Yurttaş Foto Muhabirliği

Gelişen teknoloji sayesinde cep telefonlarının fotoğraf çekme özelliğine sahip olmasıyla sıra dışı olduğuna inandıkları her şeyi kayda geçiren ve ''yurttaş foto muhabiri'' diye adlandırılan kişilerin ürettiği görüntülere, profesyonel foto muhabirlerinin b

Yurttaş Foto Muhabirliği

Gelişen teknoloji sayesinde cep telefonlarının fotoğraf çekme özelliğine sahip olmasıyla sıra dışı olduğuna inandıkları her şeyi kayda geçiren ve ''yurttaş foto muhabiri'' diye adlandırılan kişilerin ürettiği görüntülere, profesyonel foto muhabirlerinin bazıları sıcak bakarken, bazıları haber amaçlı kullanılacaksa bu görüntülerin etik ve editoryal süzgeçten geçmesi gerektiğine inanıyor.

Cep telefonlarıyla fotoğraf çeken ya da amatör kameralarla görüntü kaydedenlerin sayısı her geçen gün artarken, medya organları da bu fotoğraf ve görüntüleri sıklıkla kullanmaya başladı.

Dünyada ve Türkiye'de tanınmış medya kuruluşlarında görev yapan profesyonel foto muhabirlerinin bazıları, ''yurttaş foto muhabiri'' diye adlandırdıkları bu kişilerin ürettiği görüntülerin medya organlarında kullanılmasına sıcak bakarken, bazıları haber amaçlı kullanılacaksa, denetimden geçirilmesinden yana.

Anadolu Ajansı Fotoğraf Haberleri Müdürü Abdurrahman Antakyalı, konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, internet ve fotoğraf teknolojisinin her geçen gün çok büyük ilerleme kaydettiğini ifade ederek, sıra dışı olduğuna inandıkları her şeyi kayda geçiren bu topluluğun, ürettikleri görüntüleri internet sayesinde diledikleri yere kolayca transfer edebildiklerini söyledi.

Son birkaç yıldır, yerel, ulusal ve uluslararası medya kuruluşlarının bu tarz görüntü üretenlerin bombardımanına tutulduğunu belirten Antakyalı, en etkileyici sıcak görüntülerin, yurttaş foto muhabirlerinin vizörlerinden gazetelere, internet sayfalarına, televizyon ekranlarına taşındığını kaydetti.

Cep telefonlarının yanı sıra dijital fotoğraf makinelerinin fiyatlarının da oldukça uygun hale geldiğini, görüntü üreten bu tür aletlere sahip olmanın ekonomik açıdan kolaylaştığını hatırlatan Antakyalı, ''Böylece dünyanın herhangi bir köşesinde haber niteliği taşıyan bir olay yaşanıyorsa, o olayın çok yakınlarında bir fotoğraf makinesi de yer almaya başladı. Herkesin cebinde fotoğraf makinesi olunca, haber takibi yapmakla görevli 'gazeteci yurttaşa, yüzlerce, milyonlarca 'yurttaş gazeteci' ekleniverdi. Bu daha başlangıç'' diye konuştu.

-KENNEDY SUİKASTINI DA YURTTAŞ FOTO MUHABİRİ ÇEKMİŞTİ-

Antakyalı, yurttaş gazeteciliğinin, kavram olarak yeni gibi dursa da uygulama bakımından tarihi örnekleri olan bir olgu olduğunu belirterek, internette kısa süreli araştırma yapanların, Abraham Zapruder isimli bir ABD'linin, Başkan John F. Kennedy'nin Dallas gezisi sırasında öldürüldüğü suikastı kamerası ile kayda alıp bunu Life dergisine satmasının öyküsünü bulabileceğini kaydetti.

Antakyalı, bir fotoğraf editörü olarak yurttaş foto muhabirine sıcak baktığını, ancak bazı sorulara yanıt bulmanın gerekliliğini ifade ederek, şunları söyledi:
''Ancak, bilgisayarla hileli görüntü üretmek neredeyse çocuk oyuncağı oldu günümüzde. İşin kötüsü, neyin gerçek neyin yalan olduğunu anlamak da giderek güçleşti. Biz gazeteciler, tanımadığımız kişilerden gelen bu görüntülerin doğruluğuna nasıl güveneceğiz? Bunları kamuoyu ile paylaşma sorumluluğunu nasıl üstleneceğiz? Söz konusu görüntüleri üretenin bize gönderen kişi tarafından çekildiğini nasıl bilebilecek, olası telif davalarından nasıl kurtulabileceğiz? Bu sorulara net bir yanıt bulabilmek biraz zaman alacak gibi görünüyor şimdilik.''

-AP FOTO MUHABİRİ BURHANETTİN ÖZBİLİCİ-

Associated Press Foto Muhabiri Burhanettin Özbilici de dünyada ve Türkiye'de teknolojilerde baş döndürücü gelişmeler yaşandığını belirterek, konu gazetecilik ve iletişim teknolojileri olunca, ''internet'' ve ''yurttaş muhabir'' kavramlarının, birbiriyle at başı giden, birbirini çoğu zaman tamamlayan vazgeçilmezler olarak özel bir anlam kazandıklarını söyledi.
Yaşanmakta olan sürecin baş döndürücü olduğunu vurgulayan Özbilici, ''Yurttaş gazeteciliği ve katılımcı demokrasi ile birlikte bir de internet gazeteciliği artık son yılların yaygın kavramları, tartışmaları ve bir yerde de dönüşü olmayan gerçekleri. Bilhassa son üç yılın olayları neredeyse teknolojiye ulaşma imkanı olan herkesi bir yurttaş muhabir olarak görmeye zorluyor, alıştırıyor bizi'' dedi.
Özbilici, ''yurttaş gazeteciliği'' veya ''yurttaş foto muhabirliği'' kavramlarının sayısız sorunları ile sakıncalarının görmezden gelinemeyeceğini, acil ve kökten çözümler ile tedbirlerin de gerekli olduğunu söyledi.

-''EBU GARİP CEZAEVİNDEKİLER BÖYLE ORTAYA ÇIKTI''-

Takvim Gazetesi foto muhabiri Alper Yurtsever de ''Bir yerlerde bir şeyler oluyor, birileri kameralı cep telefonlarıyla ya da kompak kameralarıyla olanı biteni bir şekilde kaydediyor ve milyarlarca insanın bir arada bulunduğu dev bir havuza atıyor'' diyerek, kaydedilen malzemenin görüntü olduğu için, ilginçlik ve popülerliği oranında çok kişiye ulaştığını belirtti.
Basit özgürlükçü bir anlayışla, ''Kapalı kapılar arkasında hiçbir şey kalmamalı'' denilip bu görüntülerin belki savunulabileceğini ifade eden Yurtseven, şunları söyledi:
''Hatta bu görüntüler sayesinde Ebu Garip Cezaevindeki insanlık dışı olayların sorumlularının ortaya çıkarıldığı, yargılandığı, cezalandırıldığı söylenebilir. Londra Metrosu'nda meydana gelen patlama sonrası çekilen görüntülerin, olayın aydınlatılmasına katkıda bulunduğu denilebilir. Hatta Saddam Hüseyin'in idamının gizli bir olay olarak kalmaması, bu vatandaş foto muhabirleri sayesinde gerçekleşti de denilebilir. Ama sadece bunu söylemek acaba yeterli mi?
Ebu Garip Cezaevindeki insanlık dışı görüntülerde yer alan ve bu şekilde tüm dünyanın gündemine gelen görüntülerdeki insanlar ve hayatların ailelerinin şu andaki durumlarını, psikolojilerini hangimiz biliyoruz? Londra Metrosu'ndaki patlama sonucu kontrolsüz yayılan görüntülerin İngiliz toplumundaki terör hassasiyetini nasıl tetiklediğini, suçsuz insanların yanlışlıkla nasıl vurulduğunu hepimiz izlemedik mi?''

-ZAMAN GAZETESİ FOTOĞRAF EDİTÖRÜ SELAHATTİN SEVİ-

Zaman Gazetesi Fotoğraf Editörü Selahattin Sevi ise ''yurttaş gazeteciliği'' olarak adlandırılan, sıradan insanların herhangi bir olay ve konuyla ilgili haber, imaj ve görüntülerinin gazete veya diğer yayınlarda kullanılmasında bir sakınca görmediğini belirterek, ''Fakat, haber ve fotoğraf adı altında kullanılacaksa haber ve haber fotoğrafına dair etik ve editoryal süzgeçlerden geçmesi gerektiğine inanıyorum. Aksi halde manipülasyona açık bir durum ortaya çıkar'' dedi.
Sevi, elinde basit bir makinesi olan veya cep telefonu olan kişinin elindeki görüntüleri gazetelere iletebileceğini, hatta bunu söz konusu makine ve aletlerin gelişmiş olanları ile de yapabileceğini, fakat bunun foto muhabirliği olmayacağını, sadece tanıklık olacağını vurguladı.

-AGENCE FRANCE PRESS FOTO MUHABİRİ MUSTAFA ÖZER-

Agence France Press foto muhabiri Mustafa Özer de bu tarz görüntülerin medyada yer almasına karşı olmadığını ifade ederek, şunları söyledi:
''Sonuçta, yazılı basında yer almasa bile internet ortamında bu tarz görüntüler var ve daha çabuk yayılıyorlar. Bunların tamamı neredeyse medyayla ilgisi olmayan insanlar tarafından çekilmiş görüntüler. Yazılı basında da zaten artık foto muhabirinin yeri yavaş yavaş belli olmaya başladı. Foto muhabirlerinin çektiği görüntülerin yanında vatandaştan çıkabilecek görüntü ihtimalini de ihmal etmiyor meslektaşlarımız. Örneğin Papa'nın gelişinin protestosu için yapılan Ayasofya içindeki eylemde, neredeyse tüm foto muhabirleri, içeri girme şansları olmadığı için dışarı çıkan turistlerin peşindeydiler.''

-REUTERS FOTO MUHABİRİ ÜMİT BEKTAŞ-

Foto Muhabirleri Derneği Başkan Yardımcısı, Reuters foto muhabiri Ümit Bektaş, ''Bir bilgisayar, küçük bir webcam, dijital bir fotoğraf makinesi yetiyor da artıyordu yeni haberciler için'' diyerek, şunları söyledi:
''Yaygınlaşan internet sayesinde insanlar haberi, haber saydıkları her şeyi başkalarıyla paylaşmaya başladılar. Ben buna özgürlük diyorum ve geleceğin birincil medyasının da bu olacağına inanıyorum. Ortada bir haber varsa bunu belgeleyen, neden herhangi biri olmasın? İşte yurttaş foto muhabirleri bunu yapıyor.''

-''BEN ETİK VE AHLAKİ KAYGILAR TAŞIYORUM''-

Associated Press foto muhabiri Murad Sezer de ''yurttaş foto muhabirliği''nin kendisini fotoğrafçılık anlamında rahatsız etmediğini ve bunu foto muhabirliği için bir tehlike olarak görmediğini belirtti. Sezer, ''Gerçek bir foto muhabiri ve gazetecinin, çoğalan yurttaş foto muhabirleri yüzünden ekmeğinden olacağını, yaptığı işin öneminin, değerinin azalacağını düşünmek bana gerçekçi gelmiyor. Ben, etik ve ahlaki kaygılar taşıyorum. Asıl sorun, herkesin fotoğraf çekip bunu medyaya satmak ya da yayınlatmak istemesinden çok, medya yöneticilerinin bu görüntüleri hiçbir araştırma yapmadan, düşünmeden, büyük bir rekabet hırsı ile yayınlamalarıdır'' dedi.
Milliyet Gazetesi foto muhabiri Ercan Arslan ise hayatın her alanında, özellikle basın sektörde, dijital bir evrim süreci yaşandığını kaydederek, ''Sırt çantasına sığdırılmış mobil foto muhabirleri, ceplere girmiş amatörler ve duvarlara iliştirilmiş insansız kameralar, kanımca, sonu kestirilemeyen bir değişim sürecine ve sürprizlere açık bir geleceğe bizi götürüyor'' dedi.
Vatan Gazetesi foto muhabiri Burak Kara, habercilikte, bir olaydan ilk görüntünün elde edilmesinin çok önemli olduğunu ifade ederek, ''Artık kameralı ve fotoğraf makineli cep telefonları sayesinde vatandaşlar da o ilk görüntüyü üretmenin ayrıcalığına kavuştu'' dedi.
Kara, ancak amatör görüntülerin, güvenilirlikleri açısından süzgeçten geçirilmesi gerektiğini söyledi.
Hürriyet Gazetesi Fotoğraf Editörü Koray Peközkay da olay yerine bir profesyonelin ulaşmasına kadar tek kaynağın oradaki yurttaş foto muhabiri olduğunu belirtti. Peközkay, ''Ve bu kaynak tüm dünyada hızlanmakta olan iletişimin bir parçası olarak en önemli kayıt niteliğini taşır hale gelmeye başladı. Basit bir örnekle, sokakta bir sebepten kalbi duran kişiye yapılan masaj onun hayatını kurtarsa da asıl operasyon hastanedeki profesyoneller tarafından yapılmakta, ancak hastanın hayatını sokaktaki ilk müdahaleyi yapan yurttaş kurtarmakta. Bu kavramın zararları nelerdir diye bir tartışma başladı. Öncelikli risk görüntüde dijital oynamaların olup olmadığıdır. Bundan emin olunması, fotoğrafın değerinin tartışılmasından önce gelmelid

HABERE YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler
Medya