Babasına böbreğiyle can verdi

Yaşamını kadavradan böbrek bekleyerek, diyalize mahkum geçiren 55 yaşındaki Nevzat Karaimer, oğlu 26 yaşındaki Ahmet Karaimer’in bağışladığı bir böbrekle yeniden hayata döndü. Ahmet Karaimer, “Babamı zor ikna ettim ama değdi, artık makinesiz yaşayacak” de

Babasına böbreğiyle can verdi

Yaşamını kadavradan böbrek bekleyerek, diyalize mahkum geçiren 55 yaşındaki Nevzat Karaimer, oğlu 26 yaşındaki Ahmet Karaimer’in bağışladığı bir böbrekle yeniden hayata döndü. Ahmet Karaimer, “Babamı zor ikna ettim ama değdi, artık makinesiz yaşayacak” dedi.

Denizli’de yaşayan SSK emeklisi iki çocuk babası Nevzat Karaimer’in böbrekleri 1999 yılında sinyal verdi. Kanda üre oranı yükselen Karaimer’e doktorlar ilaç tedavisi verdi, ciddi perhiz yapması istendi. İlaçlarla ve diyetle idare eden Karaimer’in böbrekleri 11 yıl sonra iflas etti. Karaimer böbrek yetmezliği nedeniyle haftanın üç gününü diyaliz merkezinde geçirmeye başladı. Karaimer yaklaşık 1.5 yıl önce Kent Hastanesi’ne başvurup kadavra bekleme listesine adını yazdırdı. Başvurusundan 6 ay kadar sonra 'müjde' alan Karaimer, yeni bir hayat için geldiği hastaneden akciğerlerindeki enfeksiyon nedeniyle nakil olamadan çıktı.

Karaimer, bağış umudunu yitirip çaresizlik yaşarken Denizli’de bir tıp merkezinde bilgi işlem bölümünde çalışan oğlu Ahmet Karaimer, babasına canlı donör olmak istediğini söyledi. Teklifini reddeden babasını ikna etmek yine Ahmet Karaimer’e düştü. Oğul Karaimer, dil döküp zorla ikna ettiği babasıyla 26 Haziran Çarşamba günü ameliyat masasına yattı. Opr. Dr. Işık Özgü başkanlığındaki ekip tarafından oğuldan babaya böbrek nakli başarıyla gerçekleştirildi. “Zor oldu ama sonunda oldu” diyen Ahmet Karaimer, babasını nasıl ikna ettiğini şöyle anlattı:

“Kadavradan nakil için çağrılıp da enfeksiyon nedeniyle elimiz boş dönünce, çok büyük üzüntü yaşadık. Babamın kadavradan bağış beklemeye zamanı kalmamıştı. Çünkü böbrek yetmezliği diğer organları da olumsuz etkilemiş, bozmaya başlamıştı. Babama donör olmak istediğimi her söyleyişimde reddetti. İleride benim de onun gibi bir böbrek rahatsızlığım olabileceğini düşüncesiyle sürekli itiraz etti. Babama ondan bir parça olduğumu, bir evlat olarak bunu yapmak istediğimi defalarca tekrarladım. Tek böbrekle de yaşamını sağlıkla sürdüren binlerce insan olduğunu, tek böbrekle sağlıkla yaşayabileceğimi anlattım. Zor ikna ettim ama sonunda böbreğimi almayı kabul ettirdim. İyi ki de babamı zorlamışım, ikna edebilmişim. Şimdi ikimiz de çok iyiyiz, her şey yolunda.”

Nakil sonrasında Ahmet Karaimer’e de 19 yaşındaki kızkardeşi Sena refakat ederken, iki çocuğunun annesi, eşi Aysun Karaimer’in bir an yanından ayrılmadığı Nevzat Karaimer, “Hayırlı evlat yetiştirmişiz. Ben onun neşter altına yatmasını hiç istememiştim, ısrarından ve inadından geri adım atmadı. Oğlum bana yeni bir hayat verdi, teşekkür ediyorum” diye konuştu.

İzmir Kent Hastanesi Böbrek Nakli Programı Sorumlusu Opr.Dr. Işık Özgü de evlatların anne babalara donör olmasına çok rastlanmadığını belirterek, “Evlatlar organ vermek istese de anne babalar kabul etmek istemiyor, hiç kolay bir süreç değil. Hastalarımızın sağlık durumları çok iyi, birkaç güne taburcu edeceğiz” dedi.

HABERE YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler