Beşiktaş- Trabzonspor

Öncelikle,  Başkan Sadri Şener’e kendi evinde yumurta atıp protesto edenleri kınıyorum.

Fenerbahçeliler cezaevindeki başkan ve yöneticilerine bu denli sahip çıkarken, bir yıldan beri yoğun bir çaba ile kendi kulübünün hakkını arama adına yapmadığı kalmayan Başkan Şener’e bu saldırıyı ancak Trabzonspor’a ihanet etmek isteyenler yapabilir.

Geçen sezon Fenerbahçelilerin yaptıkları apaçık ortadayken, bu işlere hiç karışmamış, tertemiz, bu süreçten yüzünün akıyla çıkmış başkan ve yönetimine bu öfke neden. ,

Şike ve teşvik gibi futbolda yüz kızartıcı eylemlere karışmadıkları için Başkan Şener ve ekibine Trabzonsporlular olarak ne kadar teşekkür etsek azdır.

Fenerlilerin yaptıklarını gördükten sonra onlar her türlü övgüyü hak ediyorlar.

Onlara yumurta değil, çiçek atmalıyız.

Sadri Şener ve ekibi yönetimsel anlamda ve transfer faaliyetleri elbetteki eleştirilebilir.

Buna itirazım yok.

Ama bunun yeri ve zamanı değil.

Önce bu süreçte birlik ve beraberliğimizi koruyup hakkımızı sonuna kadar arayalım. Sonra kendi içimize dönüp özeleştiri yapalım.

Fenerbahçe bu sezon Trabzonspor ile oynadığı maçları futbol anlamında geçen sezonun aksine tamamen hakkıyla kazandı.

Maç öncesi yazımda da belirtmiştim. Krizden beslenen bir yapıları var.

Maç öncesi kriz çıkarıp maçı geriyorlar. Ne yazık ki Trabzon camiası da bu tuzağa düşüyor.

Tarihten beri gerdikleri her maçı kazandıkları gerçeğini ne yazık ki burada göremiyoruz.

Trabzonsporlu taraftarlar ve futbolcular Fener’i yenip göndermenin hesabından çok onu dövüp göndermenin hesabı içinde oldular.

Ne yazık ki bütün bunlar Fenerbahçe camiasında bitmiş durumda olan Emre Belezoğlu’nu yeniden kahraman yaptı.

Daha maçın başında sahaya yabancı madde atılması, oyunun durmasına neden olunması, Bordo mavili futbolcuları da gerdi.

Bu ortamda Başkan Sadri Şener’in dediği gibi üç günde oynansa Fener kazanırdı. Trabzonsporlu futbolcular tribünlerin etkisinde kalıp futbol yerine tekmelerini konuşturdular.

Yazık, bu taraftar bu takıma yakışmıyor.

Trabzonspor’un deplasmanda daha rahat oynadığı gerçeğinin arkasında Avni Aker’deki işte bu taraftar baskısı yatmaktadır.

Bu baskı devam ettiği sürece Avni Aker rakipler için cehennem değil, cennet olmaya devam edecektir.

Evet, Fenerli futbolcular da provokatör rolünü iyi oynadılar ama, her şeye rağmen, buna vurulacak en büyük darbe, döverek değil, yenerek göndermek olmalıydı.

Eskiler ve yeniler

Bu hafta Trabzonspor tesisleri çok önemli ve anlamlı bir buluşmaya sahne oldu. Divan Başkanı Ali Özbak’ın organize ettiği buluşmayı kenardan izleyen bir kişi olarak oldukça duygulandım.

Kırmızı-Beyaz renkli ilk Trabzonspor futbolcuları ile son Trabzonspor futbolcuları bir arada idi.

1966 yılında bir arada oynayan futbolcu kadrosu 46 yıl aradan sonra ilk kez yeniden bir araya gelmenin heyecanı ve gururu içinde koştular tesislere..

Kimisi bastonuyla, kimisi hala daha formda ve dinç görüntüsüyle, kimisi de ağarmış saçları ve kırışmış yüzleriyle sarmaş dolaş oldular.

Birçokları birbirlerini ayrıldıktan sonra ilk kez görüyordu.

Ağlamaklı gözlerle uzun uzun yüzlere bakışlar, sarılmalar, takılmalar hepsi 46 yıl öncesini canlandırıyordu.

Sonra bugünün futbolcularıyla sarmaş dolaş oldular.

İlk kaptan Şevki ile son kaptan Tolga, İlk golü atan Abdullah ile son golü atan Burak ve diğerleri..

Bu organizasyonu gördükçe Trabzonspor’un ne büyük bir camia olduğuna bir kez daha şahit olduk.

Sanırım yeni futbolcularda bu ortamı gördükçe bu büyüklüğün farkına varıp sahada ona göre mücadele ederler..

Ali Özbak’ı bu organizasyondan dolayı kutlamak gerekir.

Beşiktaş maçı..

Play-Of başlarken her iki takımında şampiyonluk şansları yoktu. Ancak üçüncülük için oynayacaklardı.

İşte o üçüncülüğün final maçı geldi.

Aslında son gelişmelere baktığımız zaman, Fenerbahçe’nin Avrupa’dan ceza alması halinde üçüncünün Şampiyonlar ligine gitme ihtimalini yükselttiğini görüyoruz. Bunun için iki takım için de oldukça önemli bir maç.

Trabzonspor İstanbul’da Beşiktaş ve Galatasaray’a karşı iyi oynuyor.

Bir puan önde olması avantaj. Üçüncülüğe daha çok şartlanmışlar. Ama, defans anlayışında ciddi sıkıntı içinde.

Fenerbahçe maçında yenen gollere baktığımız zaman, gerek kenar adamları, gerekse de stoperlerin hataları can sıkıcı boyutta. Bir amatör takımın defans kurgusu bile daha iyi işiler yapıyor.

Trabzonspor bu defans anlayışıyla gol yemeden duramaz.  

Beşiktaş bireysel anlamda daha kaliteli futbolculardan kurulu.

Fernandesin organizatörlüğü, Almeida’nın golcülüğü, Ernst-Veli ikilisinin yüksek mücadele gücü bu maça yansırsa Bordo mavililerin işi zor gibi.

Trabzonspor’da Colman, Olcan ve Burak’ın performansı sonucu belirler. (Tahmin: %55: 1  %45:0)

Fenerbahçe- Galatasaray

Şampiyon bu maçla belirlenecek. Türkiye her iki camia için adrenali yüksek bir maça sahne olacak. Fenerbahçe takım oyunu olarak Galatasaray’dan daha iyi görüntü veriyor.

Kendi sahasında kaybetmiyorlar. Bu maçın da kesin favorisi olarak öne çıkıyor. Ancak, böylesine derby maçlarının en önemli kuralı favorilerin kazanamamasıdır. Galatasaray takımı Fenerbahçe maçlarında daha hırslı ve arzulu oynuyor.

Bu maçta da böyle bir oyun bekliyorum. Bir puana bile şampiyon olacak olması onları beraberliğe razı bir oyuna sürükler.

Fenerbahçe’nin kazanma arzusu Galatasaraylı futbolcuları bolca pozisyona sokar.

Sonuç olarak; Fenerbahçe favori ama derbylerde favoriler kazanamıyor gerçeğinden hareketle bu maçı da kazanamaz. (Tahmin: 0)

Spor Toto Avrupa grubu

İstanbul BB- Bursaspor (Tahmin: 0)

Sivasspor- Eskişehirspor (Tahmin: %60:2  %40:1)