Karşılaşma "Özgecan’ın katili idam edilsin" şeklinde atılan sloganlarla başladı.

Önceki belirtmek isterim ki; her iki takımı da tebrik etmek lazım. Çünkü asla futbolu çirkinleştirmemeye ve güzelleştirmeye çalışarak oynadılar.

Hem skor hem de futbol mantalitesi adına her iki takımda ayağa oynadı ve seyri güzel keyifli ve de heyecanlı bir 90 dakika izledik.

                                 *

Oyuna 4-3-2-1 dizilişinde başlayan ev sahibi ekip,  hücumda Yatabare’yi tek başına bırakarak arkasında Mehmet ile Constan’ı koydu. Her iki takım adına da hem ekonomik, hem manevi, hem psikolojik, hem moral, hem de ligdeki sıralama adına çok çok önemli bir maçtı.

Nihayet 12 hafta sonra Zeki Yavru olması gereken ilk 18 kişilik kadroda yerini alırken, 6 ay sonra Deniz Yılmaz’ın sahalara dönmesine sevinmedim dersem yalan olur.

                                  *

Sezon başındaki  Yatabare’yi son aylarda arar olduk. Oyunun 46.dakikasında formasını Deniz Yılmaz’a teslim eden Malili, kendisini asla arattırmadı. Böyle giderse zaten yerini Deniz’e kaptırır.

Salih, İshak, Bosingwa, Waris, Belkalem, Yusuf, Erkan ve Cardozo gibi isimlerin olmadığı bu kadro, bu isimleri de aratmadı.

Gerçi önümüzdeki perşembe akşamı  Avni Aker’de karlı ve soğuk olması beklenene gecede,  Napoli ile oynanacak eleminasyonun ilk ayağında, mutlak bu geceki 11’de değişikler olacaktır.

                                  *

Oyunun başlarında Mehmet’in yine frikikten gelen nefis golüne, konuk ekibin kaptanı Mahmut’un cevabı erken oldu.

Yine bu yarıda tekrar ölü toptan köşe atışından gelen topla golü bulan Sefa’ya, bu sefer de cevap 60 saniye sonra Visca’ dan geldi.

Özellikle  7 numaralı Visca her topu ayağına aldığında yürekleri ağıza getirdi. Topla hızlı ve tehlikeli bir adam.

                                  *

Trabzonspor’un özellikle iki kanat beki Musa ve Fatih, ilk yarıda yerlerini zamansız terk edince kaptırılan her topta rakiplerinin arkasından defansa koşmak zorunda kaldı. Trabzonspor takımı hücuma tam çıkmadan ve pozisyona tam hakim olmadan, bu iki kanat oyuncusunun kenardan hücuma kontrolsüz çıkmaları, kaptırılan her kontra topta sıkıntı yarattı.

Bordo mavili defans bu yüzden zaman zaman rakip önünde nefes nefese kaldı ama son 3 haftanın en iyi 2-3 isminden biri olan Aykut Demir, yine çok iyi oynadı yerinde ve sağlam bastığı müdahalelerle defansına  rahat bir nefes aldırdı. Tebrik etmek lazım.

                                                                    *

Trabzonspor takımı göz zevkine uygun oynayıp, futbolu güzelleştirmeye başlayınca taraftarda ayağa kalktı ve her tartışmalı pozisyonda tepki vererek, orta hakem  Fırat Aydınus’a takımlarının lehine düdük çaldırmaları 12. adamın önemini burada bir kez daha ortaya çıkardı. Bravo.

Bu gece çok koşan Trabzonlu Özer, takımın attığı 3 güzel golden birine imzasını attı. Karşılaşmada İstanbul Büyükşehir Belediyespor’unda attığı goller de olmak üzere, 5 golde gerçekten izlenmeye değerdi diyebilirim.

Konuk ekip de her şeyi anladım da, önümdeki yedek kulübesindeki yardımcı antrenörlerinden eski Trabzonsporlu ve Trabzonlu!.. gurbetçi Erol’ u anlayamadım. 1996 yılında Fenerbahçe formasını giyen bu arkadaşın 3-2 ‘lik mağlubiyet  niye bu kadar çok zoruna gitti.

Bu arada İstanbul ekibi bugüne kadar ligde en az gol yiyen takımdı, ama bu 90 dakikada 3 gol birden yedi.

                                                               *

Son sözüm yeni transfer Aytaç’a, attığı güzel şut üst direkte patladı ama ben onu sahada önce serbest stilde  mindere çıkacak güreşçi zannettim.

Bu kadar transfer ücreti ödenecek olan profesyonel bir oyuncunun, önce mesleğine  saygısı olmalı.

Bir an önce kilo versen iyi olur Aytaç kardeş…

Trabzon, Lösemili çocuklar için hastaneyi, toplu taşımacılık için hafif raylı sistemi acilen bekliyor.