KALDIRIMDA BAŞLAYIP YOLDA BİTEN YAYA GEÇİDİ!

Ortahisar Sanayi Mahallesi Trabzon-Rize yolu üzerinde bir yaya geçidi var
Büyük sanayi, bankalar, parçacılar, lokantalar…
Buradaki geçit, tamamına geçiş veriyor
Buraya Başkan Ahmet Kaya’nın mahallesi de diyebiliriz
Tam olarak eski otogarın girişinde kalıyor
Teknik açıdan herhangi bir sorunu yok
mesele şu ki; kaldırımda başlayıp sokakta bitiyor!..
“Sürücüler De Şaşkın”
Eski çimento fabrikası arkasından karşıya geçmeye kalkışan yayalar
D-10 karayolunun iki şeridini geçtiklerinde
karşılarına yaya kaldırımı yerine sıralanmış araçlar çıkıyor
Böylece birçok yaya
fotoğrafta olduğu gibi otomobillerle karşı karşıya geliyor
Araç yoluna çıkan yaya geçidi olarak kaydedilen bu uygulama
bazen sürücüleri de zor durumda bırakabiliyor
***
TÜNEL AKVARYUM GERÇEKTEN DE BAŞARISIZ BİR TÜNELİN ESERİ Mİ?

Trabzon'da okyanus canlılarının da yer aldığı 193 metrelik akvaryum ile ilgili uzun süredir aklımızda olan, bölgede neredeyse her sokak sohbetinde karşımıza çıkan bir şehir efsanesi var…
Dünyada tünel içinde ilk akvaryum olma özelliğine sahip olan destinasyon şeklinde tanıtılan proje, Zağnos ve Tabakhane Vadilerini birbirine bağlayacak şekilde planlandığı için senelerce tünel akvaryum olarak tanıtılmıştı.
İçinde on binlerce tür su canlısı ile amfibi canlılar bulunan yapı, “Trabzon Akvaryum”, “Sualtı Dünyası”, “Ortahisar Akvaryum”, “Şampiyon Balıklar” gibi isim ve sloganlarla tanıtılıyor.
İçinde sadece hamsi eksik; çünkü esarete direnen ve özgür ruhuyla imgelenen hamsi, asla tutsak edilemiyor.
Ortahisar Belediyesince su altındaki canlıların tanıtılması ve bölge turizminde alternatif oluşturulması amacıyla hayata geçirilen akvaryumun açılışının üzerinden 3 yılı aşkın bir süre geçti.
GERÇEK OLABİLİR Mİ?
İlk açıldığı dönemdeki ismi “Tünel Akvaryum”du.
Bunu pek soran-sorgulayan olmadı.
Akvaryumun teknik olarak tünelle bir ilgisi olmayıp sadece fiziki benzerliği vardı.
Fakat şehirdeki sohbetlerin yanı sıra şehirdışından gelenler de aynı şeyi sorunca değinme gereği duyduk.
“Kanuni Bulvarı üzerindeki tünellerden birisi de Zağnos ve Tabakhane vadileri arasına yapılan bu tüneldi.
Ancak iki ucu bir araya getirilemedi.
Bunun üzerine daha üst taraftan yeni bir tünel inşa edilirken ‘giriş-çıkışı tutturulamayan’ mevcut tünel de zekice bir hamle ve kompakt bir projeyle akvaryuma dönüştürüldü.”
İlk açılışındaki isminin de “Tünel Akvaryum” olması dikkate alındığında bu şehir efsanesi, hemen herkeste böyle bir şüphe uyandırıyor.
Yine de akvaryum önünde ya da sonunda; düşünen, projelendiren, açan ve işleten herkese helal olsun dedirtmeyi başarıyor.
***
ELEKTRONİK SİGARA YASAK DA KAÇAK TÜTÜN SERBEST Mİ?

Bilindiği üzere global bir standart olarak
statlara “yasaklanmış eşya ve düzenekler” ile girilemiyor
Yeni yönergeye hiç bakma fırsatınız oldu mu?
Biz sizin için göz attık
Metinde “Müsabaka günlerinde stadyum içerisindeki büfe ve localar
emniyet yetkililerince güvenlik açısından stat içerisine sokulması yasak olan maddeler
(alkol, yanıcı-yakıcı, kesici-delici v.s.) yönünde denetlenecek
ayrıca büfelerde ağzı kapalı pet şişelerde su satışı yapılmayacaktır” deniyor
Ayrıca içeriye
bozuk para, şarj fleti, powerbank, deodorant, parfüm şişeleri
kırtasiye malzemeleri, şemsiye, fotoğraf makinası, kamera
öz çekim çubukları, elektronik sigara stadyuma alınmıyor
Açık Soru!..
Maç girişlerinde en az iki kez güvenlik kontrolü
üst ve çanta araması var…
Maça gelenler bu önlemleri
uygulama üzerinden peşinen kabul ediyor
hatta onaylıyorlar..
Görevliler duruma göre kapalı suya
anahtarlığa, hatta kulaklığa bile sorun çıkarabiliyorlar…
Gördüğünüz üzere; elektronik sigara bizim statlarımızda olduğu gibi yasak
Peki bu statları dumana boğan tütün ürünleri
(sigara, kaçak tütün, puro vb) ne olacak?
Federasyon bir yandan çocuklarla kadınları maçlara çekmeye çalışırken
tribünler nasıl oluyor da dumandan geçilmiyor?
Bu vesile ile açık soru:
Çakmak ve sigaranın serbest olması kadar tehlikeli
zararlı ve sporun ruhuna aykırı bir boşluk olabilir mi?
***
BİLGİLENDİRME MERKEZLERİ ÖNEMSİZ BİRİMLER Mİ?

Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi Farabi Hastanesi’nde
Hasta Hakları ve Halkla İlişkiler birimi var.
Hasta yakınları, bu birimin genellikle kapalı olmasından yakınıyorlar.
Bilindiği üzere; teşekküllü hastaneler,
AB entegrasyonu çerçevesinde
hasta haklarını öğrenme,
danışma,
bilgi edinme
ve istek/şikâyette bulunma gibi sosyal haklara ulaştılar.
Ancak belli kurumlarda buna önem gösterilmiyor.
Hatta bazı kuruluşlarda mecburi olmasına karşın,
danışma biriminde dahi personel bulamıyorlar.
Hatta örnekleri bizde saklı;
en ciddi resmî kurumlardan bazılarında
“İşe yaramayan personeli danışmaya koyalım” mantığı var!..
KTÜ öyle bir yer değil.
Ciddiyet,
bilim
ve hassasiyet yüklü bir kurum.
Dolayısıyla, halkla ilişkiler birimi varsa
açık ve aktif olmalı.
İletmesi bizden,
ilgi ve duyarlılık kurum yönetimine bakar.
Kaynak: