Arif Çetin

Arif Çetin

YAZIK HEM DE ÇOK YAZIK.

 

 
Perşembe gecesi penaltılarla kazanılan kupa sınavı sonrasındaki Olimpiyat mesaisi hüsranla sonuçlandı. Görünen o ki, bu maç sadece taraftar önem taşıyor. Onların kafasındaki asıl gerekçe ise 2010-2011 sezonunda yaşananları unutturmamak, haksızlığı yedi tepeli şehre yeniden duyurmak. Ancak, gözler kör olmuş, suratlar yalın. Anlayandan çok anlamak isteyen var. Yüzü kızaran değil, suçu, suçluyu destekleyenler çoğunlukta. Bu soğuk kış gününde tribünlere gelen temiz futbol sevdalılarına selam olsun.

Trabzonspor beş sezon sonra İstanbul BB'ye deplasmanda kaybetti. Kasımpaşa maçından farklı olarak sadece Onur vardı. Şenol Hoca, hafta içerisinde Colman'dan istediği verimi alamamış olacak ki, Zokora'yı tek oynatıp, Alanzinho ve Adrian'ı da dönüşümlü olarak yanında düşündü. İstanbul BB. gibi takım oyununa yatkın ekipler karşısında bu kurgu tutmadı.

                YASİN, YOKLARI OYNADI.

İlk yarıda topa daha fazla sahip görünen Trabzonspor'da Yasin ve Alanzinho neredeyse hiç varlık gösteremediler. Özellikle de Yasin, müthiş bir özgüven kaybı sergiledi. Sağ çizgiyi hareketlendirmesi beklenen genç oyuncu aldığı toplarda yana ve geriye oynamayı tercih etti.

 Sadece Adrian vardı ne yaptığını bilen. Zokora elinden geldiği kadar bir şeyler yapmaya çalışsa da, uyumlu İstanbul BB. orta sahası karşısında çok yalnız kaldı.  İlk yarının sonlarında gelen gol takıma direnç katması beklenirken, daha da gevşemesine neden oldu.

YORGUNLUK HİSSEDİLDİ.

 Üç gün önce 120 dakika oynayan takımdaki fiziksel düşüş ikinci yarıda kendisini gösterdi. Şenol Hoca'nın ikinci kırk beş dakikada oyuna müdahale etmesini beklerdik. Çünkü; en uçtan başlayarak, Henriuqe, Olcan, Yasin, Alanzinho ve Adrian'ın takım savunmasına zerre kadar katkısı olmadı. Orta sahayı ele geçiren ev sahibi İstanbul BB, oyunu istediği şekilde yönlendirdi ve kısa aralıklarla gelen gollerle öne geçmesini bildi.

KAYIP SEZON

Bu sezon, bu kadro ve bu anlayışla değişen bir şey olmaz. Bir iki galibiyet, sonrasında yine aynı dalgalanmalar. 2012-2013 sezonu Trabzonspor için kayıp bir yıldır. Kupa'da nereye kadar gidilir bilinmez, ancak görünen köy kılavuz istemiyor.

 Devre arasına az bir zaman kaldı. Öncelikle her anlamda yük getiren bir çok isimle ilişkinin bitirilmesi gerekir. Gelecek yılın hazırlıklarına sağlıklı bir şekilde başlamak en akıllısı. Çünkü, başkanından, hocasına ve oyuncusuna kadar kafalar rahat değil.  Üzülerek belirtelim ki, Şenol Hoca bile kontrolü kaybetmiş durumda.

KAFALAR FARKLI YERLERDE.

Trabzonspor camiası sahaya odaklanamıyor. Birçok futbolcu kalmaktan çok, ayrılmayı kafasına koymuş. İstanbul BB'nin üç numaralı oyuncusu Metin Depe'nin doksan dakika içerisindeki iki pozisyonu var. İkisinde de canı pahasına topa, tekmeye vücudunu koydu. Bu iş ruhla olur, taktikle değil.

Trabzonsporlu oyuncularda maalesef bu yok. Hiç bir oyuncu Trabzonspor'dan büyük değildir. Oyuncuların Trabzonspor'a ihtiyacı vardır, kulübün oyunculara değil.Bu ve benzer anlayışlar, Trabzonspor'u sıradanlaştırmaya iter. Daha dünkü çocukların esiri olamaz bu kulüp.  

 Birçok oyuncu kafasında çok şeyi bitirmiş. Geriye ise, Adrian ya da Olcan gibi bazı isimlerin kişisel becerilerinden gelmesi beklenen sonuç kalıyor. Bu beklentinin de devamlılığı yok. Olamaz da.

Yaşananları görmemek, bir iki galibiyetle her şeyi unutmak, en çok Trabzonspor'a zarar verir. Yoksa bugün Adrian, yarın Olcan kahraman olur, gazete manşetlerini süsler. Sonrası hep karanlık, hep belirsizlik. 

 

YAZIYA YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR