Hocamıza vermiş olduğu hizmetten ve sağladığı katkılardan dolayı teşekkürler!
Duruma yabancı değiliz daha önce de yaşamıştık.
Anlayışımızı değiştiremediğimiz sürece sıradaki gelsin diye de çok söyleriz!
***
Tek suçlu hocamız değildir! Yönetim! Oyuncular! Camia!
Herkes üzerine düşen payını almalı!
Yönetim sezon başında kadro şişkinliğini gideremedi!
Bugüne kadar henüz doğru dürüst bir yol haritası bile çizemediler!
Camiaya güven vermiyorlar ve sayın başkanımız yol arkadaşlarıyla kavgalı!
Bilgi birikimi ve derinliği olmayınca da sloganvari açıklamalardan öteye gidemiyor!
Başkan ve yönetimi camiayla gönül köprüsü kuramadılar!
Zaten bu yönetim blok oyların ortaya çıkardığı bir yönetimdir!
Bu blok oyların hangi ilkeler ve duruşlara göre şekillendiği de hala tartışmalıdır!
***
Camiada her zaman başarı beklentisi çok yüksektir!
Bu beklenti yönetimde, teknik heyette ve oyuncularda baskı oluşturuyor.
Şike sürecinden bu yana şehrin bir terapiye ihtiyacı var.
Bu terapiyi sağlayacak en iyi doktor da TS kulüp başkanıdır!
Ama bizler doktoruna güvenmeyen hastalar durumundayız.
Nasıl güvenelim, başkanın söylediği türküler bizim türkülerimiz değil ki!
Buna rağmen taraftar takımına küsmemeli ve renklerine sahip çıkmalıdır.
Kişiler gidici kurumlar devamlılık gösterir!
Kim bilir, içimizde kaç kişi var, sayın başkana kızıp da maça gitmeyen?
İyi de Trabzonsporluluğumuzu sayın başkana göre duruşumuz mu belirliyor?
Şimdi sayın başkanı, beğenmiyoruz diye takımı yalnız mı bırakacağız?
Taraftar önce neden Trabzonsporlu olduğunun bilincine varmalı!
***
Kulübe duruşu, hocamızın en çok eleştiri aldığı iki noktadan biriydi!
Tavşanlı Linyit’te de, 1461’de de benzer durumlar vardı.
O zamanlar da sakallıydı ve felsefeye düşkündü.
Sakız çiğner miydi bilemiyoruz ama Van’da çalışırken de başı dikti, Pazarspor’da da asi ruhluydu!
1461’de de yeni ufuklara yelken açmaya meraklıydı!
Sahip olduğu heyecan, isyankar ve asi ruhu O’na yeni ve farklı ufuklara doğru yelken açtıracak!
***
Eleştiri aldığı bir diğer nokta da TS’a yerleştirmeye çalıştığı oyun anlayışı ve oyuncu değişiklikleri!
Eleştiri yaparken bu takımın iskeletini Mustafa hocanın oluşturmadığını da unutmamak gerekir.
Eleştirilerde buraya kadar bir sorun yok da!
Hocanın sakalına, yüzüklerine ve felsefe yapmasına takanları anlamakta da zorluk çekiyoruz!
Bize Şenol hocamız için “giyinmeyi bile bilmiyor” diyenlerden farkınızı söyleyin!
Eleştiri yaparken adamın özeline girdiniz!
Oyuncu değişikliklerini eleştirirken ne kadar haklıysanız ailesini işin içine karıştırmakla bir o kadar hatalısınız!
İyi ki muhafazakarlığımızla övünen bir toplumuz!
Ya tersi olsaydı nasıl olacaktı?
Hocamızın ailesi, hepimizin ailesi kadar değerlidir!
***
Bundan sonra ne olmalı?
Hoca istifa ettiğine göre yönetim de gitmeli!
Çünkü hocayı göreve davet eden onlar!
Hocaya gerekli çalışma şartlarını en iyi şekilde sunmuş olsalardı hoca istifa etmezdi!
Demek ki yönetimde başarısız!
Çok açık ve net söyleyelim!
Aziz’in çete uzantılarının Trabzon’da görev alması mümkün değildir!
Şimdiden söylüyoruz!
Bu uzantılardan biri göreve getirilirse başkan hakkında “icraatlarıyla psikolojimizi bozdu” diyerek manevi tazminat davası açacağız!
BEŞİKDÜZÜ STADYUMUNU ve BRANŞ HASTANESİNİ BEKLİYOR.
