Recep Ergenç

Recep Ergenç

Trabzon’da katma değerden n’aber

Mehmet Yılmaz; Almanya’da yaşayan Trabzonlu bir girişimci: Trabzon’da kimya sektöründe yüksek katma değerli organik temizlik ürün/ ürünleri üretecek. Yaklaşık bir yıldır yazışıyoruz. Sonunda Mehmet Yılmaz (MY) ile buluştum (RE).

RE: Bu yatırımın ne kadar büyüklükte olacağını öngörüyorsun?

MY: Yatırım tutarı 5milyon € kadar olacak. 

RE: Hammadde Trabzon’dan mı, ithal mi? Hammaddemiz ne?

MY-Hammaddemiz süt, yerel ve bölgesel olacak tedarik etmeyi düşünüyoruz.

RE: Nee? Sütten organik temizlik ürünleri mi üreteceksiniz?

(Cahillik işte, sütten tereyağı, peynir ve yoğurt yapılır, bu da nerden çıktı? Dur bakalım. Önce anlamaya çalış.)

RE: Günlük ne kadar süt gerekli olacak?

MY: 50 tondan başlayacağız, 600 tona kadar çıkabileceğiz.

RE:  Yok artık! Sen ölmeyi, bayılmak mı biliyorsun, bu kadar süt için ne kadar inek lazım, hiç hesapladın mı?

MY: 15- 20 bin inekten söz ediyoruz. Bölgede sözleşmeli “süt sığırcılığını” yaygınlaştırabiliriz. Yaratacağımız istihdam bölgesel kalkınmaya model olabilir..

RE: Bırak Trabzon’u, Türkiye’de hayvancılık zor durumda; 2 Eylül tarihli Resmi gazetede “ot, canlı hayvan ve karkas et ithalatına sıfır gümrük ile izin verildiği” açıklandı.

MY: Yedi yıldır Almanya’da bu işi yapıyorum, her sorunu aşarız.

Büyük yatırımcıların elini çektiği bir sektör (hayvancılık için) oldukça cesur ifadeler. Aklımdan ise yıllardır savunduğumuz model geçiyor hızla. Köylerde 50’lik, 100’lük ahırlar, yılın altı ila sekiz ayında bedava beslenen (otlayarak tabii) hayvancılık fikirleri geçiyor. Neyse…

RE: Sütten temizlik ürünü! Hem de organik, nasıl olacağı konusunda beni bilgilendirir misin?

MY: Önce “süt proteini” üreteceğiz.

RE: Türkiye’de üretilmiyor mu?

MY: Hayır,  %100 ithal ediliyor.

Hem bu ifadeyi doğrulatmak, hem de anlatılan büyüklükte süt konusunu sormak için, telefona sarıldığım gibi Sebahattin Yazıcı’yı (Veteriner Hekimler Odası Bölge Başkanını) aradım. Sebahattin Bey Türkiye’de sütün duayenlerinden “Duranlar Süt” ile görüşmemi sağladı.

Duranlar Süt’ün patronu Süleyman Duran ile (kendisi de veteriner) telefonda oldukça uzun sayılabilecek bir süre görüşme yaptık. 

Bu kadar süt, fındık yapraklarından fışkırsa belki dedi ve Mehmet Beyi (girişimciyi) kendi bölgesinde yatırıma davet etti hemencecik. 

Süleyman Duran, başta hammadde (süt) temini konusunda, yer tahsisi vb. konularda teminat vermeye hazırız, demez mi?

Hatta Vali Beyin de çok aktif olarak bu yatırıma destek olacağını belirtti.

 

Mehmet Yılmaz ile sohbete devam ediyoruz.

RE: Önerim, bundan sonra doğru adımlar atmak için, Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansının “Yatırım Destek Ofisinin” (DOKA-YDO) katkısını isteyelim. YDO’ nun bu yatırım ile ilgili aklımızdan geçen pek çok soruyu cevaplayabileceğini, yönlendirebileceğini biliyorum. Eğer teşvik alınacaksa zaten YDO başvuru makamı…

MY: Jaah, dedi. Almanca ja Türkçe “evet” İngilizcede “okey” gibi…

Günlerden Cuma idi, DOKA YDO uzmanları ile pazartesi buluştuk. 

YDO uzmanları “girişimciyi can kulağıyla dinlediler” gerçekten ilgilendiler. 

Atacağımız ilk adımın Türkiye Kalkınma Bankası (TKB) ile görüşüp bir fizibilite raporu hazırlatmak olduğuna karar verdik.

Mehmet Bey görüşmeden hemen sonra Almanya’ya döndü. Önümüzdeki günlerde yeniden gelecek ve atılması gereken adımlar için karar verecek.

TEV Kız Öğrenci Yurdu Hazır

Süt Proteinini; gıda sektörü başta olmak üzere, deri ve tekstil sektöründe de kullanıyor (muş).

Pazar sorunu olmayan, Trabzon’da üretilmesi mümkün olan “yüksek katma değerli” bir ürün;

Ama beş milyon avroluk böyle bir yatırım “ben bu işi biliyorum” yaklaşımı ile değil, teknik, mali ve finansal analizleri kapsayan bir fizibilite (yapılabilirlik) raporuna dayalı olmalı. 

Elinde böyle bir fizibilite raporu ile hangi banka ile finansman (kredi) görüşmesine oturulursa oturulursun, sonuç mutlaka olumlu olacaktır. Hatta bankalar, girişimcinin kapısını kendileri bile çalarlar.

Trabzon’da artık soru sorma zamanı.

Trabzon’da yüksek katma değerli, hangi sektörlerde kaç ürünümüz var?

Yüksek katma değerli ürün üretmek için, hangi sektörlerde ne gibi “lobi çalışmaları” yapıyoruz?

Yüksek katma değerli ürünler üreten hangi firmaları Trabzon’da yatırım için ikna etmeye çalışıyoruz ya/ ya da çalışmalıyız?

Doğal, fiziki ve beşeri sermayemiz arzu ettiğimiz sektörlerin gelişmesi için yeterli midir?

Kararlı Olmak

Mehmet Bey kimya sektöründe yapılabilecek yatırımları sayarken, fındığın “zuluf”una sözü getirdi.

Fındığın zulufu bir anda atık (çöp) olmaktan çıktı. Ama bende herhangi bir bilgi notu yok.

Ardından çay çöpüne el attık.

Neyseki çay çöpünde “kateşin” türevi ürünlerin olduğunu biliyorduk. (Türkiye 200 milyon dolarlık kateşin türevi ürün ithalatı yapıyor)

Rize Ticaret Sanayi Odası’nın bu konuda bir girişimi var. Çay çöpünü işleyerek “kateşin” türevi ürünler elde edilecek.

Mehmet Bey yeniden heyecanlandı, bu çok önemli, dedi heyecanla. 

Hammadde için çöpümüz var, kateşini elde ettik, sıra “kateşin”den yüksek katma değerli ürünleri elde etmekte. Zinciri tamamlamalıyız…

Bölgemizin kalkınması için “helva yapmak” iyi bir örnektir. Helva için nasıl, un, yağ ve şekere ihtiyaç varsa; ekonomik kalkınma da üç bileşene ihtiyacımız var :

1-Doğal, 2 ) Fizik ve 3) Beşeri sermaye. Bu bileşenlerden sadece biriyle kalkınma olmaz.

Helva için her şeyimiz var diyoruz ama o zaman sorunumuz organize olamamakta mı?

YAZIYA YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR