Güzel güneşli bir nisan günüydü.

      1992 yılında Trabzonspor, şimdi ki adı Ziraat Türkiye Kupası olan, o zamanki ismiyle Türkiye kupasında, yarı final maçını cezası nedeniyle, Samsun 19 mayıs stadyumunda oynayacaktı.

       O, dönemde çalıştığım Star TV olarak maçı canlı yayınlıyorduk ve tüm ekip oradaydık.

Trabzon’dan binlerce seyirci karayoluyla Samsun’a hareket etti.

Maç öncesi gelen trafik kazası haberinde, ölen taraftarlar nedeniyle karşılaşma

 gergin bir ortamda başladı.

     Bordo mavililer karşılaşmayı 1-1’lik skorla götürürken,maç uzatmaya mı gidecek acaba ? diye düşünüldüğü anlarda, dakikalar 87.gösteriyordu, ceza alanı dışından kullanılan serbest atışı Hami, bazuka gibi bir vuruşla Beşiktaş kalecisi Bako’nun üstünden filelere çakınca, rakibini 2-1 yenmiş ve finale yükselmişti.

                                                               *

     Bu  karşılaşmayı kendi araçlarıyla izlemeye gelen Trabzonsporlu taraftarlardan

6 kişilik bir grup, Samsun’un Çarşamba ilçesinde geçirdikleri bir trafik kazasında hayatlarını kaybedince, bu haber maç öncesinde Trabzonspor’un kamp yaptığı

“Büyük Samsun” oteline bomba gibi düşmüştü.

     Hayatlarını kaybeden 6 taraftar, Neşat Akyazı, Kürşat Akyazı, İsmail Akyazı, Yusuf Sevgi, Hasan Sevgi ve Ziya Kara… 

     Bir ilk olarak Trabzonspor’un tarihine acı bir sayfa olarak geçtiler.

Ardından kupa finalinde, Trabzonspor ilk maçta Bursaspor’a, Bursa’da  3-0 yenilmiş, kupa gitti derken, Trabzon’daki rövanşta mahşeri kalabalık önünde  kenetlenen futbolcular, bu maçı 5-1 kazanıp, Türkiye şampiyonu olunca, hayatını kaybeden 6 taraftarın, ailelerinin yüreğindeki acıyı bir nebze dindirmişti.

    Maç sonrası Bursa teknik direktörü sevgili hocam Yılmaz Vural, o şokla “ Bir daha Trabzon’un üzerinden uçakla bile geçmeyeceğim  “ demişti.

                                                       *

    1994  Yılı, kasım ayının ilk günüydü.

    Kanal-D’de çalışıyordum.UEFA Kupasında Trabzonspor, İngilizlerin güçlü ve ünlü ekibi Aston Villa’yı 2.turun ilk maçında Avni Aker’de K.Orhan’ın golüyle  1-0 yenmişti. Rövanş da Birmingham’daki  Villa park stadyumunda son dakikalarda yine K.Orhan’la 1-1’i yakalamış, uzatmalarda yediği golle sahadan 2-1 mağlup ayrılmasına rağmen 3.tura çıkmıştı.

    Trabzon’da sabaha kadar süren kutlamalarda, Faroz mahallesinin tanınmış simalarından ecza mümessili Turgay Demirkaya,arkadaşları tarafından evine bırakıldıktan sonra,heyecanını yine yenememiş ve evinden Faroz’da ki arkadaşlarıyla yaptığı telefon görüşmelerinin ardından,tekrar evinden dışarı çıkarak, gece yarısı geç saatlerde, özel otosuyla  5 dakikada mesafede bulunan, mahallesindeki kutlamalara yine eşlik etmek istemenin heyecanıyla, sahil yolundan hızla yol almaya başlamıştı.

   Yolun sağındaki kamyonu geç fark edince, aracıyla kamyona arkadan hızla çarpıp, hayatını kaybetmişti.

                                                       *

     1996 Yılında,mayıs ayının kasvetli bir günüydü.

     Trabzon kenti, 12 yıllık bir aradan sonra, ligde şampiyonluğa kilitlenmişti, stres ve heyecan doruktaydı.

     Şampiyonluk maçında Trabzonspor,tıklım tıklım olmuş H.Avni Aker’de ,maç öncesi ortamı,Fenerbahçe otobüsüne atılan bir cılız taş nedeniyle geren Başkan Ali Şen’in, Fenerbahçe takımına 2-1 yenilince, camiada büyük şok yaşanmıştı. Kanal-6 adına bu maçı takip ediyordum.

     Giresun’un Görele ilçesinde oturan koyu taraftar, çoluk çocuk sahibi Mehmet Dalman bu maçtan sonra eve dönünce bir not bırakıp,bahçesindeki ağaca kendini asarak, intihar etmişti.Bu belki de Türk futbol tarihinde takımı için intihar eden ilk taraftar olarak kayıtlara geçmişti.

     Ardından Trabzon’un  Hacı kasım ve Yenicuma mahallesinin kesiştiği yerde oturan Akçaabat’lı 12 yaşındaki ortaokul öğrencisi Hüsnü Civelek de, bu şoku kaldıramayarak,

evinde eline geçirdiği bir tabancayla intihar ediyor ve genç yaşta geride acılar içerisinde insanlar bırakarak, yaşama veda ediyordu.                                                

                                                        *

      1997 Yılının Nisan ayıydı.

      Türkiye kupası finalinin ilk ayağında Trabzonspor Avni Aker’de Kocaelispor ile 1-1 berabere kalmış, kupanın finalinde İzmit İsmet paşa stadyumunda  1-0 yenilerek,Türkiye kupasını finalde kaybetmişti.

      Bu maça gelen Trabzonspor’lu taraftarlardan bir grup kiraladıkları minibüsle Trabzon’a dönerken, Ankara Kızılcıhamam'da geçirdikleri trafik kazasında,yaralıların haricinde 5 kişi, Alaaddin Aygün, Gökmen Karakullukçu, Bülent Dönmez, Kemal Yılmaz ve Faruk Genç de, taraftarı oldukları takım için,hayatlarını kaybetmişti. 

      NTV Bölge bürosunda görevliydim.Ölenlerin Trabzon İskenderpaşa caminde yapılan cenaze törenine katılan,takım kaptan Ogün Temizkanoğlu, kupanın da kaybedilmesinin verdiği üzüntü ve birikimle, bir grup taraftar tarafından, cami avlusunda istenmeyecek bir şekilde  tartaklanmış ve yumruklanmıştı.Bütün bu olanlara, caminin kapısında 114 yıldan beri dikili duran koca ağaç,doğu çınar'ı da yapraklarından damlayan yaşlarla şahit olmuştu.

                                                *

    …Ve yıl 2009, günlerden 21 Aralık.

      Sezonunu ilk yarısının son maçında, Trabzonspor kendi evinde Fenerbahçe’ye  1-0 yenilmişti. Yense lider ile arasında 6 puan kalacaktı.Mağlup olunca ,lider olan Fenerbahçe ile arasında 10 puanlık fark oldu.

     Kanal-24’de,telefon bağlantıları yapıyordum.Ankara’dan gelen 2’si  ODTÜ öğrenicisi 3 bordo- mavili taraftar ve aynı araç içerisinde bulunan misafirleri bir Fenerbahçeli taraftar, dönüş yolunda kendi otomobilleriyle Samsun’un Tekkeköy ilçesi, kerim bey mevkiinde  sabaha karşı kaza geçirdiler.

     Tablo,hüzünlüydü.Genç yaşta Bünyamin Kahriman yönetimindeki 06 plakalı otomobil,yol kenarında park halindeki 55 plakalı tır dorsesine,direksiyon hakimiyetini kaybederek arkadan çarpmış, kazada sürücü Bünyamin Kahriman,Serhat Kırkayak,Mesut Keleş ve Fenerbahçe’li dostları,aynı zamanda misafirleri olan Ahmet Muhammed Demirel, olay yerinde can vermişlerdi.

     Tribünler de birbirlerine her iki takımın taraftarları hakaret ederken, aynı araçta birlikte yolculuk eden her iki takımın taraftarlığını paylaşan arkadaşlar, birlikte can vererek, belki de tribünlere anlamlı bir Fair play mesaj yollamışlardı.

                                                       *

      Kısacası, Bordo mavili taraftarlar yolculuk boyunca üstlerinden çıkarmadıkları çizgili bordo-mavili formalarla can verirken,akan kan formalarına bulaşmıştı.

     Evet ,kalp krizleri hariç toplam 17 Trabzonspor taraftarı, son 19 yıl içerisinde, takımları için bu yollarda hayatlarını kaybederken,formalarıyla öldüler.

                                                   *

     Türkiye Futbol Federasyonun, günlerdir bir türlü adam gibi dik durup karar verememesine ve lay lay lommm takılmalarına  “Dur bakalım” diyen UEFA “ Bizim işlerde hoppa şinanay “ olmaz diyerek,süper lig şampiyonunu ilan etti .TFF’ye aynı zamanda savcı olan UEFA disiplin müfettişi Pierre Cornu ile“karar vermek”dersi verdi.

    Anlayacağınız, bu takım ve kulüp uğruna alın teri akıtıp, çeşitli nedenlerle vefat edenler ve hayatını taraftarlık adına kaybedenler, belki bu şampiyonluk sizleri geri getirmeyecektir ama belki ailelerinizin boğazına düğümlenen sıkıntının biraz nefes almasını sağlayacaktır.

….Ve sizler,bu yolda  formalarıyla ölen 17 taraftar, bilin ki Trabzonspor şampiyonlar liginde ve bir tek şampiyonluğunun tescili ile kupasının iadesi kaldı.

Artık, mezarlarınızda rahat uyuyabilirsiniz.

  Şimdi soruyorum;

Trabzonspor- A.Bilbao maçının biletlerini şampiyonluk hatırası olarak saklamayıp, 30 TL'yi kulüpten geri almak için, devamlı Trabzonspor kulübüne telefon açarak bilet paralarını geri isteyenler mi?

Yoksa, bordo- mavi forması uğruna yollarda ölen o insanlar mı gerçek taraftardı?

Trabzon şehri,lösemili çocuklara hastane ve toplu taşımacılık için,acil karar bekliyor.