Recep Ergenç

Recep Ergenç

Trabzon’u tanıyor musunuz?

Her şeye rağmen hayat acısıyla tatlısı ile akışını sürdürüyor.

Durum buyken, Trabzon bir tanıtım organizasyonunu ‘Almanya’nın Dortmund’ şehrinde kalabalık bir gurupla yaptı.

Yaptı da ne oldu?

Dortmund da seneye Trabzon’a gelecek;

Gelecekler de ne olacak?  

İlk ciddi değerlendirme M. Suat Hacısalihoğlu’ndan geldi; Tanıtım organizasyonu başarılı olmuş, teknoloji transferi için bir anlaşma imzalanmış.

“mış” diyorum, bunları basına yansıyan parça parça haberlerin içinden okuduk. Sanırım en dişe tırnağa dokunan haber de buydu.

Bir rapora bağlanırsa bütünsel bir bakış açısıyla da öğreneceğiz.

Bir diğer değerlendirme “Almanlar ilgi göstermemişler.”

Nasıl kardeşlikse işte…

Doğan Hızlan şöyle bir soru sormuştu bir yazısında;

“Yaşadığınız şehri ne kadar tanıyorsunuz?”

Hızlan yazısında;

“En az tanıdığımız yaşadığımız şehirdir.” Şeklinde özetlenebilecek bir saptama yapmıştı.

Trabzon 4500 yıla yaslanan tarihinde önemli bir liman, kültür sanat şehridir.

Parıltılı tarihi geçmişi koşulların da etkisiyle (Teçhir 1915, Mübadele Lazon ile 1922), sosyal dokusu ve ekonomisi değişim ve dönüşümlere uğramıştır.

Bizim büyük göçlerimizden biri de 1950’li yıllardan başlayarak Avrupa’ya (özelde Almanya’ya, daha çok da maden işçisi olarak) gerçekleşti..

Bu büyük göç, kimi zaman türkülere “Almanya acı vatan” olarak yansıdı,

Kimi zaman da sinema ve edebiyat eserlerinde anlatıldığı üzere ailelerin dağılması ya da savrulmasına yol açan anlatımlara konu oldu..

Trabzon, 24- 28 Şubat 2016’da yıllık 300- 400 milyar€ bütçesi fazla veren Almanya’nın Dortmund şehrinde kendini tanıttı.

 Almanlar ilgi göstermemiş.

Almanya  4.0 sanayi devriminin (makinelerin birbiriyle konuştuğu yeni dönem) kapısını aralamış, sırtını ar- ge, inovasyon ve teknolojiye dayamış ilerliyor.

Dördüncü sanayi devrimini anlamak için: Bugün doğanlar, yirmili yaşlara geldiklerinde, bambaşka işleri yapıyor olacaklar.

O nedenle,  şehirlerimizin de dördüncü sanayi devrimini atlaması için “bir gelecek tasavvuru (planı) olmalı”, bugün ve gelecekte de rekabet edeceğimiz sektörleri planlara bağlamalıyız.

TİAB ve BNU, 2015 Mayısında  “Marka Şehir Trabzon Strateji Çalıştayı” ve raporu ile bu konuda önümüze ışığı tuttu.

Trabzon’un karar vericileri (yerel yönetimi, Sivil Toplumu ve kamusu) bu değerli çalışmaya ilgi göstermedi; plan yerine projeci (günlük kararla) devam yolu seçildi.

Maden işçilerinin oğul ve torunları

Maden işçilerinin oğulları ve üçüncü kuşak, dil öğrendi; yükseköğrenim yaptı; nitelikli işlerde çalışmaya başladı. Girişimcilerimiz ise başarı hikâyeleri yazıyorlar artık.

Alman üniversitelerinde Hocalık yapanlar da var.

Hiçbirinin dönmeye niyeti yok.

Kısaca hayatlarından memnunlar.

Acı vatanda mutlular kısaca.

Almanya’nın yelkenlerini doldurduğu dördüncü sanayi devriminden, kardeş şehir Dortmund’dan öğreneceğimiz çok şey olduğuna hiç kuşkum yok.

Trabzon’a düşen, mevcut haliyle var olan büyük makasın kapanması için planlama yapmaktır.

Bu plan, bugün ve gelecekte de yüksek katma değer ve istihdam yaratmalıdır.

Sonuç yerine:

Dortmund tanıtım günleri makası kapatacak bir “Stratejik planlama”’nın eylemi olarak hayata geçirilseydi çok daha anlamlı olurdu.

Ayının kırk hikayesi var kırkı da armut üzerine. Bizimki de o hesap. 

Rotası (varacağı limanı belli olmayan gemiye) hiçbir rüzgar yardımcı olamaz.

YAZIYA YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.