Prof.Dr. Osman Bektaş

Prof.Dr. Osman Bektaş

Küresel iklim değişimi

KÜRESEL İKLİM DEĞİŞİMİ: GECE LAMBALARI YANAN ÜLKELER

Artan nüfus ve şehirleşmeye bağlı olarak gelişen insan aktivitesinin küresel iklim değişimi üzerindeki en büyük etkinlik gösterdiği bir çağı yaşamaktayız.

Büyük şehirleşme bölgelerindeki hızla artan nüfus atmosferdeki karbondioksidin de artmasına ve küresel iklim değişiminin hızlanmasına neden olmaktadır.

 

 Aşağıdaki gece çekilen uydu fotoğraflarında görüldüğü gibi şehirleşmenin en büyük belirtisi gece sokaklarda yanan lambalardır.

Başka deyişle gece çekilen uydu fotoğrafları bir yandan geri kalmışlığın karanlık yüzünü yansıtırken, öte yandan gelişmiş ülkelerdeki medeniyet ışığı da göz kamaştırmaktadır.

 Bu nedenle gece lambaları yanan ülkeler küresel iklim değişiminde önemli rol oynarlar.

 

KÜRESEL İKLİM DEĞİŞİMİ

Küresel iklim değişimi milyarlarca yıl öncesinde oluşan atmosferin oluşumundan bu güne dek sürmektedir.

İklim değişimi değişik zaman aralıklarında ve değişik boyutlarda günümüzde de sürmektedir.

Geçmiş jeolojik dönemlerdeki iklim değişimini biz jeologlar fosillerden, çökel kayaç kayıtlarından, eski deniz seviyesindeki değişimlerlen, atmosfer bileşimindeki ve ısısındaki değişikliklerden anlıyoruz.

Yine tarihsel jeolojiden dünyamızın binlerce yıl süren kışı ( buzul çağı ) ve sıcak dönemleri olan yazı ( buzul arası dönem) olduğunu aynı yöntemle hayvan ve bitki fosillerinden anlıyoruz.

Bu tür iklim değişimi çok yavaş geliştiğinden yaşadığımız iklimin de  değişim geçirdiğini  çoğu kez anlayamayız.

 İnsanlık tarihine baktığımızda genel olarak sıcak iklim dönemlerinde insanların soğuk iklim dönemlerine oranla daha rahat bir yaşam sürdükleri anlaşılmaktadır.

Biz şu an henüz daha tamamlanmamış buzul arası sıcak bir iklim döneminde yaşıyoruz. Ancak bugün yaşadığımız iklime insanoğlu az veya çok müdahale ederek onu kısmen de olsa değiştirmektedir.

 Buzul arası sıcak dönem yaklaşık 11.000 yıl sürmektedir. Bizler bu dönemin 10.000 yılını harcamış bulunuyoruz.

Dünyanın dinamik yapısı gereği jeolojik olaylar ( volkanik faaliyet, karaların alçalması veya yükselmesi, kıtaların yatay hareketleri, faylar, depremler v.b.) sürekli değiştiğinden küresel iklimde zaman içerisinde değişmek zorundadır. Bu nedenle küresel iklim değişim sürecinde insan faktörünün oluşturduğu etkinin boyutunu belirlemek oldukça güçtür.

 Günümüzde de küresel iklim değişimini yaşıyoruz. Ancak bu değişimin ne kadarı doğal? ne kadarı insanlar tarafından oluşturuluyor?

Hızla artan dünya nüfusu ve sanayileşme yanında artan refah düzeyi insan aktivitesini hızla artırmıştır. Buna bağlı olarak da atmosfere salınan karbondioksit miktarı günümüzde en üst düzeye çıkmış ve iklim değişimine neden olmuştur.

Sonuç olarak insanlık tarihinde insan aktivitesinin küresel iklim üzerindeki en büyük etkinlik gösterdiği bir çağı yaşamaktayız. Ancak yinede küresel iklim değişiminde insan faktörünün doğal faktörlerden daha baskın olduğu görüşü halen tartışma konusudur. Çünkü dünyanın jeolojik tarihçesine bakıldığında milyonlarca yıl önceleri belirli aralıklarla küresel iklim değişiminin kayıtlarını hayvan ve bitki fosillerinde bulabiliyoruz.

 

DÜNYANIN DEĞİŞİK ZAMAN ARLIKLARINDA GERÇEKLEŞEN DOĞAL İKLİM DEĞİŞİKLERİ

 

Aşağıdaki grafikte Dünyanın güneş sistemindeki yeri ve dünyamızın iç dinamik olayları nedeniyle farklı zaman aralıklarında gerçekleşen iklim değişim dönemleri özet şeklinde verilmiştir.

 

Birinci İklim Değişim Dönemi ( First Order ): 1-10 milyar yıl arasında yaşanan 25-30 derecelik iklim değişimi

 

İkinci İklim Değişim Dönemi ( Second Order ): 1-100 milyon yıl aralığında gerçekleşen 15-20 derecelik iklim değişimi.

 

Üçüncü İklim Değişim Dönemi ( Third Order ): 10-100.000 bin yıl arasında gerçekleşen 10 derecelik ısı farkına neden olan doğal iklim değişimi.

 

Dördüncü İklim Değişim Dönemi ( Fourth Order ): 10.000 yıldan günümüze dek süren en fazla 5 derecelik ısı artışına neden olan küresel ısınma dönemi

 

 

İklimi kontrol eden en önemli birinci faktör ( First Order )

Dünyamız yaşamı sağlayan uygun bir iklime sahiptir. Böyle bir iklim koşulu ancak dünyanın güneşten belli bir uzakta olması yanı sıra, güneşin ışınlarının bir kısmını bünyesinde tutan bir kısmını da dünyaya gönderebilen özellikte olan su buharı, methan, karbondioksit ve diğer gazlardan oluşan bir atmosferın varlığı ile gerçekleşir.

Bu özellikteki bir atmosfer 4.5 milyar yıldan beri değişikliğe uğrayarak günümüzde de evrim geçirmektedir.

İklimi kontrol eden ikinci önemli faktör ( Second Order )

Dünyamızın dinamik yapısı nedeniyle kıtalar ve okyanuslar bizim fark edemeyeceğimiz yavaşlıkta sürekli olarak yer değiştirmektedir.

Birkaç yüz milyon yıl boyunca oluşan kıtaların bu hareketi sonucu 15-20 derecelik bir ısı değişimini neden olan iklim değişimi oluşmaktadır.

İklimi kontrol eden üçüncü önemli faktör ( Third Order )

Güneş ile dünya arasındaki mesafenin zamanla değişmesine bağlı olarak güneşin dünyayı ısıtma derecesinin değişmesi; buna ek olarak okyanuslardaki büyük akıntıların değişimi, büyük ölçekli gel git olayları yüz binlerce yıl boyunca 5-15 derece ısı değişimine neden olmaktadır.

İklimi kontrol eden dördüncü derece faktör ( Fourth Order )

Dünyamızın ikliminde kısa zaman aralığında 5 derece ısı değişimine neden olan bir çok değişken vardır. Bunlarında çoğu doğal olaylardır. Örneğin daha küçük ölçekte okyanuslardaki suyun karalara doğru ilerlemesi ve geri çekilmesi, volkanik faliyetler, güneş fırtınaları, meteor çarpmaları, insanların atmosfere karbondioksit salması v.b.

Tektonik ve topoğrafik yükselmeler geniş ölçekliden ziyade dar ölçekli yerel iklim değişimine neden olmaktadır.

Esas sorun bu iklim değişiminde artan nüfusun ve şehirleşmenin ne ölçüde rol oynadığıdır.

 

ŞEHİRLEŞME VE NÜFUS ARTIŞI YAPAY İKLİM DEĞİŞİMİNİN ANA NEDENİ

Amerika’da iklim değişimi ile ilgili son yapılan çalışmalar şu sonuca ulaşmıştır: ‘Yeryüzünde artan nüfus ve şehirleşme atmosfere daha fazla karbondioksit salımına neden olmakta bu da küresel iklim değişiminin esas nedeni olarak ortaya çıkmaktadır’

Yapılan tahminlere göre önümüzdeki 50 yıl içerisinde 3 milyar insan daha şehirlere göç edecektir. Büyük yerleşim alanlarındaki şehir nüfusu kontrol altına alınabilinirse atmosfere salınan karbondioksit miktarında da %25 oranında bir azalma olabileceğinden iklim değişiminin etkileri daha az hissedilebilecektir.

 

ŞEHİRLEŞMEYE BAĞLI İKLİM DEĞİŞİMİ HANGİ ÜLKELERDE GELİŞİYOR?

 

Şehirleşmenin en büyük belirtisi gece sokaklarda yanan lambalardır. Bu nedenle gece lambaları yanan ülkeler küresel iklim değişiminde önemli rol oynarlar.

Aşağıda gece uydudan alınan fotoğraflarda farklı ülkelerin aydınlık ve karanlık yüzleri onların gelişmişlik düzeyin yansıtır.

Tüm dünya haritasına baktığımızda gece Kuzey Amerikanın doğusu, batı Avrupa ve Japonya yı çok daha aydınlık gördüğümüz halde Türkiye, Hindistan ve Çin’in daha az aydınlık olduğunu görürüz. Oysa geri kalmış ülkeler karanlık yüzleriyle ön plana çıkmaktadır.

Türkiye’de ve Avrupa’da deniz kenarlarındaki şehirleşmeler parlak çizgiler ile belirir.

Ülkelerin iç kısımlarındaki kırsal alanlar daha karanlık olarak ön plana çıkar.

Özetle gece çekilen uydu fotoğrafları bir bakıma geri kalmışlığın karanlık yüzünü yansıtırken, gelişmiş ülkelerdeki medeniyet ışığı göz kamaştırıyor.

 

GECE IŞIKLARI YANAN GELİŞMİŞ ÜLKELERİN ŞEHİRLEŞME BÖLGELERİ

Dünyamızı gece uydudan seyredin. İnsanların nerelerde yoğunlaştığını izleyin.

Önümüzdeki 50 yıl içerisinde dünya nüfusu 3 milyar civarında artacak. Bu nedenle kimi   karanlık alanların daha fazla aydınlanmasına neden olacak. Bu da iklim değişimini daha da artıracaktır

 

 

Prof. Dr. Osman BEKTAŞ

E-mail: Obektas@ktu.edu.tr

YAZIYA YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR