Akyürek ifade verdi

Trabzon emniyet müdürüyken istihbaratın kendisine ulaştığını söyleyen Ramazan Akyürek, bilgileri İstanbul Emniyeti'ne ve Emniyet İstihbarat Daire Başkanlığı'na bildirmiş. Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink cinayetine ilişkin devam eden soruştu

Akyürek ifade verdi
Trabzon emniyet müdürüyken istihbaratın kendisine ulaştığını söyleyen Ramazan Akyürek, bilgileri İstanbul Emniyeti'ne ve Emniyet İstihbarat Daire Başkanlığı'na bildirmiş.
 
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink cinayetine ilişkin devam eden soruşturmada ifade veren eski Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek, Trabzon emniyet müdürüyken olaya ilişkin istihbaratın kendisine ulaştığını, bu bilgileri İstanbul emniyetine ve Emniyet İstihbarat Daire Başkanlığı’na bildirdiğini söyledi. Dink’e koruma verilmesinin kendi sorumluluğunda olmadığını ifade eden Akyürek, “Ben İstanbul emniyet müdürü olsaydım mutlaka tedbir alırdım.” dedi.
 
Dink cinayeti döneminde Emniyet İstihbarat Daire Başkanı olan Ramazan Akyürek, soruşturma kapsamında ifadeye çağrıldı. Savcı Yusuf Hakkı Doğan, Akyürek’in ifadesini aldı. Şüpheli sıfatıyla ifade veren Akyürek, olayda sorumluluğu olmadığını söyledi. 2003-2006 yılları arasında Trabzon Emniyet Müdürü olarak görev yaptığını hatırlatan Akyürek, Dink’e yönelik Yasin Hayal tarafından eylem yapılacağına dair raporun kendisine geldiğini belirtti. Akyürek, bu raporu kendisine dönemin Trabzon İstihbarat Şube Müdürü olan şu anki Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Engin Dinç’in sunduğunu anlattı. Akyürek, Hayal’in çevresine Dink’e yönelik eylem yapacağını söylediği ve bunu gerçekleştirebilecek yapıda biri olduğu bilgilerini içeren raporun İstanbul emniyetine ve İstihbarat Daire Başkanlığı’na da gönderildiğini vurguladı.
 
Dink’e yönelik istihbari bilgiler ışığında neden Koruma Daire Başkanlığı’na başvurmadığı sorulan Akyürek, İller İdaresi Kanunu’na göre ilin valisinin tüm vatandaşların can ve mal güvenliğini sağlamakla görevli olduğunu kaydetti. Dink’e yönelik tehditlerin İstanbul Valiliği, MİT Bölge Başkanlığı ve İl Emniyet Müdürlüğü tarafından bilindiğini belirten Akyürek, her vatandaşa olduğu gibi Dink için de koruma tedbirlerinin yerellik ilkesi gereği İstanbul tarafından alınması gerektiğini ifade etti.
 
Olaydan sonra 'Aman şu Yasin Hayali bulun, Hrant Dink vurulduğuna göre o vurmuştur' şeklindeki ifadesi sorulan Akyürek, cinayet tarihinde istihbarat daire başkanı olduğunu, müdürleriyle toplantı yaptığını ve failin bulunması amacıyla neler yapılması gerektiğini konuştuklarını belirtti. Trabzon’dan sahip olduğu bilgiler ışığında polis memuru Muhittin Zenit veya bir müdüre “Aman şu Yasin Hayali bulun, Hrant Dink vurulduğuna göre o vurmuştur.” dediğini anlatan Akyürek, eylemi Yasin Hayal’in yapmış olabileceğini düşündüğünü, o nedenle Hayal’in bulunmasını istediğini kaydetti.
 
Dink’in yargılandığı davalar sırasında maruz kaldığı eylemler ve istihbarat bilgilerine göre istese de istemese de koruma tedbirleri alınmasının gerekli olup olmadığı sorulan Akyürek, “Ben İstanbul İl Emniyet Müdürü olsam mutlaka tedbir alırdım.” dedi.
 
Akyürek’e Trabzon emniyet müdürüyken ve daire başkanıyken Dink ile ilgili bilgilere sahip olduğu, gerekli koruma tedbirlerini alma konusunda neden harekete geçmediği soruldu. Akyürek, gerekli bilgilerin İstanbul ve daire başkanlığına iletildiğini, ayrıca azınlıklara yönelik tehditler arttığında tüm illere gerekli tedbirler konusunda yazı gönderdiğini hatırlattı. Akyürek, alınacak tedbirlerin il yerel yöneticilerine ait olduğunu tekrarladı.
 
Cinayetten sonra Trabzon istihbarat şubesindeki LOG kayıtlarının tutulduğu bilgisayar serverlerinin daire başkanlığına getirilip bu kayıtların silindiği iddiası soruldu. Bu serverlerin daire başkanlığına gönderilip gönderilmediğini hatırlamadığını söyleyen Akyürek, kayıtların silinip silinmediğini bilmediğini, bu yönde bir emir de vermediğini anlattı.
 
Akyürek’e Dink cinayetinin neden Ergenekon soruşturmasına bağlanmadığı da soruldu. Bu konuda fikir beyan etmek istemediğini belirten Akyürek, tüm bu konuların adli makamlara intikal ettirildiğini söyledi.
 
Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanı aracılığıyla kendisi hakkında rapor hazırlayan müfettişleri tehdit ettiği iddiası sorulan Akyürek, Teftiş Kurulu Başkanı’ndan randevu aldığını, yasal haklarını kullanmak için söz konusu raporu istediğini belirtti. Akyürek, başkanın da rapor içeriğiyle ilgili basında çıkan haberin doğru olmadığını, henüz tamamlanıp imzalanmadığını söylediğini anlattı. Müfettişleri tehdit ettiği iddiasını yalanlayan Akyürek, “Tehdit olayı olmuş ise Başbakanlık müfettişlerini geçen 6 aylık süre içerisinde bir yasal müracaatları da yoktur, varsa bilmek isterim.” dedi.
 
Cinayet öncesinde İstanbul emniyetine gönderilen bilgide Dink’e yönelik ‘ses getirecek eylem yapılacağı’ yazılı olduğu, İstihbarat Daire Başkanlığı’na gönderilen ve F4 olarak adlandırılan raporda ise ‘Dink’in ne pahasına olursa olsun öldürüleceği yönünde bilgi paylaşımı yapılacağı’ şeklinde ifade yer aldığı hatırlatılarak iki yazı arasındaki fark ve neden İstanbul emniyetine de öldürüleceği yönünde bilgi verilmediği soruldu. Akyürek bu soruya o dönem Trabzon İstihbarat Şube Müdürü olan şu anki İstihbarat Daire Başkanı Engin Dinç’in en sağlıklı cevabı verebileceğini söyledi.
 
Davanın sanıklarından olan ve 2004-2006 arasında Trabzon emniyetinin istihbarat elemanı olarak kullandığı ancak daha sonra jandarmaya da istihbarat verdiği gerekçesiyle polis tarafından istihbarat elemanı görevinden çıkarılan Erhan Tuncel’i eleman yapanın Dinç olduğunu söyleyen Akyürek, üzerine düşen görevi hakkıyla yerine getirdiğini belirtti.

HABERE YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler
Gündem