Maçı iyi analiz edebilmek için önce hocamızın basın toplantısını iyi okumalı!

Anlamak mümkün değil, tam bir rezalet.

Gemi yol alabilmek için kendi liginde depoyu ilk kez ful etmiş.

Ancak geminin kaptanı depoyu delmek için elinden ne geliyorsa yapmaya çalışıyor.

Hocam Allah aşkına, sen Lokeren’i anlat, kendi oyuncularını anlat.

Bize gazel okumayı bırak, sesiniz hiç güzel değil.

Ayılın artık şu Dünya Kupası sarhoşluğundan.

***

Hocanın bu saatten sonra takıma vereceği bir şey yok!

Bizce altına üstüne bakılmadan basın toplantısından hemen sonra Vahit hocayı göndermek gerekiyordu.

Resmen Trabzonspor’da çalışmakla maddi zarara uğradığını söylüyor.

Bu açığı kapatmak adına da basın toplantısını telefon reklamı çekilen bir sete dönüştürdü.

Anında bileti eline verilmeliydi.

Bunu yapamamışsak kimse Hakan efendiye, at seyisi Sergen’e veya ona buna kızmasın.

Mersin maçından sonra futbol eleştirmenliğinin dışına çıkan bu medya maydanozlarına karşı tüm şehir hocaya sahip çıkmışken onun bu şekilde davranış göstermeye ve konuşmaya hakkı yok.

Düşünüyoruz da bu saygısızlığı nüfus kağıdında Trabzon yazan bir hoca yapmış olsaydı tepkimiz nasıl olurdu acaba?

***

Tayfa gurubu, UEFA’ya pankart açmış!

 “Nerede kaldı senin sıfır toleransın?” diye soruyor.

Anlamak mümkün değil, güvenlik görevlileri pankartı açanlara saldırıyor.

Hadi söyleyin bakalım, ayağa kalkmayan mı fenerli yoksa görevlilere o pankartı kaldırın emri veren mi?

***

Hocanın bu takıma vereceği bir şey kalmadı dedik ya 11’ine ve oyuncu değişikliklerine bakmak lazım.

Orta alan son derece teknik ve iş bitirici oyunculardan kurulmuş olmasına karşılık eksik kalan yanı güç ve rakibe baskıydı.

Sahanın en iyisi Mehmet’ti ve oyundan çıkmasını yadırgadık.

Bosingwa ve  Yatabare de oldukça iyi oynadılar.

Özellikle Yatabare’nin çok faydalı olduğunu söyleyelim ve Cardoza’yla neden çift santrafor oynamadıklarını soralım.

Bu arada Cardoza’nın bencillik yapıp, Yatabare’ye pas vermediğini ve takımı bir golden ettiğini de belirtelim.

Sakatlıktan kurtulan Constand’a çok verimli olmasına rağmen bu kadar yüklenmek ne kadar doğruydu, düşünmek gerekir.

Hocamız süreklilikten şikâyet ederken takımı kendi bozuyor.

Süreklilik olması için oyuncuları oynatmak gerekir.

Mersin maçının en iyisi Salih oyuna sonradan giriyor.

Böyle olursa oyuncu istikrarı nasıl yakalasın?

***

Hocamızdan Yusuf konusuna bir açıklama getirmesini istiyoruz.

Yusuf’tan neden yararlanmak istemiyor, eksiği nedir?

Önümüzdeki basın toplantısında konuyla ilgili bize bir slayt gösterisi yapsın.

Artık telefon mesajları bizi kesmez, daha etkileyici bir sunum bekliyoruz.

***

Hakem maçı kaldıramadı ve yetersiz kaldı.

İlk yarıda aynı pozisyon içinde iki penaltımızı vermedi.

Oyunun hemen başında rakip 10 kişi kalmalıydı.

***

Son olarak Taka gazetesini tebrik ediyoruz.

Şikeci uzantıları medya maydanozlarına karşılık atmış olduğu manşeti destekliyor ve teşekkür ediyoruz.