Teofilo ve Zafer kendilerine yeni bir takım arıyor.

Polonya’dan dönen Brozek kardeşler tribünde. Egemen sakat, Engin cezalı, Ceyhun, Barış ve kaleci Bora kadroda yok.

Hafta sonu ve saat 16.00 gibi, gıcık bir saat de başlamasına rağmen ,tribünlerde çok az boşluklar var.

Trabzonspor oyuna kötü başladı.

Özellikle Jaja, Selçuk ve Burak iye başlamadılar ama ters futbol karakterli oyuncu Jaja yine attığı bir sprint le 20.dakikada rakip kalenin arka direğine, Yattara’nın sağdan kestiği topla buluştu ve golünü yaptı.

*

Oyunun ikinci yarısının başladığını dumandan fark edemedik.

Deniz tarafındaki kale arkasının hemen ardında bir kaç tane apartman var. Bunlardan birinin bacasından öyle bir duman geliyor ki stadyumun içine inanılır gibi değil.

Belli ki bacasında filtre yok. Demek ki bunları denetleyen de yok. Bir anda sahanın içi karbondioksit doldu. Göz gözü görmez oldu,iyi ki zehirlenen olmadı.

Anlayacağınız duman altı olduk.

İkinci yarıya hızlı başlayan Trabzonspor öyle goller kaçırdı ki, bunları ilerleyen

dakikalarda ararız dedim.

…Ve öyle basit bir gol yedik ki, sahaya atılan konfetiler havada kaldı.Çünkü dakikalar 61’i gösteriyordu.

Kiralık adamı vurdu Trabzonspor’u Gabriç…

Sevinmedi bile.

Bordo mavililerin gününde olmayan Yattara, Burak, Colman ve Selçuk la çöken orta saha ve for hattı, bu gece Engin Baytar’ı aramadı dersem yalan olur.

*

Ankaragücü attığı beraberlik golünden sonra, taktik savaşı vermeye başladı.

Özellikle orta saha oyuncuları tüm topları ceza alanlarına girmeden faulle durdurmaya başladı.

Marek,Adem ve Güven, bu işi 2.yarıda adeta görev edinince ev sahibi takımın işi daha da zorlaştı.

Bu arada Şenol hoca,son 20 dakikaya girildiğinde Yattara ile Colman’ı dışarı aldı. Alanzinho ile Sezer ‘i oyuna soktu.

Bence Colman doğru teşhis ama Yattara bu gece kötüydü ama kalmalıydı sahada.

Yattara kesinlikle alınmamalıydı dışarı.

*

Trabzonspor kötü oynayıp ,rakip ceza alanı içerisinde son vuruşları yapamayınca her nedense taraftarı da susuyor. Halbuki asıl bu durumda taraftarlar devreye girmeliydi ve takımını ayağa kaldırmalıydı.

Futbolcun gününde olmayabilir ama burada sen devreye gireceksin arkadaş.

Zaten sahada at çiftliğine bile kahya olamayacak düdüklü bir kahya var. Halis Özkahya…

Umut’un havada itildiği o penaltı pozisyonunu bir ekrandan izlesin bakalım,pişmanlık duyar mı ?

*

Maç sonrası bir grup Ankaragücü taraftarı “Şampiyon Trabzon” diye tezahürat yapıyor, sanırım maraton tribününden bir grup konuyu yanlış anladı. küfürle karşılık verdi. Gerek yoktu.

Ortada fol yok, yumurta yok, gerginliğe de gerek yok, daha 16 maç var beyler-bayanlar.

*

Son sözüm yerel yazılı ve görsel basına, söyledim, yazdım,çizdim, anlattım ama sakalımız yok dinletemedim arkadaş…

Bu hafta içinde yazdılar durdular “ Trabzonspor Barcelona” diye “ Trabzonspor şampiyonluğun en büyük adayı “ diye, soktular takımı rehavete, hele bazıları uydu ekranında, her nedense nefret kustular, köpürdüler, kudurdular Trabzonspor’a ve yönetimine…

Sürsünler şimdi kınayı istedikleri bir yere…

Dilerim ; Önümüzdeki hafta oynanacak olan Beşiktaş ve Fenerbahçe maçları öncesinde de,

aynı hataları tekrarlamaz hiç kimse.