Fındık fiyatları haftaya nasıl başladı? Güncel fındık fiyatı 19 Aralık

Fındık fiyatları için vatandaşın umutlu bekleyişi sürüyor. Rakamları düşük bulan üretici devletin artık çare bulmasını bekliyor. BİMER'e de şikayetlerini ileten üreticiler artık geri dönüş sağlanmasını bekliyor.

Fındık fiyatları haftaya nasıl başladı? Güncel fındık fiyatı 19 Aralık

Karadeniz'de vatandaşın hayal kırıklığının adı fındık fiyatları oldu. Üreticinin bir zamanlar en çok güvediği ürünü olan fındık artık fiyatları nedeniyle sadece zulüm olarak görülmeye başlandı. Toplanması ve zahmetiyle her sezon üreticinin zorlukla topladığı ürün piyasaya indirildiğinde ise zahmetinin karşılığını bulamıyor. Üreticinin elini kolunu bağlayan bu durum için devletten somut adım atılması beklense de henüz bir ses çıkmış değil.

Her yıl umutla beklenen hasat dönemi artık fındık fiyatı nedeniyle yerini endişeye bırakıyor. Her geçen yıl biraz daha eriyen ürün için bu sene yapılan düşük rekolte tahminlerine rağmen fiyatlar yine de düşük. Bu sezona 15 TL'den giriş yapan ürün hergün biraz daha eriyerek 10 TL'yi dahi gördü. Geçen yıl da benzer bir durum olmuş ve rakamlar 7 TL'ye kadar inmişti. Bu düşüşün sebebi için yetkililer piyasanın tekelleşmesini sorumlu tutarken Ferrero firması yaptığı açıklamada bunun doğru olmadığını suçlu olanın yanlış rekolte tahminleriyle insanları yanıltanlar olduğunu bildirdi. Arada kalan vatandaşlar ise devletin bu konuya müdahale etmesini bekliyor.

GÜNCEL FINDIK FİYATLARI İÇİN TIKLAYIN


SON FINDIK HABERLERİ

BAŞKANDAN FINDIK HABERLERİNE TEPKİ


Karadeniz Fındık İhracatçılar Birliği Başkanı İlyas Edip Sevinç, fındık ithalatının sınır ticareti kapsamında serbest bırakıldığına ilişkin basında yer alan haberlere ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. 

Açıklamada "Böyle bir uygulama hiçbir zaman serbest bırakılmamıştır" diyen Sevinç “Kanun, tebliğ ilişkisini bilmeyenler bir yanlış anlama ile 'fındık ithalatı serbest bırakıldı' haber yayınlamışlar. 13 Aralık 2016 günü 29917 sayılı resmi gazetede yayınlanan tebliğ ile bu tebliğin yürürlükten kaldırıldığı 16 Haziran 2009 tarih ve 27260 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan bir önceki tebliğin ilgili maddelerin incelendiğinde fındık ithalatının serbest bırakılmadığı açıkça anlaşılır. Ancak zaten sürekli yanlış beyanlarla sektörü ve özellikle üreticiyi yanıltan bazı Ziraat Odaları Başkanları yine aynı şekilde davranıyor. Bavul ticareti ile 2015-2016 yıllarında Türkiye’ye Gürcistan’dan 150 bin ton fındık girmiş’ El insaf! Ayıptır, ayıp. Öncelikle resmi makamları töhmet altında bırakıyor. Ancak saçmalamanın bu kadarı da olmaz” ifadelerinde bulundu. 

"150 BİN TON KAÇ BAVUL EDER SİZİN HABERİNİZ VAR MI?"

Karadeniz Fındık İhracatçılar Birliği Başkanı İlyas Edip Sevinç “150 bin ton kaç milyon bavula sığar haberiniz var mı?" diye sorarak "150 bin tonun 150 milyon kilo olduğunu bilin ve ondan sonra bavul hesabı yapın. Ayrıca kamyonla Türkiye’ye fındık girdiğini iddia edip, Gümrük Bakanlığımızı’da itham edenler bu iddialarını ispat etmek zorundadırlar. Toplam rekoltesi yıllık maksimum 70-80 bin ton civarında Gürcistan ve Azerbaycan dünyaya hiç fındık satmadılar da tüm fındığı Türkiye’ye soktular öyle mi? Öyle değil beyler. Siz saçma beyanlarla Türk ihracatçısını karalayıp, üreticiyi yanıltıp ihracatı engellerken Gürcistan, Azerbaycan, İtalya o yıllarda çoktan fındığını satmış stokta Türkiyemizde kalmıştı bile. 150 bin ton saçmalığını sınır ticareti saçmalığında değil de, yalan yanlış yaptığınız rekolte tahminlerinizde ararsanız bulabilirsiniz” açıklamasında bulundu. 


EK ÖDEME MÜJDESİ

TZOB Yönetim Kurulu Üyesi Arslan Soydan, “2015 yılı Fındık Alan Bazlı Gelir Desteği'nden yararlanamayan 10 bin üreticimiz ek başvuru hakkından faydalandı. İlerleyen günlerde Türkiye genelinde 10 bin, Ordu’da ise 3 bin 500 fındık üreticisine ek ödeme yapılacak” dedi. 

Hükümet tarafından tarımda verimin arttırılması ve çiftçilere destek olması için verilen Alan Bazlı Gelir Desteğinden 2015 yılında yararlanamayan birçok üretici için ek ödeme yapılacağı belirtildi. Konuya ilişkin açıklama yapan Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Yönetim Kurulu Üyesi Arslan Soydan, 2015 yılı ödemesinin yapıldığını ancak bu süreçte dosyalarını ilgili kuruma teslim edemeyen ya da başvuru yapmayı unutanlar olduğu için hükümetin bu üreticilere de yeni bir hak tanıdığını ve mağdur olan üreticilerin desteklemelerini alacağını söyledi.

“10 BİN ÜRETİCİ EK ÖDEME ALACAK”

2015 yılı Alan Bazlı Gelir Desteği'nden 10 bin fındık üreticisinin destek alamadığını, bu kişilerin ise ek ödeme ile desteklemelerini alacaklarını ifade eden Soydan, “2015 yılı destek ödemeleri esnasında dosyalarını yaptırmayan, unutan bazı üreticilerimiz vardı. Fındık bölgesinde ise 10 bin üreticimiz desteklememe alamamıştı. Bununla ilgili tarım müdürlükleri ve ziraat odalarının talepleri doğrultusunda bu kişilerin mağduriyetlerinin giderilmesi için kişilerin tekrar müracaatları sağlandı. Ekim ayında son bulan bu müracaatlarla birlikte askıya çıktı ve indi. Bakanlık çalışmalarını sürdürüyor ve en kısa zamanda 2015 yılı Alan Bazlı Gelir Desteği alamayan üreticilerimize ödeme yapılacak” diye konuştu.

“ORDU’YA 5 MİLYON TL EK ÖDEME YAPILACAK”

Türkiye genelinde 10 bin üreticinin, fındık üretiminde büyük bir paya sahip olan Ordu’da ise 3 bin 500 üreticinin ek ödemelerden yararlanacağını ifade eden Soydan, “Ocak ayı içerisinde bu ödemenin yapılmasını bekliyoruz. Böylelikle çeşitli sebeplerden dolayı bu haktan yararlanamayan üreticilerimizin de mağduriyeti giderilmiş olacaktır. Türkiye genelinde 10 bin, Ordu’da ise 3 bin 500 üreticimiz ek ödemelerden yararlanacak. Yapılan ödemelerle birlikte Ordu'ya 5 milyon TL civarına para girdisi olacak. Bu konuda her zaman üreticilerimizin yanında olan devletimize çok teşekkür ederim” şeklinde konuştu.

2017 yılı içerisinde ödenecek 2016 Fındık Alan Bazlı Gelir Desteği için başvuruların devam ettiğini aktaran Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Yönetim Kurulu Üyesi Arslan Soydan, son başvuru tarihinin ise 30 Aralık olduğunu sözlerine ekledi.
fındık fiyatları ne kadar

GİRESUN'DA FINDIK FİYATLARI ARTTI
Giresun'da, serbest piyasa ve FİSKOBİRLİK'te fındık fiyatı, yeni haftaya yükselişle başladı.

Giresun Ziraat Odaları Koordinasyon Kurulu Başkanı Erim Yaman, yaptığı açıklamada, serbest piyasada birkaç haftadır fındık fiyatının 11,50 ile 12,50 lira arasında seyrettiğini belirtti.

Fiyatın, yeni haftaya artışla başladığını dile getiren Yaman, "Geçen haftayı 11,50 liradan kapatan piyasa, yeni haftaya 75 kuruş artışla 12,25 liradan başladı." dedi.

Yaman, pazara neredeyse hiç fındık inmediğini, buna rağmen fiyatın bir türlü istedikleri düzeyde yükselmediğini ifade ederek, şunları söyledi:

"Şu anda tüccar ve sanayici fındık bulmakta zorlanıyor. Piyasa giderek daralıyor. Buna rağmen fındık fiyatı bir türlü yükselmiyor. Buna bir anlam verebilmiş değiliz. Fiyat istikrarsızlığına artık bir son verilmeli. O nedenledir ki üreticiler olarak devletin fındık fiyatına müdahil olmasını istiyoruz. Fiyatın gerçek değerine ulaşmasını bekliyoruz."

Fındık Tarım Satış Kooperatifleri Birliği (FİSKOBİRLİK) Yönetim Kurulu Üyesi Halit Ayar ise Birlikte, 54 randıman fındığın yeni haftaya 12,70 liradan başladığını kaydetti.

Ayar, birliğin sezonun başladığı ağustos ayından bu yana serbest piyasa rakamlarının üzerinde fındık alımı politikasını sürdürdüğüne işaret ederek, "Bugün Birlikte 50 randıman fındık fiyatı 11,75 lira ve 23 kuruş randıman farkı uyguluyoruz. 54 randıman fındığın net fiyatı ise 12,70 lira. Bu rakam piyasa şartlarının üzerinde." diye konuştu.

Fındık üreticilerinden ürünlerini değerlendirirken FİSKOBİRLİK'i de dikkate almalarını isteyen Ayar, FİSKOBİRLİK olarak üreticilerin tüm fındığına talip olduklarını belirtti.

PAZARA NE KADAR FINDIK İNDİ?

Dünya fındık üretim ve ihracatının büyük bölümünü elinde bulunduran Türkiye'de, 2016-2017 sezonun ilk 3 ayında üreticiler tarafından serbest piyasaya yaklaşık 204 bin ton kabuklu fındık indirildiği bildirildi.

Ordu Ticaret Borsası (OTB), fındık üretimi yapılan 15 ildeki ticaret borsalarının "müstahsilden tacire satış" rakamlarını açıkladı.

Borsanın resmi sitesinden yapılan açıklamaya göre, üreticiden tüccara en fazla fındık satışı Sakarya'da gerçekleşti.Sakarya'da üreticiler tarafından piyasaya toplam 67 bin 776 ton 814 kilogram kabuklu fındık satışı gerçekleştirilirken, Sakarya'yı 29 bin 449 ton 96 kilogram ile Ordu, 28 bin ton 260 kilogramla Düzce izledi.  Diğer il ve ilçelerde üreticiler tarafından pazara indirilen fındık miktarı ise şöyle:

"Fatsa 5 bin 149 ton 525 kilogram, Ünye 7 bin 34 ton 41 kilogram, Giresun 15 bin 328 ton 309 kilogram, Trabzon 17 bin 928 ton 167 kilogram, Rize bin 177 ton, Terme bin 308 ton, Çarşamba 16 bin 392 ton 978 kilogram, Samsun 7 bin 564 ton 56 kilogram, Bafra 4 bin 42 ton Kastamonu 264 ton 349 kilogram, Akyazı 6 bin 709 ton 785 kilogram, İstanbul 327 ton 188 kilogram."

Öte yandan açıklamada, geçen sezonun aynı döneminde pazara inen fındık miktarının yaklaşık 250 bin ton olduğu kaydedildi. 

FTG'DEN DÖVİZ KARARI

Fındık Tanıtım Grubu (FTG) Başkanı İlyas Edip Sevinç, hesaplarında bulunan dövizleri Türk lirasına çevirdiklerini söyledi. 

Sevinç,  yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısını dikkate alarak ülkenin de içinde bulunduğu ekonomik gelişmeleri değerlendirerek bugünden itibaren hesaplarında bulunan dövizlerin TL'ye çevrildiğini aktardı.  Bugün itibarıyla dövizlerin TL'ye çevrilme sürecinin tamamlandığını belirten Sevinç, şunları kaydetti:

"Karadeniz ile İstanbul Fındık ve Mamülleri İhracatçıları Birlikleri bünyesinde oluşturulan Fındık Tanıtım Grubu'nun Türkiye ve Dünya çapında fındık tanıtımı, reklam kampanyaları, üretimin ve kalitenin artırılması ile ilgili yaptığımız Ar-Ge çalışmalarında kaynak olarak kullanılmak üzere fındık ihracatçılarından her ihracat partisi başına kesilen fonlardan oluşan kaynağın döviz cinsinden olan kısmını TL'ye çevirdik. Bu kararı sayın Cumhurbaşkanı'mızın çağrısı üzerine ve devletimizin menfaatleri çerçevesinde gerçekleştirdik." Sevinç, fındık ihracatçılarının ülkesi adına elini taşın altına koyduğunu, aynı hassasiyeti herkes tarafından gösterilmesi gerektiğini sözlerine ekledi. 

Fındık yerine kiviye yöneldiler

Fındık fiyatlarının düşük olmasından yakınan Ordulu üreticiler, alternatif ürün kivi sayesinde ekonomik kazanç sağlıyor.

Yalova'dan sonra kivi üretiminde 2. sırada bulunan Ordu'da, 2 bin 973 dekarlık alanda ürünün hasadı gerçekleştiriliyor. Kentte kasım ayında 4 bin 500 ton kivi toplandı ve 9 milyon liralık gelir elde edildi.

Ordu kivisinin tamamına yakını, Mersin, İstanbul, İzmir ve Ankara'ya gönderiliyor.

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Yönetim Kurulu Üyesi ve Ordu Ziraat Odaları İl Koordinasyon Kurulu Başkanı Arslan Soydan, AA muhabirine, bölgede kivi yetiştiriciliğinin yaygın olduğunu söyledi.

Kivinin, bölge ekonomisi açısından önemli olduğunu vurgulayan Soydan, "Bölgemizdeki üreticiler için kivi, fındıktan sonra önemli bir ek gelir ve ekonomik katkı sağlıyor. Fındık, bölgemizin en önemli geçim kaynağı ama kivi de fındığın yanında önem arz ediyor. Ordu Yalova'dan sonra Türkiye üretiminde ikinci sırada bulunuyor. Özellikle kasım ayında hasat edilen kivi sayesinde fındığın düşük fiyatlarda olması halinde üreticimiz nefes almış oluyor." dedi.

Ordu kivisinin, aroma açısından tercih edilir hale geldiğinin altını çizen Soydan, "Kalite, vitamin ve damak tadı açısından Ordu kivisi, ön plana çıkıyor. Bakıldığında da önemli ölçüde bir alıcısı var." diye konuştu.

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğünün, Ordu kivisinin marka olması için çalışma yaptığına dikkati çeken Soydan, "Ordu kivisinin artık bir marka olması lazım. Bunun tescillenmesi lazım. O açıdan da Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğümüzün bir çalışması var. İnşallah ileriki zamanlarda da Ordu kivisi markalaşırsa çok daha önemli bir pazarı olacaktır. Kivinin önünün açık olduğunu düşünüyorum." ifadelerini kulandı.

- "Fındığın yanında çok önemli bir ek gelir"

Soydan, kivi yetiştiriciliğinde bazı hususlara dikkat edilmesi gerektiğini belirterek, "Kivi üretiminde sulama tesisinin olması lazım. Rüzgar yönünün iyi olması gerekiyor. Çünkü gelişigüzel her yere, fındık gibi kiviyi dikemeyebilirsiniz. Coğrafyası, hava şartları ve toprak yapısının iyi olduğu yerde fındığın yanında çok önemli bir ek gelir. Çünkü kat kat fazla ürün alınıyor" diye konuştu.

Bir dönüm yerden yaklaşık 3 tona kadar kivi alınabildiğini anlatan Soydan, şöyle devam etti:

"Ama bu sene fındıkta bir dönüm yerden 50 kilogram ürün alınabildi. Normal şartlarda bu rakam fındıkta 100-130 kilogram hasat edilebiliyor. Özellikle bölgemizde 200 rakıma kadar da kivi üretimi yapılabiliyor ancak alanların çok iyi seçilmesi lazım. Seçilen alanlarda kivi üretiminde şu anda gerçekten üreticilerimize önemli bir ek gelir olarak ekonomik kazanç sağlıyor." 

- "Suyu ve toprağı elverişli olan yerde kivi dikilmelidir"

Ordu Kivi Üreticileri Birliği Başkanı Yusuf Uzunlar ise resmi rakamlara göre bu yıl Ordu'da 4 bin 500 ton kivi üretildiğini söyledi.

Üretim açısından kivide Ordu'nun önemli rol oynadığını ifade eden Uzunlar, "Ordu'nun kivi anlamında önemli bir şansı var. Aroma açısından en iyi kivi Ordu'da üretiliyor. Bu anlamda yöre insanının şanslı olduğunu düşüyorum. Kivi, fındığın peşinden gelen en karlı ürün. Çünkü üreticiler bir dönüm yerden yaklaşık 450 kilogram fındık alırken, kivide de bir dönümden 3-3,5 ton kadar ürün topluyor." şeklinde konuştu.

Uzunlar, kivinin fındığa göre işçilik maliyetinin daha az olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti: 

"Kivi 15 gün içerisinde satılır. Üreticiler parasını alır ve cebine koyar. Kivide vadeli satım şekli yoktur. Bundan dolayı bana göre kivi, Ordu ekonomisine fındıktan sonra en iyi sıcak para aktaran tarım ürünüdür. Üreticilerimize fındıktan sonra kivi dikmelerini her zaman tavsiye ederim."

Bu sezon kivinin, fındığa nazaran daha iyi olduğunu kaydeden Uzunlar, "Kivinin önemli oranda bir ekonomik katkısı var. Bu sezon 15 günlük süreçte kividen 9 milyon liralık girdi oldu. Gurbette emekli olup da kivi için Ordu'ya dönen ailelerimiz var. Ekonomik kazanç sayesinde yerlerini kivi bahçesine çeviriyor." dedi.

Fındık piyasasında sektör araştırması yapılacak!
Kamuoyunda gündeme gelen ve bazı basın yayın organlarında da zaman zaman yer verilen, fındık alım piyasasında faaliyet gösteren teşebbüslerin anti-rekabetçi uygulamalar içerisinde bulundukları iddialarının değerlendirilmesi amacıyla Rekabet Kurulu tarafından re’sen yapılan ön araştırmanın sonuçları açıklandı. 

Rekabet Kurulu tarafından konu ile ilgili olarak yapılan açıklamada, yürütülen ön araştırmanın sonucunda anılan iddiaları destekler nitelikte bilgi-belgeye ulaşılamadığından sektöre yönelik bir soruşturma açılmasına yer olmadığı bildirildi.
Açıklamada, fındık sektörüne yönelik ön araştırma raporunda bazı tespit ve değerlendirmelere yer verildiği belirtilerek, tespitler ve öneriler şöyle sıralandı:

“Başta Doğu Karadeniz olmak üzere Karadeniz Bölgesi’nin tamamı için önemli bir ekonomik uğraş olan fındık üretimi son yıllarda önemli yapısal değişikliklere maruz kalmış, bu değişiklikler sektörün kırılganlığını ve üreticilerin gelirini önemli ölçüde etkilemiştir. Büyük bölümü belirli ölçeğin altındaki üretim alanlarında fındık yetiştiren üreticilerin, köyden kente göç nedeniyle üretim alanlarından uzakta şehir ve metropollerde yaşamaları fındık üretimini asli uğraş, fındık gelirini de asli gelir olmaktan çıkarmıştır. Bu durumun, özellikle Doğu Karadeniz bölgesindeki üretim alanlarında zirai uygulamaların zamanında ve yeterince yapılmamasına etki ettiği görülmektedir.”

Fındık verimi düşük
“Zirai uygulama noksanlığı ile birlikte, fındık üretim verimliliğine etki eden bir başka husus ise ekili fındık alanlarının ortalama yaşının yükselmesi ve bu nedenle de fındık üretim bahçelerinin veriminin düşmesidir. Söz konusu etkenler nedeniyle, fındığın doğal yetişme alanı olan ülkemizdeki fındık üretim verimliliğinin Avrupa ülkeleri ve ABD’nin oldukça altına düştüğü üzülerek gözlemlenmektedir. Dolayısıyla bu durum fındık hasadına da yansımakta ve Doğu Karadeniz’de bir dönümden elde edilen ortalama fındık hasadı, ABD ve AB ülkelerindekine kıyasen oldukça düşük kalmaktadır.”

Üretim maliyetlerinin etkisi
“Fındık üretiminin yapıldığı kırsal kesimde nüfusun azalması, işçilik maliyetlerinin artmasına ve fındık üretiminde hasat verimliliğinin yanı sıra ekonomik verimliliğin de düşmesine neden olmaktadır. Gerek üretim verimliliğinin düşük olması ve gerekse başta işçilik olmak üzere artan üretim maliyetleri, piyasa fiyatlarının fındık üreticileri tarafından yeterli görülmemesi sonucunu doğurmaktadır.”

Batı Karadeniz'de üretim avantajlı
“Ayrıca, fındığa ilişkin devlet destekleri nedeniyle, Samsun, Düzce, Sakarya ve çevresindeki verimli düz ovalarda son 30-40 yılda fındık, birçok tarım ürününü ikame eder vaziyete gelmiş ve büyük fındık sahaları oluşturulmuştur. Sulamaya ve makineli tarıma elverişli bu üretim alanlarında, Doğu Karadeniz bölgesi ile kıyaslandığında kayda değer biçimde daha yüksek üretim ve ekonomik verimlilik elde edilmektedir. Batı Karadeniz’de fındık üreticilerinin arazi koşulları nedeniyle maliyet avantajlarının daha yüksek olması ve bunun fındık gelirlerine yansıması, Doğu Karadeniz’deki üreticilerin fındık alım fiyatlarından daha fazla şikâyetçi olmalarında etkin bir rol oynamaktadır.”

Lisanslı depoculuğa geçilmeli
“Lisanslı Depoculuğun hayata geçirilmemiş olması sektörün bir diğer önemli yapısal eksikliği olarak dikkat çekmektedir. Bireysel ve kurumsal ölçekte yeterli depolama imkânlarının bulunmaması, fındık hasadının ya uygun olmayan ilkel koşullarda depolanması ya da üreticiler tarafından manav olarak adlandırılan toptancılara depolanmak üzere, emanete verilmesi ile sonuçlanmaktadır. Piyasa teamülü haline gelen Emanetçilik Sistemi yerine, hem fındıkta saklama koşullarının iyileştirilmesi hem de fiyat dalgalanmasının önlenmesi bakımından Lisanslı Depoculuğa geçilmesinin sektör ve üreticiler bakımından oldukça önemli olduğu değerlendirilmektedir.”

Emanetçilik sistemi
“Sanayici ve ihracatçı açısından ele alındığında emanetçilik sistemi, üreticilerden çok tedarik zincirinde ara katman olan toptancıların fiyat üzerinde daha etkili olmaları sonucunu doğurmaktadır. Üretici, kısıtlı depolama imkânları dâhilinde fiyatın yükseleceği beklentisi ile malını daha az depolayabilmekte iken toptancılar fiyatların yükseleceği beklentisini daha uzun vadeli satın alabilmektedirler.”

Fındık rekolte tahminleri
“Fındık fiyatlarını etki eden en önemli unsurun fındık rekoltesi olduğu örülmektedir. Bu nedenle sektörde faaliyet gösteren üreticiden ihracatçıya kadar birçok kesimin rekolte tahminleri üzerinden fiyatlara etki etme çabası dikkat çekmektedir. Bununla birlikte rekolte tahminlerinin bu yıldan itibaren sadece Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından yapılacağının açıklanması bu spekülasyonları önemli ölçüde azaltacaktır.”

Fındık sektör araştırması yapılacak
“Tüm bu tespit ve değerlendirmeler sonrasında Kurul konunun daha ayrıntılı ve kapsamlı incelenebilmesi amacıyla fındık piyasasına yönelik olarak sektör araştırması yapılmasına kararı vermiştir. Sektör araştırması, sadece 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun çerçevesinde pazarda ihlal niteliği taşıyabilecek hususların tespitinde değil, aynı zamanda sektörün rekabet politikası gözüyle ele alınmasını da amaçlamaktadır. Bu bakımdan söz konusu sektör araştırmasında, sektörün daha sürdürülebilir rekabetçi yapıya ulaşabilmesini teminen yapısal problemlere ilişkin çözüm önerilerinin de yer alması planlanmaktadır.”

fındık fiyatları
VE O FİRMADAN AÇIKLAMA GELDİ

Türkiye’de son dönemde fındık fiyatlarındaki düşüşün sorumlusu olarak gösterilen İtalyanlar’ın ünlü çikolata firması Ferrero'nun Türkiye Başkanı Carlo Marsili, fındık fiyatlarındaki düşüşe kendilerinin değil hesabı yanlış yaparak üreticiyi beklentiye sokanların beyanlarının sebep olduğunu söyledi.
 
Nutella Markası'nı Manisa'da kurduğu fabrikada üretirken yaklaşık 2 yıl önce Trabzon’daki Oltan Gıda'yı satın alan İtalyan Ferrero'nun Türkiye Başkanı Carlo Marsili, firma olarak fındıkta Türkiye'ye bağlı olduklarını ve Türk fındığı almak için çaba gösterdiklerini ancak piyasada tekel olma konumlarının olmadığını ifade etti.

Carlo Marsili, yaptığı açıklama da, Ferrero olarak özellikle Türk piyasasından fındık aldıklarını hatırlatarak,"Ancak yıllardır piyasada sürekli iniş-çıkışlar var. Bu doğal olarak mevsim hareketlerine göre oluşan rekoltenin etkisiyle fiyatlar artıyor, düşüyor. Fakat Ferrero her zaman Türkiye'den alımını sürdürüyor. Her fiyattan alım yaptık, yapıyoruz. 20 TL olduğu zaman bile alım yaptık. Bu yıl fındık fiyatının daha düşük olmasının nedeni, piyasada dolaşan söylemlerdir" dedi.

“Fındık fiyatlarındaki düşüşten ‘Fındığınızı satmayın, tutun’ diyenler sorumlu”
Özellikle Doğu Karadeniz kesiminde, yani fındığın ana üretim bölgesinde üreticilere,"Fındığınızı satmayın, tutun" çağrısı yapıldığına hatırlatan Carlo Marsili şunları söyledi:
"Fiyat daha sonra yükselecek denildi. Bu doğru değildi. Sebebi gayet basit. Depolarda geçen yıldan 150-200 bin ton civarında fındık kalmıştı. Dolayısıyla sadece bu yıl yapılan üretim üzerinden değerlendirme yapmak yanlıştır. Geçen yıldan elde kalanları da bunun üzerine koyarak hesap yapmak gerekiyordu. Dolayısıyla halen Türk fındık piyasasında yeterli miktarda fındık bulunuyor. Bu nedenle de fiyat hareketleri böyle ve bu seviyelerde seyrediyor. Bunun sebebi Ferrero değil, hesabı yanlış yapanların üreticiyi beklentiye sokan beyanlarıdır."

“Ferrero tekel değildir”
Ferrero'nun piyasada tekel olma konumu bulunmadığına, farklı firmaların da piyasadan ürün aldığına dikkat çeken Marsili, piyasanın arz talep dengesi içinde ve kendi şartlarında oluştuğuna vurgu yaptı. Marsili, açıklamasını şöyle sürdürdü:
"Ferrero fiyatların yüksek olduğu yıllarda bile kendisine gerekli olan fındığın alımını yapar. Dolayısıyla fındıkta tekel konusunda böyle bir düşünceye sahip olmak doğru değildir. Ferrero Türk piyasasında faaliyet göstermek için zaten bir incelemeden geçti. Rekabet kurumu incelemesinden geçti. "Tekelleşme durumu var mı" diye incelendi. Kesinlikle böyle bir durumun söz konusu olmadığı belirlendi. Biz kesinlikle tekel değil, diğerleri gibi çalışan bir firmayız. Bizim fındık piyasası için gayretimiz, sözümüz var. Biz Türkiye piyasasından fındık almaya çalışıyoruz. Ancak fiyatlar çok yüksek olursa, bazı firmalar ürünlerini değiştiriyorlar, ya da fındık kullanmamaya karar veriyorlar. Veya Gürcistan, Azerbaycan, İtalya ya da Şili gibi fındık üreten ülkelerden alıyorlar. Biz tam tersi, Türkiye'ye bağlıyız ve Türk fındıklarını almak için çaba gösteriyoruz."

“İtalyan Tarımcılar Derneği'nin açıklaması bizi de şaşırttı"
İtalyan Tarımcılar Derneği'nin geçtiğimiz ay yaptığı açıklamada, Türk fındığını “En tehlikeli ithal ürünler arasında ilk sırada” göstermesi ile ilgili olarak da konuşan Marsili “Bu açıklamaları Ferrero'yu da şaşkınlığa uğrattı. Biz böyle bir şey beklemiyorduk. Tepkimizi de koyduk. Türk piyasası bizim ilgili olduğumuz piyasadır. Değişik kalitelerde fındıklar bulunsa da Türk fındığının mükemmel ürünler olduğunu biliyoruz. Bunu da yıllardır ürünlerimizde Türk fındığı kullanarak bunu gösteriyoruz. Tekrar ediyorum. İtalyan derneğinin ne dediği bizi ilgilendirmiyor, Türk fındığı üzerine kurulu alım politikamızı sürdürüyoruz" diye konuştu.
Yeni yatırımlar konusuna da değinen Carlo Marsili "Ferrero'nun yeni yatırımları şartlara bağlıdır. Yatırımlar, özellikle ülkenin istikrarı ile bağlantılıdır. Kuşkusuz bir ülkede yatırım yapmak için istikrar durumunun olması ve geleceğe yönelik güven veren bir ekonomik durumun olması gerekiyor. 3 yıl önce biz böyle bir yatırımı Manisa'da yaptık. Bunu geliştirmeyi gelecek gösterecektir. Şimdilik bir bekleme anındayız. Yine de yatırımı ileriye götürme konusunda kararlıyız" ifadelerini kullandı.

HABERE YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler
Bölgesel