Günlerden Cuma idi , tarihler 22.nisan.2011’i gösteriyordu. Trabzonspor şampiyonluk yolunda çok önemli bir karşılaşmaya çıkıyor ve galip gelmesi gerekiyordu. Eskişehir Atatürk stadyumunda 0-0 biten Eskişehirspor–Trabzonspor maçında, bordo mavililer Mustafa ve Burak ile iki nizami gol atmıştı.

Orta hakem Bülent yıldırım’dı, Ankara’da devlet memuruydu. Bu karşılaşmadan sonra tesadüf herhalde,bir üst kadroya atanmıştı yanlış hatırlamıyorsam,şimdi Ekonomi Bakanlığında görevli.

Bendeniz de tribündeydim o gün. İşte o unutulmayacak olan Eskişehir takımı, bu gece Avni Aker’de konuktu.

*

Oyunun ilk 25 dakikası al gülüm,ver gülüm şeklinde geçtikten sonra ,ev sahibinin bir atağında Alper Potuk’un eline vuran topa bizim Tolga özÇIRAK , pardon Özkalfa devam deyince, kontra topla çıkan konuk ekip Kamara ile şok golü attı.

Pozisyon devam ederken Soner’in halen daha hakeme eline vurdu itirazını sürdürüp, rakibini unutması ve peşini bırakması ise tam amatörce idi. Soner, halen daha hangi takımda oynadığının farkında değil sanırım. Bu son pozisyonda son haftaların formsuz ve beter oynayan ismi Emerson’da eklenince, Trabzon defansı yandı yünüm keten helva oldu.

*

Golün şaşkınlığını üzerinden atamayan topa basıp,5 pas bile yapamayan bordo mavili takım, 3 dk sonra ballı Necati’nin ayağından 2.golü yemesi görünen köy gibiydi. Ön libero da formsuz Zokora’yı bile aramadım dersem yalan olur. Zokora, ülkesinden izinli olarak geç dönünce ,haliyle hazır olmadığı için kadroda yoktu. Alanzinho niye yoktu yine ? diye soracaksanız bende bilmiyorum.

Eğer Sol bek mevkisinin durumunu soracak olursanız,Ferhat yada özellikle Marek Cech’in, idmanlar da iyi olduğunu görüyoruz ama kadroda niye yok onu da bilmiyorum. Şenol hocama sormak lazım.

*

İkinci yarıda Şenol hocanın Soner’i soyunma odasında bırakarak, Emre’yi oyuna alıp hücum hattını üçlemesi doğruydu. Çünkü ; 2-0 mağlup durumdaydın ve kaybedecek bir şeyin yoktu.

Fakat buda fayda etmedi, Eskişehir iyi kapatınca,iyi yardımlaşınca Trabzon’da bloklar arasındaki kopukluk devam edince, alan ve bireysel savunmada çöktü. Bordo mavili takım Servet Çetin gibi tank gibi ağır bir adamın çalımları sonunda 3.golü sahasında yiyince,istatistikler bile alt üst oldu. Avrupa da 12 haftada en az gol yiyen 3 .takım olan Trabzonspor’un, bu maçta 3 gol birden yemesi gerçekten sezonun sürprizlerindendi.

*

Hakem triyosuna gelince, kapalı tribünler önündeki yan hakem Baki Tuncay Akkın ne iş yapar anlamadım. Uzaylı gibi, önündeki pozisyona karar vermek yada bayrak kaldırmak için orta hakem Tolga özÇIRAK’ın !.. kararını bekliyor, gözün önünde olan şeye niye müdahale etmezsin be adam,

o bayrağı eline yalandan mı vermişler diye sorarlar adama.

Yerel basın mı ? Yine hatırlattı bugün sayfalarında “ Eskişehirspor,Trabzonspor’u Avni Aker’de hiç yenemedi ” diye… Okuyunca yine “ Eyvah” dedim, geçen haftalarda da aynısını Bursa maçının Trabzon’da oynandığı gün yazmışlardı, Bursa ilk defa galip geldi. Rakibe hatırlatma ev sahibine rehavet yaptırmaktan, bakalım ne zaman vazgeçecekler.

Eskişehir takımı iyi oynadı kazandı, lafımız yok. Her hattıyla görevlerini çok iyi yaptılar. Dileriz sezon sonuna doğru da, x takımlara karşı görevlerini yaparlar !..

Taraftarlara gelince bazılarının mezara kadar değil, pazara kadar taraftar olduğunu da böylece bu gece anlamış olduk. Bir takım kötü oynayabilir, ruhsuz oynayabilir, bencil ve zavallı oynayabilir ama 90 dakikanın bitmesini bile beklemeden, kendi takımına 65.dakikada ki 3.golden sonra karşılaşma bitene kadar “yuh “ çekmek, yakıştı mı çekenlere ?

Maç başlamadan tribünlerden Eskişehir’e şikeci takım suçlaması yapıyorsun, maç bitiminde de aynı takımı alkışlıyorsun. Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu.