Altunbaş çözüm sürecini değerlendirdi

 Altunbaş, esas amaçlarının çözüm süreci ile terör sorununu çözmek olduğunu belirterek, “Terörün sona erdirilmesi için bir süre önce çözüm sürecinin başlatıldığını ve çözüm sürecinin kardeşliğin pekiştirilmesinden başka bir şey değildir” dedi. Türkiye’de

Altunbaş çözüm sürecini değerlendirdi

 

Altunbaş, esas amaçlarının çözüm süreci ile terör sorununu çözmek olduğunu belirterek, “Terörün sona erdirilmesi için bir süre önce çözüm sürecinin başlatıldığını ve çözüm sürecinin kardeşliğin pekiştirilmesinden başka bir şey değildir” dedi.
 
Türkiye’de terör sorununa 400 milyon dolar ile 1 trilyon dolar arasında bir kaynak harcandığını dile getiren Altunbaş, “Çözüm süreci denildiğinde akla hep bu süreçte kimin ne vereceği, kimin ne alacağı, kimin ne kaybedip kimin ne kazanacağı sorusu akla geliyor.
 
Bu çatışma sürecinin bir tek kazananı var o da savaş baronları. Türkiye’nin güçlenmesini istemeyen, Osmanlı’nın o şahlanış dönemini tekrar Türkiye’nin yakalamasını istemeyen, içimize nifak tohumları ekerek sürekli bizi bu sorunlarla baş başa bırakma çabası içinde olanlar dışında bu geçtiğimiz çatışma döneminde pek kazanan olmadı. Ama yeni dönemde de kaybeden bir tek onlar olacak. Türkiye’nin terörden dolayı 400 milyon dolar ile 1 trilyon dolar arasında bir kaynak harcadı bu kaynak terörle mücadele yerine eğitim, sağlık, ulaşım gibi alanlarda harcanmış olsa Türkiye’nin bu gün çok farklı bir konumda olabilirdi. Kaynağı biz kardeşin kardeşle çatışmasında kullanacağımıza insanımızın refahı için, gelişmesi için, kalkınması için kullanırsak Türkiye çok farklı bir noktada olur” ifadelerini kullandı.
 
“KARDEŞLER KARDEŞ ACISI GÖRMESİN”
Devletin görevlerinden bir tanesinin vatandaşının kanının akmasına engel olmasını gerektiğini kaydeden Altunbaş, “Devletin görevlerinden bir tanesi de vatandaşının kanının akmasına engel olmasıdır. Bu süreç içerisinde özellikle son 30 yıldan beri Türkiye’yi hem insanların canını, kanını hem de devlet tarafından yapılan çok büyük harcamaların böylesi anlamsız bir işe değil de insanların refahı, huzuru, ülkemizin kalkınması için harcanması gerekir.
 
Biz bu ülkeyi yöneten siyasi irade olarak, şehit cenazeleri gelmesin, insanlar huzur, barış içerisinde olsunlar ve bu işe harcanan para da bu ülkede yaşayan vatandaşların refahı için harcansın istiyoruz. Bizim derdimiz daha fazla anaların, babaların gözyaşı akmasın, çocuklarımız öksüz, yetim kalmasın. Analar, babalar evlat acısı görmesin. Kardeşler kardeş acısı görmesin. Bizim derdimiz budur. Bu ülkede gerçek demokrasinin oturmasını isteyen bir hükümet var. Biz daha fazla demokrasi ile bu işi çözeceğiz. Birileri diyor ki bunları niye durduruyorsunuz.
 
Bırakın çarpışsınlar. Neden? Bu zamana kadar gördük. Buralara gelen şehitlerin tabutlarından siyasi rant elde edenler var. Gencecik 20 yaşında yavru toprağa düşüyor, onun anası var onun babası var. Ateş düştüğü yeri yakıyor. Bunu hiç düşünen yok. Böyle kavga olsun, benim oy oranım artsın. Bakın bizim oy ihtiyacımız yok. AK Parti’nin şu anda yapılan anketlerde Türkiye çapında yüzde 50’yi geçiyor Ben bu çözüm sürecine karşıyım’ diyenlere bir soru soruluyor. O soru, ‘Türkiye’de bu işi kim çözer’ diye. ‘Tayyip Erdoğan çözer, AK Parti çözer’ diyorlar” şeklinde konuştu.
 
“GEÇMİŞTE YANLIŞ YAPILDI”
Devlet olarak geçmişte yanlış politikalar izlendiğine dikkat çeken Altunbaş, “Bizim de geçmişte devletimizin hataları, yanlışları olmuştur. Bu özeleştiriyi de yapacaksın. Batıdan bir komiser rüşvetten, dayaktan veya işkenceden bir ceza aldığı zaman biz bu kişiyi nereye gönderiyorduk? Devlet bu kişiyi nereye gönderiyordu? Hemen doğuya gönderiyorduk. Nerde bir hırsız, zalim, gereksiz adam bu kişileri doğuya gönderiyorduk. Bu kişiler oradaki insanlara eziyet ediyorlardı. Hâlbuki biz, 2002’den bu yana valinin, kaymakamın, emniyet müdürünün, jandarma komutanının, tapu müdürünün en iyisini bulup doğuya gönderiyoruz. Kalbinde Allah korkusu olan, adaletli, vicdanlı, oradaki masum halka eziyet etmeyecek insanları gönderiyoruz” diye konuştu.

HABERE YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler