Tarihi Ali Sami yen Stadyumu yıkıldıktan sonra, ilk kez Arena’dayım.

Bu Arena M.Ö ’ki tarihlerde canları pahasına dövüşen Gladyatör’lerin değil, play off grubunda iddialı konuma gelebilmek isteyen, iki ekibin puan mücadelesi için sahne aldığı yerdi.

*

Latincede, kılıç anlamına gelen “ Mgladius” kelimesinden türeyen “ Gladyatör” ismi, onurlu esir-köle savaşçıların, Romalıların zevki uğruna ölenlerin tümünün adıydı aslında.

Zamanın Ludi adlı dövüş okullarında yetişen ve içlerinden biri olan Spartacus, çıkıp bu düzene isyan edip,Romalılara karşı kendi 70 bin kişilik ordusunu ezilenlerden kurana kadar.

İşte Trabzonspor’da geçen yıl her şeyiyle hak ettiği şampiyonluğun, bugüne kadar tescil edilmemesinin isyanıyla çıktığı Arena’da,rakibinden puan yada puanlar almayı hedefliyordu. Esirlikten,kölelikten ve canını kurtarmak için,tanıdığı rakibini öldürmek zorunda kalan Gladyatörler gibi.

*

Tahmin ettiğim muhtemel ilk 11 de,Cech yok Mustafa sahada. Bordo Mavililer oyuna bol pas yaparak başladı. Zokora, 12.dakikada rakibine çok sert girince,biraz da Galatasaraylı taraftarlarının tribünden dolduruşuyla, orta hakem Cüneyt Çakır Fil Dişili oyuncuya sarı kart gösterdi. Zokora’nın bu kartla yüzü sarardı, önümüzdeki hafta Fenerbahçe maçında yok,cezalı.

İlk 23 dakika Trabzon’un yakaladığını,ev sahibi yakalayamadı,seyredenler görmüştür.

Dakika 24 olduğunda,Galatasaray öyle bir gol yedi ki, amatör takımlar böyle gol yemez. Orta alanda aleyhlerindeki faule topluca itiraz ederlerken,meşin yuvarlağın kumandasını bugün elinde tutan Colman, atışı Burak’ın önüne kullandı. O da hem takımını öne geçirdi, hem de Trabzonspor da bir sezonda 31. golünü atarak, Fatih Tekke’nin rekorunu egale etti.

*

Bu arada ev sahibinin teknik patronu Fatih Terim, oyuna ve hakem triyosuna kenardan fiziki ve sözlü devamlı sert müdahalelerde bulunmaya başlayınca, taraftarlarını da aynı şekilde etkileyerek arkasına aldı ama bu ilk yarıyı yenik kapatmalarını engelleyemedi.

Trabzon takımında Burak,ilk ve ikinci yarıda yakaladığı pozisyonlara birazcık konsantre olsaydı, bu karşılaşmanın ilk 60 dakikası bittiğinde, Trabzonspor 3-0 önde idi.

Her nedense Burak’ı bu sıralar çözmek,gazete bulmacalarını çözmekten zor.Gerçi Olcan’ı da pek çözemedim bu oyunda.

*

Galatasaray, karşılaşmada 75 dakika tamamlandığında 3 oyuncusunu değişmiş,sahaya kulübeden 3 adamını sürmüştü bile,Sabri,İsmail ve Mehmet.

80.dakikada bence Alanzinho’nun yerde iken eline çarpan topa verilen penaltıyı tartışırım.

Melo’nun penaltı golünden sonra bordo mavili takım Olcan’ın yerine Halil’i,Volkan’ın yerine Adrian’ı, Alanzinho’nun yerinede Henrique’yi oyuna sokarak ilk değişikliklerini yaptı.

Unutmadan 1-1 den sonra Trabzonspor’un yüzde yüzlük bir penaltısını görmesine rağmen (Eboue’nin eliyle kestiği top)  ürkekliği,kararsızlığı ve cesaretsizliği nedeniyle veremeyen Cüneyt Çakır’a yazıklar olsun diyebilirim. 

Yan hakemler Emre Eyisoy ve Tarık Ongun ise gözlerinin önündeki pozisyonda bile karar vermek için,neden yine de başlarını kaldırıp karar vermeden önce orta hakem Cüneyt Çakır’a bakıp durdular maç boyunca, onları da anlamak işten değildi.

Siz orada ne iş yaparsınız ? En basit bir kararı vermekten bile aciz iseniz, bırakın o elinizdeki bayrağı yere, gidin kardeşim evinize,burası acizlerin Arenası değil,

Gladyatörlerin Arenasıdır !..

*

Ben onu, bunu anlamam arkadaş,Trabzon takımı her mevkisi tel tel dökülen Galatasaray’ı bir daha böyle yakalar mı bilemem ?

Hep onu derim,onu bilirim. Yakaladın mı atacaksın birader, 1-0 devam eden skor hem rakibi ,hem taraftarlarını 90 dakika bitene kadar her zaman umutlu kılar.

Aynen bu gece olduğu gibi.