Van Gölü Havzası, son yıllarda kuraklık ve aşırı sıcaklar nedeniyle su kaynaklarının olumsuz etkilendiği bir bölge olmuştu. Ancak mart ayı, 2003'ten bu yana bölgede kaydedilen en yağışlı ay olarak dikkat çekti. Küresel ısınma ve kuraklığın pençesindeki Van Gölü havzasına bu ay etkili olan sağanak ve kar yağışları, bölgenin su kaynakları için umut ışığı oldu.

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi'nden Prof. Dr. Faruk Alaeddinoğlu, son birkaç yılın özellikle kış ve bahar dönemlerinde Van Gölü havzasına beklenen yağışların düşmemesi nedeniyle gölün, barajların ve yer altı sularının yeterince beslenemediğini ifade etti. Aşırı buharlaşmanın su kaynaklarındaki seviyelerin düşmesine yol açtığını belirten Alaeddinoğlu, yağış rejimindeki değişikliğe dikkat çekti.

Prof. Dr. Alaeddinoğlu, "Özellikle son 4-5 yılda havzaya düşen yağış miktarında azalma ve sıcaklığa bağlı buharlaşmada ciddi artış yaşandı. Bu durum, Van Gölü başta olmak üzere havzadaki göllerin seviyesinde düşüşe ve bazı küçük göllerin kurumasına neden oldu" dedi.

Ancak Aralık 2023'ten itibaren artan yağışların havzada olumlu etki yarattığını ve bu gelişmenin 2000'lerin başında da yaşandığını anımsattı. Mart ayında havzaya düşen ortalama 87-90 milimetre yağışın, son derece olumlu bir gelişme olduğunu vurguladı.

Yağışların, kuraklık ve aşırı buharlaşmanın etkilediği barajlar, göletler ve tarım arazileri için umut olduğunu belirten Alaeddinoğlu, bu yağışların ekosistem, tarım arazileri, içme ve tarımsal sulama için önemli olduğunu söyledi. Kuruyan göllerin yeniden canlandığını ve topraktan sızan suların akarsuları besleyeceğini ifade ederek, yağışların havzadaki su seviyesinde artış ve iyileşmeye yol açacağını belirtti.

Alaeddinoğlu, "Yıl içinde etkili olan yağışlar havzaya büyük bir fayda sağlıyor ancak martta devam eden yağışların faydası çok daha fazla. Marttaki yağış oranı, 2000'li yılların mart ayı yağış oranlarından çok daha yüksek. Havzanın yağış ihtiyacı, bu yıl karşılandı," şeklinde konuştu.

Bu gelişmeler, Van Gölü Havzası için bir dönüm noktası niteliğinde olup, bölge için umut verici bir geleceğin habercisi olarak görülüyor.