Bütçe görüşmelerinde konuşan Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun, "Mısır bizim kadim dostumuz. Bizim darbecilerle problemimiz var. Sizle de problemimiz var çünkü siz de darbecisiniz" sözleri üzerine Meclis'te büyük gerilim yaşandı, tansiyon yükseldi. CHP sıralarından çok sert tepki geldi. Davutoğlu, şöyle konuştu:

 

-Siz bana "Mısır halkıyla kavgalısınız" diye hitap ederseniz, bizim Mısır halkıyla düşman yaptığımızı söylediniz. Ben de darbe döneminde oraya heyet gönderdiğiniz için sizi darbecilikle suçluyorum. Siz, yaranız var da 27 Mayıs'ı hatırlarsanız kendiniz bilirsiniz" diye konuştu.

 

-Siz, bu ülkenin cumhurbaşkanına hakaret edeceksiniz, bu ülkenin hükümetinin başka bir halkla düşman olduğunu söyleyeceksiniz, en ufak bir eleştiride tepki göstereceksiniz. Ben tekrar söylüyorum.

 

-Siz bundan alındınız. Benim kastettiğim çok açıktır. Biz Mısır halkıyla beraberiz, darbecilere karşıyız. Siz de darbecilere heyet gönderdiniz. Niçin bu kadar ağır bir ifade kullanmak zorunda kaldım biliyor musunuz. Bazen empati yapmakta fayda var.

 

-Siz, şöyle döndünüz ve bütün Bakanlar Kurulu'na, tabi dediniz sizin çocuklarınızın iş problemi yok. Anonim bir suçlamada bulundunuz. 

 

'OĞLUNUZ 14 YAŞINDA SİGORTALI YAPILMIŞ'

 

-Yalnız size bir belge göstereceğim. Sayın Kılıçdaroğlu, o yıllarda müsteşar yardımcısı ve SSK Genel Müdürü. Kılıçdaroğlu'nun oğlu, 14 yaşında, ilköğretim son sınıf öğrencisi. Bir şirkete işe giriyor. İşe giriş tarihi 1 Mart 1997. İşten çıkış tarihi 1 Mayıs 1997. 14 yaşındaki çocuğunuzu işe alıyorsunuz, sigortalı yapıyorsunuz. 14 yaşında bir çocuğun nasıl sigortalı yapıldığını açıklayın. Çocuklarınızın hiçbir kabahati yok. Kabahati size ait.

 

-Genel Başkan Yardımcınız bir takım iddialarda bulundu. KPSS, birilerinin fısıldamasıyla KPSS sorularını çalan bir takım çevrelerin sınavsız alındığı iddiası. Burada onlarca Kılıçdaroğlu ve Kılıçdaroğlu'nun önceki soyadını taşıyan onlarca kişinin ismi var.

 

CUMHURBAŞKANIMIZLA KARŞI KARŞIYA GETİRMEK İSTİYOR

 

-"(Kılıçdaroğlu) Sayın Cumhurbaşkanımızla beni bir  şekilde karşı karşıya getirme çabası içinde. Çünkü kendisi Sayın Baykal'la nasıl  bir serüven yaşadığını iyi bildiği için bizim de öyle olduğumuzu sanıyor. Bizim  cumhurbaşkanımızla ilişkimiz siyasetle başlamamıştır, siyasetle bitmez, ölümle de  bitmez. Bizim siyasi kültürümüzün ve ahlakımızın temel kavramı da vefadır."