Ege Denizi'nin en lezzetli balıklarından olan ve halk arasında barbun olarak adlandırılan barbunyanın mezattaki satış fiyatı 100 lirayı aştı...

 

Çipura, levrek, sinarit ve mercan gibi lezzetli ve değerli balık türleriyle tanınan Ege Denizi'nde iklimsel etkiler ve kaçak avlanma nedeniyle bir çok balık türü "SOS" veriyor. Türkiye'nin tüm kıyılarında görülebilen ancak ticari değeri en yüksek türleri İzmir ve çevresinde avlanan barbun balığına da tatil sezonuyla birlikte talep arttı. Tatil beldelerindeki balık restoranlarının menülerinde vazgeçilmez konumda bulunan barbunda talebe rağmen geçen yıllara göre avlanan balık miktarının hızla düşmesi, fiyatlarını yükseltiyor.

 

İzmir'de Karaburun yarımadası etrafındaki Çeşme, Alaçatı, Karaburun ve Mordoğan'da avlanan barbunda en önemli merkezlerden olan Çiftlikköy'de Su Ürünleri Kooperatifi'nin düzenlediği mezat son yıllarda ne balıkçıyı ne de vatandaşı memnun ediyor.

 

Gün batarken ve gün doğarken olmak üzere iki sefer yapan kıyı balıkçıları, avladıkları balıkları mezata getiriyor. Vatandaşlar ve restoran yetkililerinden oluşan alıcıların toplanmasıyla mezat başlıyor. Kooperatifteki mezat yetkilisi muayyen bir bedel üzerinden ihaleyi başlatıyor. Balıklar açık artırmayla sahiplerini buluyor. Yıl boyu fiyatı 30-50 lira arasında değişen kaya barbunu, Temmuz-Ağustos döneminde yoğun talep nedeniyle, boyutuna göre 90 ile 130 lira arasında alıcı buluyor.

 

Çiftlikköy Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Serkan Yurttaş, Alaçatı ile birlikte Türkiye'nin en büyük barbun mezatı olduklarını ancak kıyı balıkçısının avlayıp mezata getirdiği balık miktarının hızla gerilediğini belirtti. Bunda en önemli etkenin kaçak avlanma olduğunu ifade eden Yurttaş, deniz dibini tarayan trol tipi ağlarla yapılan avcılığın dip balıklarının yumurtladığı 15 Nisan-15 Eylül arasında yasaklandığını, bu dönemde kıyı balıkçılarının uzatma ağlarıyla avcılık yaptığını ifade etti.

 

Tatil sezonunun başlamasıyla fiyatların artışa geçtiğini, bunu fırsat bilen kaçak avcıların yasağa uymayarak trol ağlarının küçük boyu olan ve "şebeke" olarak adlandırılan ağlarla avlandığını belirten Yurttaş, "Balıkların yumurtlamaya başladığı dönemde deniz dibinde ne var ne yoksa silip süpüren bu ağlar nedeniyle bir çok balık türü neslini tüketmek üzere. Kaçak ağların geçtiği bir alanda kıyı balıkçısına avlayacak balık kalmıyor. Tekne başına iki seferde avlanan barbun 2,5 - 3 kilogramı geçmiyor. Çok değil 4-5 yıl önce tekne başına 5-6 kg balık gelirdi. Mezatın yapıldığı masanın üzerine balıkları sığdıramazdık. Şimdi masanın yarısı boş kalıyor. Bazı günler gelen balık miktar 10 kilograma kadar geriliyor" dedi.

 

Balıkçıyla restoran sahipleri ve vatandaşları biraraya getiren ve gerçekçi fiyatların oluşmasını amaçlayan mezata, alıcı yönünden ilginin katlanarak artmasına rağmen balık miktarının düşmesi nedeniyle çok yüksek fiyatların oluştuğunu anlatan Yurttaş, "Tezgahta 10-15 kilogram balık var. Turizme hizmet veren restoranlar, müşterilerine sunacak balık bulamama kaygısıyla fiyatlara yükleniyor. Fiyatlar, vatandaşın alım gücünü aşıyor. Ama burada 10 kilogram yerine 30-40 kilogram balık olsa makul fiyatla herkesi memnun edecek bir mezat olur" dedi.

 

Kaçak avcılığa çözüm bulunamadığı taktirde barbunla birlikte tekir, dil ve kalkan gibi dip balıklarının neslinin tükeneceğini savunan Yurttaş, kıyı balıkçılarının kaçak avcılıkla mücadelede ellerinden gelen desteği vermeye hazır olduğunu da kaydetti.

 

İzmir Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü'nden alınan bilgiye göre hal, soğuk hava depoları ve perakende satış noktalarında artırılan denetimler sayesinde ele geçirilen kaçak balık miktarının 2012 yılının tümünde 15,6 ton iken 2013 yılının ilk 6 ayında bu rakamın 180 tona çıktığına dikkat çekildi. 2013 yılında kesilen para cezasının 35 bin liraya ulaştığının belirtildiği açıklamada jandarma, polis ve zabıtaların da denetim çalışmalarına aktif katılımının sağlanması konusunda görüşmelerin devam ettiği belirtildi.