Beni faşist, katil dinlemeyecek!

Yapılan araştırma sonucu , Türkiye'de birçok hayranı olan sanatçılarından biri Volkan Konak. Facebook'ta da 79 bin hayranı var. Albümleri çok satıyor. Ama bunlar onun hiç umrunda değil. Yalan söylemiyor, kıvırmıyor. 'Tehdit alıyor musunuz?' sorusuna ise '

Beni faşist, katil dinlemeyecek!

Yapılan araştırma sonucu , Türkiye'de birçok hayranı olan sanatçılarından biri Volkan Konak. Facebook'ta da 79 bin hayranı var. Albümleri çok satıyor. Ama bunlar onun hiç umrunda değil. Yalan söylemiyor, kıvırmıyor. 'Tehdit alıyor musunuz?' sorusuna ise 'Sinek konacağı atı bilir!' diyerek cevap veriyor. İşte Konak'ın anlattıkları:

* Albümünüzde 'Cerrahpaşa 2' diye bir parçanız var. Ama bu şarkı kartonette yazmıyor. Neden?

Kartonete koymadık ki, insanlara esnaflık gibi gelmesin, 'Bak önceki albümde tuttu da devamını yapmış' demesinler diye... Bu onun devamıdır aslında ama bunu sadece albümü alan kişi bilsin istedik.

GÜNEŞLİ HAVA BENİ BOZAR!

* Şarkılarınızı ve müziğinizi nasıl tanımlıyorsunuz?

Ben ihtiyaç müziği yapıyorum. Bu yüzden de insanlar benim albümümü almak zorunda kalıyor. Kalacaklar da... Biz espri olsun diye bu albüme kullanma kılavuzu koyacaktık. Albümü güneşli havada dinlemeyin! Çünkü ben güneşli havayı sevmem. Güneşli havalarda beste üretemem. 'Benim albümüm yağmurda, gece ve yolculukta daha faydalı olur' diye yazacaktık, unuttuk.

* En son 2006 yılında 'Mora' albümünü çıkarmışsınız. Sağlam bir hayran kitleniz var... Bu üç yılda size albüm çıkarmanız için baskı yapmadılar mı?

Evet, yaptılar. Başımız belada o yüzden. Ben çok eziliyorum zaman zaman. Bizim DNA'mızda Karadenizlilik olsa da, Türkiye'nin yedi bölgesinde de aynı sevgiyle karşılaşıyoruz. Dolayısıyla çok çalışmamız ve donanımlı olmamız lazım. Bir de bizim hayran kitlemiz müzik raflarından albüm alan insanlar... Bilinçli ve okumuş kişiler oldukları için onlara 'lagaluga' müzikler yapamazsınız. Ayrıca düzgün bir hayat yaşamanız ve çok çalışmanız gerek. Dolayısıyla bu çok ağır bir sorumluluk... Çıta koyduk ya, onu aşağıya düşürmememiz gerek! Öyle bir sevgi yaşıyorum ki, ürperip 'Acaba bunun karşılığını verebiliyor muyum?' diye düşünüyorum.

YALAN SÖYLEMEM!

* Peki sizi niçin bu kadar çok seviyorlar?

Ben de bunu çok düşündüm ve şuna karar verdim: Aslında bütün hadise samimiyet... Siyasette, futbolda her yerde bu böyle... Çünkü insanlar kimin ukala olduğunu, kimin rol yaptığını anlayabiliyor. Biz naturel yaşadık. Başarısızlığımızı kabullendik. Ama en önemlisi; insanlara yalan söylemedik. Onları yalanla değil, duygu ve samimiyetle besledik.

* 'Başarısızlıklarım da oldu' dediniz. Siz hangi konuda kendinizi başarısız gördünüz?

Ben son üç-dört yıldır böyle bir sevgiyle yaşıyorum. Bu sevgiyi daha önce alabilirdim. Şöyle söyleyeyim; Türkiye beni 15 yıl sonra anladı. Belki 10 yılda anlayabilirdi. Belki daha çok çalışmalıydım. Belki Türkiye gibi bir ülkede fazla mütevazı oldum. Bunun dışında daha önce yaptığım caz altyapılı bir albümüm vardı 'Pedaliza' diye. Ama o ticari anlamda amacına ulaşmadı. Ben başarısızlıktan gocunmam, vücudumun bir parçası olarak kabul ederim.

* Evli misiniz?

Evet. Ama bu pek bilinmez. Çünkü ben hep müzikle gündeme geldim. Özel hayatımla gündeme geldiğim an, müziği bırakırım. Çok güzel bir kızım var, sizin kadar asil.

POPÜLER OLMAM

* Kaç yıldır evlisiniz? Eşiniz bu camiadan biri mi?

1998 yılında evlendik. O özel bir kolejde İngilizce öğretmeni. Çoğu insan ona 'Sen niye çalışıyorsun?' diyor. Tabii çalışacak. Biz elmalarla armutları karıştırmıyoruz. Baştan her şeyi konuştuk.. Dedik ki sevenimiz olur, dürtülerimiz olabilir. Her şeyin üstesinden geliriz. Bizim camiada paylaşmak zordur. Bazen eve gidiyorsunuz her yeriniz ruj içinde... Yeri geliyor bin kişi sizi öpebiliyor.

* Peki eşiniz kıskanıyor mu?

Hiç kıskanmaz. Öyle olsa kopar gibi geliyor bana... Ben dünyada başkalarının duygularına basarak yükselmedim. Hiçbir erkeğin yanındaki kadına bakmam. Çünkü ben kendime yapılmasını istemediğimi başkasına yapmam. Değerlere saygılı olduğun sürece sayılırsın. Her şey bilinir bu camiada... Ben bugün en uç düşüncedeki konsere de gitsem, yine de kendi repertuvarımı okurum. Bu değişmez! Kanal 1'de 'Kuzey'in Oğlu' diye bir program yaptım. Yapımcı üstünü başını yırttı. Ağzımdan laf kaçıyor, kameraya sırtımı dönüyorum. Buna rağmen inanılmaz izlendi. Ama baktım albümün önüne geçiyor. 10 bölümde bıraktım. Çünkü televizyon fazla popülarite kazandırıyor, bu da hoş bir şey değil!

* Ama bu aslında iyi bir şey değil mi? Albüme de katkısı var...

Ama ben ne istiyorum biliyor musunuz? Beni herkes dinlemesin! Çünkü beni herkes dinlerse, ben üzülürüm. Beni faşist, beni katil dinlemeyecek! Beni en yakın arkadaşı sıtmalı hayvanlar gibi açlıktan titrerken karısına sarılıp yatan dinlemeyecek! Sevmem ben! Yere tüküreni sevmem, kadına şiddet uygulayanı sevmem. Mesela ben karısına şiddet uygulayan bir adamın arabasında albümümü görürsem çok üzülürüm. Demek ki; 'Bende bir eksiklik var; o beni öyle algıladı' diye düşünürüm.

* Korsan albümlerinizi görüyor musunuz? Görünce ne hissediyorsunuz?

Çok görüyorum. Geçen gün yeğenim internete girdi. Bir baktım, benim albümüm bir forum sitesinde var. Biri diğerine 'Eline sağlık' diyor. Ama kimse bana teşekkür etmiyor, buna çok kırıldım.

* Ölümden korkuyor musunuz?

Ölüm benden korksun! Ben ondan niye korkacakmışım? Ölüm geldiğinde ben kapıdan çıkmış olurum. Biz idamda sandalyesine tekmeyi kendi vuranlardanız... Ölüm geldiğinde ben 'Haydi eyvallah! Senden korkmayacak kadar onurlu yaşadım' diyeceğim.

* Müziği bırakacak mısınız?

Bir albüm daha yaptıktan sonra Volkan Konak eserleri diye çift CD'lik bir çalışma çıkaracağım. Ben duygu tekrarına düşmeden bu işi bırakmak istiyorum. Bıraktıktan sonra 'Karadeniz sineması' yapmak istiyorum. Çünkü yapılanlar bizim 'Karadeniz sineması' değil!

* Yeşim Ustaoğlu'nu nasıl buluyorsunuz?

Çok başarılı buluyorum ve onunla tanışmak istiyorum. Ne olur, bu düşüncemi kendisine iletin! Elimde çeşitli senaryolar var, müzikleri konusunda da kendisine yardımcı olurum. Ona lojistik destek de veririm. Çevrem geniştir. Diğer hayalim Genco Erkal'la tanışıp, şiir ve müziğin içiçe geçtiği tek kişilik bir müzikal yapmak...

* Kanserden ürküyor musunuz? Check- up yaptırır mısınız?

Yaptırıyorum. İnsanlara bu konudaki tavsiyem kaderci değil, şüpheci olmaları... Kanserin tedavisinde erken teşhis çok önemli. Ama bir gerçek ki, Çernobil'den dolayı Karadeniz insanı tavuklar gibi öldü. Çapa, Cerrahpaşa'da hep bizim insanlarımız var. Ama yanlış anlaşılmasın devlete kin gütmeyiz.

* Babanızın ölümü de Çernobil'e mi bağlı...

Ben babamın ölümünü Çernobil'e bağlamam. Belki yaşlılıktandır. Ama gençler de ölüyor. Ben bilinçli yaşamaya çalışıyorum. Sık sık check-up yaptırıyorum. Ama çıkarsa da çıksın. Geleceği varsa göreceği de var. Kazım herif gibi gitti, ben de onun gibi giderim. Ben kendimi mezarlıklarla ve hastanelerle terbiye ettim. Gecenin ikisinde mezarlığa giderim. Özellikle bizim oralara gittiğimde Konakoğlu Mezarlığı'nı ziyaret ederim. Onlara şarkı ve şiir okurum. Dua okuyacaksam Türkçe okurum. Yaratıcımız her dili anlayabilir. Onu küçümsememek lazım.

* Siyasi partilerden size çok teklif geldiğini duydum, doğru mu?

Evet. Geldi ve gelmeye de devam ediyor. Ama ben gülüp geçiyorum. Çünkü sanat çok masum ama siyaset çok kirli... Sanatta kumpas kurmak, arkadaşına CD ile şantaj yapmak yoktur. Bizim hiçbir siyasetçide olmayan gücümüz var. Ben bunu elimin tersi ile iter miyim? Ben siyaset üstüyüm!

* Facebook'ta 79 bin üyeniz var biliyor musunuz?

Biliyorum bana söyleniyor ama ben internet özürlüyüm. Üretkenliğimi kaybetmemek için internete girmiyorum. Naturel kalmak istiyorum. Bilgisayarlı müzik yapmaktansa akustik kalmayı tercih ederim. İnsanlar benim müziğimi dinlemeseler bile saygı duyuyorlar. Ben sadece kendini seven biriyle arkadaş olamam.

HABERE YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler
Medya