın huzurunda bunu açıklıyorum.

GÜÇLÜ ÜLKE OLMAMIZI İSTEMİYORLAR
Kardeşliğe ihtiyacımız çok, kardeşliğimizin pekişmesi lazım. Sosyal sorunların üzerine beraber gideceğiz, toplumun daha da kaynaşması için kucaklayıcı bir tavır izleyeceğiz. Türkiye'yi büyütürken elbette bundan rahatsız olanlar olacaktır. İstikrarla büyüyen bir ekonomiden rahatsız olup ekonomide yara açmak için tertip yapanlar olacaktır. Çünkü bölgede güçlü bir Türkiye istenmiyor, bunu böyle bilesiniz. Bizi demokratikleşme reformundan alıkoymak isteyenler de olacaktır. Çözüm sürecini sabote edip başarısızlığa sevketmek isteyenler de olacaktır. Milletçe hep birlikte bu hesaplara karşı uyanık olmak zorundayız. 76 milyonun arasındaki muhabbeti bozacak her girişime karşı kararlı bir tavır sergilemek zorundayız. Bizi birbirimize hasım etmek için kurulan her tuzağa karşı çok dikkatli olmak zorundayız. İnşallah Ramazan'da oluşan kardeşlik ikliminin Ramazan sonrasında da olması için gönüllerinizi bu yola koyacağınıza kalpten inanıyorum. Güçlü bir Türkiye var. İnşallah gelecek daha güçlü olacak. Hep birilkte elele, omuz omuza vereceğiz. Türkiye'yi el birliği ile yürütmeye devam edeceğiz. Sizleri anlamlı bir İstanbul gecesinde tekrar kalbi duygularla selamlıyorum.

HABERE YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler
Siyaset