15 bin 341 kalıcı konutun 4 bin 880'nin bulunduğu Erciş'te konuşan Erdoğan, tüm Türkiye'nin Van için seferber olduğunu söyledi. Erdoğan, Van depremi duyulduğu andan itibaren Edirne'den, Hatay'dan Van'a bütün herkesin yardım eli uzattığını belirterek, "Bütün kardeşlerimizin eli buraya uzandı. Eller dua için kaldırıldı. Bin yıllık kardeşliği yıkmak için çalışanlara inat, bütün Türkiye bir olup, birlik olup Van'a sahip çıktı. Sadece Türkiye'den değil 35 ülkeden Van'a el uzatıldı. Benim Vanlı kardeşim deprem enkazı altında kendine uzanacak eli beklerken, biz bu eli tutup Van'ı ayağa kaldırmak için çaba içindeykin, Terör örgütü Van'da, Erciş'te daha deprem enkazındaki iniltiler bitmeden Başbakale'de güvenlik güçlerine saldırmakla meşguldu" dedi. Erdoğan, sorunların çözümü için siyasi muhattap aradıklarını, onların ise başka noktaları gösterdiğini söylediği BDP'ye de yüklenip, partinin kendi tabelasını indirip, İmralı ve Kandil istikametini gösteren tabelalar asmalarını gerektiğini ifade etti.İlk tören Erciş ilçesinin girişinde Van Gölü kıyısındaki Karataş mevkiinde yapıldı. Yaklaşık 15 bin kişiye hitap eden Başbakan Erdoğan, Van ve Erciş'i etkileyen iki depremde 644 kişinin hayatını kaybettiğini belirterek başsağlığı dileğinde bulundu. Erdoğan, "Allah'tan kendilerin rahmet ailelerine sabırlar diliyorum. Milletimizin başı sağolsun. Enkaz altından 252 kardeşimiz sağ olarak kurtarıldı. Bu depremde yaralanan ve enkaz altında kalan bir çok kardeşlerimiz oldu. Gayret edildi, koşturuldu ve sıkıntılı bir dönem olmasına rağmen kış mevsimi olmasına rağmen bizler zaten anında burada olduk. Ama bunlara rağmen cansiparena bir şekilde tüm ilgili kardeşlerim, hep birlikte burada koşturduk. Derdimiz neydi? Bir an önce burada bu sıkıntıya maruz kalan kardeşlerimiz aynen bizdik ve hep birlikte bu acıyı tatmalıydık ve hep birlikte kurtulmalıydık. Söz verdik en kısa zamanda bu sıkıntıları bitireceğiz ve bizleri daha farklı bir Erciş'te Van'da iskan edeceğiz. Ağustos sonuna kadar da bu binaları bitereceğiz dedik. Evlerimiz bitecek, Sosyal donatı alanlarımız bitecek. Ve bunlarla birlikte yeni bir Erciş, Edremit, Van meydana gelecek dedik. Şu ana kadar 3,5 katrilyon hercadık. Bu rakam, yapılacak olanlarla 5.5 katrilyonu ulaşacak. Zira biz çadırkentlerde buradaki kardeşlerimizi daha fazla tutamazdık. Anında bir seferberlik hemen acil olarak konteyner kentleri kuralım. Ve kurmaya başladık. Yoğun bir yekilde de kardeşlerimizi bu konteynerlere taşımaya başladık. Konteyner kentlere taşımakla işi bırakmadık hemen mobil konutları da kuralım dedik ve şu anda devletin de bir çok memurları buralarda kalıyor. Bu inşaatlar bittiğinde hepsini buraya taşıyacağız ve oraları farklı bir şekilde planlayıp geleceği yürüyeceğiz" dedi.

 

DÜNYAYA ÖRNEK OLDUK

 

Erdoğan bu yapılanların dünyaya örenk olduğunu da söyledi. Erdoğan, gelenlerin, görenlerin 'bu işi nasıl bitirdiniz' diye konuştuklarını kaydederek, "Bu felaket, can kayıplarının yanında 40 bin ev, 3 bin iş yerini kullanılmaz hale getirdi. Kış aylarının yaklaştığı bir dönem. Binlerce vatandaşımız evsiz kaldı. Depremi haber aldığımız an buradaydık. Depremden sonraki ilk 6 saatte buraya gelen sağlık ve kurtarma sayısı binleri aştı. O kadar yardım gelmişti ki, yaya olarak yürümek bile mümkün değildi. Bütün kamu kurumlarının gayretleri gönüllülerin gayretleri her türlü takdirin üzerinde. Ama bunlar bize bazı dersleri veriyor. STK'lar yardık için koştu. Bir yandan enkaz kaldırırken, diğer yandan barınma sorunu çözecek tebirleri hayata geçirdik. Büyük bir seferberlik başlattık" diye konuştu. Erdoğan, depremden sonra tüm imkanların Van için seferber edildiğini belirterek şöyle konuştu:

 

BÜTÜN İMKANLARLA VAN'A GELDİK

 

"Bütün imkanlarla Van'a geldik. Aklımız hep bu bölgedeki kardeşmerimizle oldu. Bölgeyla irtibatımızı kesmedik. 18 gün içinde bölgede 75 bin çadır kurarak depremzeleremizizin hizmletine sunduk. Sürekli olarak bakan arkadaşlarım geldiler ve takip ettiler ve 13 çadır kentte elektrik su kanalizasyon ile depremzedeler her türlü hizmeti verdik. Buna paralel olarak konteyner kentlerin kurulumumunu da süretle gerçekleştirdik. 30 bin konteyner ile 175 bin vatandaşın barınmasını sağladık. 15 Ocak'ta Erciş'teki 15 Şubat'ta Van'daki çadırkentleri kapatarak vatandaşları konteynerkentlere yerleştirdik. Buralarda yaşayan kardeşlerimizin elektrik su ihtiyaçlarını ücretsiz karşıladık. 175 vatandaşın kışı sıcak konteynerlerde geçirmelerini sağlamış olduk. Bu güne kadar çadır ve konteyner kentler için kullandıkları 170 trilyonluk elektrik faturası Başbakanlık tarafından ödenmiştir. 8 aş evinde 81 bin öğün Van'da da günde 60 bin öğün sıcak yemek dağıtımı yaptı. Günlük 72 bin öğün yemek okulda vatandaşlara dağıtıldı. Kızılay çok büyük bir görev ifa etti. Kurduğumuz giyim market aracılığı ile 43 bin vatandaşın giyim ihtiyacını karşıladık. Ekonomiyi canlandırmak için 4500 işletmemize 250 trilyon faizsiz kredi kullanmasını sağladık. Van Muradiye Gürpınar ve Ercişt 6 bin 141 vatandaşımıza geçici istihdam imkanı sağlayarak yaraların sarılması gayreti içinde olduk. Geçici olarak ülkenin başka illerine gitmek isteyenlere her türlü yardımı yaptık. Valilikler aracılığı veya kendi imkanları ile giden 50 bin depremzede vatandaşlara kamu tesislerinde barınma imkanı sağladık. Dönüşler başladı. Biz Vanı hiçbir zaman yalnız bırakmadık. Daima kardeşlerimizin yanında bulunduk. Bu kardeşlik hukukumuzun bir gereğidir. Burada ev sahibi olan kardeşlerimiz konutlarına yerleşti."

 

KİRACILARI UNUTMADIK

 

Erdoğan kiracıları da unutmadıklarını belirterek, "Bir de kiracı olan vatandaşlarımız var. Şu anda elimizde 3 bin civarında fazla konutumuz var. Bu devam edecek. Bunların 2 bin kadarı kamu kuruluşlarındaki elemanlarımaza vereceğiz. Bin civarında kont var. Bunları kiracı olan vatandaşlarımıza satacağız. Aslında maliyet olarak bu konutların fiyatları 110 bin TL. Ancak biz burada Başbakan'ın yetisinde olan bir yüzde 30 indirim hakkı var. Bu indinimi kullanarak depremzedeye 75 bin liraya indirdik. Bununla da kalmadık ve dedik ki, iki yıl ödemesiz olacak. 18 yıl ödeme yapacak. Toplam 20 yıl oldu. 20 yılda bölece ödemesini bitirecek. Faiz yok. Enflasyon yok. Yaklaşık olarak aylık taksitleri 345 lira. Şu anda o konutlar bitmek üzere. 4 ayda biter diyorlar. Onları bitireceğiz ve kura çekimini yapıp kiraci kardeşlerimize vereceğiz. Yeni konutlarda yapacağız. Ayn hak sahipleri de aynı fiyatla alıyor, kiracı da aynı fiyatla alacak. Bunlar kar amaçlı yapılan değil,. Depreme dayanıklı konutlardır. Bunların yanında hükümet olarak her türlü imkanımızı seferber ederken, Vanlı kardeşlerimizin elini gördük. Japonyada deprem oldu. En son nükleer santralda bir patlama yaşandı ve orada depremzedeleri adeta kendi başlarına bıraktılar. Ama biz dehremzedemizi kendi başına bırakamazdık. Çünkü bizde kendi medeniyet değerlerimizden gelen bir anlayış var. Bizim mensubu olan dinimiz İslamın yüklediği bir görevi var. Bin yıllık kardeşlik hukukuna sahip olmanın gereğini yerine getiriyoruz. Depremden sonra dedik ki, biz Van'ı bir yıl içinde inşa edeceğiz. Ve yeni bir dönem başlatacağız dedik. Ben şimdi geldiğim geceyi hatırlıyorum. ikinci gelişimi hatırlıyorum. Nasıl bir Erciş vardı. Şimdi görüyorum nasıl bir Erciş var. Okullarımıza bakıyorum Bambaşka güzellikte. Depremin 39. gününde kalıcı konutların temellerini anttık. Tolam 15 bin 341 kılcı konutun açılış töreni için sizlerle bir aradayız. Bu evlerde oturacak vatandaşlarımızla birlikte bunların Vanımıza , ülkemiz için hayırlı olmasını temenni ediyorum. Rabbim bizi bu tür afetlerle imtihan etmesin"dedi.

 

MARMARADA İNSANLAR BİR YOL SONRA ÇADIRDAYDI

 

"Marmara depremininden bir yıl sonra insanlar hala çadırlarda yaşam mücadelesi veriyordu. Biz depremin birinci yılında konutları teslim ediyouz. Bu konutların belediyeler tarafından yapılması gereken yollarını da TOKİ aracılığı ile biz yaptık. Daha sonraki dönemlerde ihtiyaç duyulan konutların inşaası da devam ediyor. Toplamda 17 bin 489 kalıcı konut inşa ediyoruz. Bununla kalmadık. Köylerdeki yapıların yüzde 80'ini yeniden yapıyoruz. Köylerde 5 bin 850 vatandaşımızdan 3 binini inşaatına başlandı. 29 milyon ödeme yaptık köylüllere. Ayrıca az hasarlı olan 32 bin bina için 40 milyon ödeme yaptık. 1015 dersliğin yerine 2 bin 613 yeni derslik kazandırdık. Depremin yaşandığı günden bu yana yaptığımız hizmetler için harcadığımız rakam 3 katrilyon 600 trilyon."

 

BİZ YARDIMA KOŞARKEN, ONLAR POLİS ŞEHİT EDİYORDU

 

Erdoğan, Van depremi duyulduğu andan itibaren Edirne'den, Hatay'dan buraya bütün herkesin yardım eli uzattığını da anlatan Erdoğan, "Kardeşlerimizin eli buraya uzandı. Eller dua için kaldırıldı. Bin yıllık kardeşliği yıkmak için çalışanlara inat bütün Türkiye bir olup Van'a sahip çıktı. Sadece Türkiye'den değil 35 ülkeden Van'a el uzatıldı. Benim Vanlı kardeşim deprem enkazı altında kendine uzanacak yardım elini beklerken, Biz bu eli tutup Van'ı ayağa kaldırmak için çaba içindeykin, Terör örgütü Van'da Erciş'te daha deprem enkazındaki iniltiler bitmeden Başbakale'de güvenlik ğüçlerine saldırmakla meşguldu. Biz çadırkentler kurarak vatandaşlara hayat alanı oluşturuken, onlar görev başındaki polislere saldırıyordu. Hastalanelerde görev yaparken görevi başındaki polisimizi alçakça haince arkasından saldırırarak şehit ediyordu. Belediye başkanları terörist cenazelerinde belediyl Garajında YAS tutuyordu"

 

ONLAR YARDIMLARI TERÖR ÖRGÜTÜNE AKTARIYORDU

 

Erdoğan, "Biz çocuklarımızı eğitimlerinden mahrum kalmasın diye her türlü araçla donatırken, onlar sadrece okullarımızı yakmak için bombalamak için yolları buraya uğruyordu. Biz çocuklarımızı sıcak yuva için çabalarken onlar gelen yardımları, bölüçü terör örgütüne ulaştırıyordu. Dünyanın her yerinden Vanlılar için para topluyor ve bu paraları törür örgütüne aktarıyordu. Biz vanlıların tüm sağlık ihtiyaçlarını karşlamak için çabalarken onlar hizmet veren benim doktor kardeşime saldırıyor. Biz toplanan yardımları bir tek kuruşuna halel getirmeden kullanırken, onlar ifüde ettiklerini yapıyorlardı. Bizimle onlar arasındaki fark bu. Biz sizi niye seviyoruz. Kürt olduğunuz için mi? Bizi yaradan Allah'tan ötürü sevuiyoruz. Yaradılanı yaradandan ötürü seviyoruz. İnsanları ayırt etmeksizin Allah için seviyoruz. Onun için bir olacağız iri olacağız diri olacağız. Aramıza ayrımcılık tohumu atanlara pirim vermeyeceğiz. Biz gönüller kazanmaya yuva yapmaya geliriz, onlarda öldürmeye yakmaya gelirler. Biz birlik için onlar, yakmak yıkmak bozmuk için geliyor. Biz okullar yapıyoruz, onlar yavrularımızın içinde bulunduğu okulları yakmak için geliyorlar. Biz hizmet için doktor, polis göndieriyoruz. Onlar buraya hizmet verenleri yıldırmaya çalışıyorlar. Kamu görevlilerini kaçırmakla ne kazanıyorsun. Kaymakamı kaçıracaksın, öğretmeni kaçıracaksın, biz özgürlük istiyoruz diyeceksin. Bunun neresi özgürlük. Bunların benim Kürt kardeşlerimiz sorunu ile ilgisi yok. Bunlar istismar peşinde. Kürt kardeşlerimi kullanmak ve kandırarak dağa çıkardığı çocukların kanı üzaerinde kendilerine saltanak kazandırmak peşinde. Bize yatırım derdinde, bunlar sebotaj peşinde. Niye yatırımcı gelip yatınım yapmıyor. Korkuyor. Terör gelip fabrikamı yakarsa diye korkuyor ve gelmiyor. Burada işsizlik varsa bunda dolayı. Bunun için terörörgütü ve ukzantısı ile benim kürt kardeşimin arasına duvar örmeli ki yatırımda buraya gelsin. Burayarı tevşik programı içine aldık.

 

Fabrika kuralacakları üçretsiz arazi veriyoruz. Ama buna rağmen kurkuyor, gelemiyor. Yatırıma düşman olan sadece ve sadece insana düşmandır."dedi.

 

 

 

BİZ HERKESİN KARŞISINA GÖNLÜMÜZ ELİMİZDE ÇIKIYORUZ

 

Erdoğan konuşmasında BDP'li belediyeyi de eleştirdi. Erdoğan, kim kendisi için çalışıyor ve gece gündüz çalışıyor, kim gece gündüz bozmuk için çalışıyor. Bunun çok iyi göründüğünü anlatarak, "Bunun için Tüm Vanlı kardeşlerime diyorum ki, bölgede BDP'li belediyeler var. Bunların halka hizmet için ne yapıyorlar. Van belediyesi ortada. Suyunu bile kendisi getirmesi gerekirken biz getirgiyoruz. Bunun hesabını onlara sormanız lazım. Bunlara ideolojik yaklaşmamanız hizmete pirim vermeniz lazım. Biz sizlere hizmetkar olmak için geldik Efendi olmak için değil. Mevlana diyor ki 'Sen bensin, ben senim işte' Kürdü, lazı, çerkezi bütün kardeşlerimizle biz beraberiz. Bizim kalbimiz bir. Biz herkesin karşısına gönlümüz elimizde çıkıyoruz. Hiçbir ayrım yapmaksızın ülkemizi topyekün kalkındırmak, vatandaşlarımızın daha güçlü daha özgür olmalarını asğlamak bütün vatan topraklarında huzurlu hayat yaşamayı arzuluyoruz. Geçtiğimiz 10 yılda neredeydik nereye geldik. 1999 marmara depreminde 1 yılda vatandaşına çadır veremeyen Türkiye'den Van'da 1 yılda bütün kalıcı konutları tamamlayıp teslim eden bir ülke durumuna geldik. Yasakların esas. Özgürlüklerin istisna olduğu bir durumdan özgürlüklerin eses, yasakların istisna olduğu bir ülke durumuna geldik. Hasta ülke görüntüsünden güvenlik bir ülke duruman geldik. Bütün bunları teröran sabotaj çalışmlarına rağmen sizlerin desteği ile bu güne geldik"

 

 

 

KENDİ İRADESİNE İPATEK KURDURAN MİLLETİN İRADESİNE SAHİP ÇIKAMAZ.

 

BDP'ye yüklenen Erdoğan, partinin kendi tabelasını indirip, imralı ve kandil istikametini gösteren tabelalar asmaları gerektiğini belirterek konuşmasını şöyle sürdürdü:

 

 

 

"Benim aziz milletimin artık bunların yalanlarına karnı tok. Bunların sürekli çatışma görüntüsü oluşturmaktan başka bir iş yaptıklarını gördünüz mü? Biz sorunların çözümü için siyasi muhattap ararken, onlar başka noktaları gösterdiler. Onların güdümünde hareket etmekten başka bir tavır ortaya koymadılar. Kendi iradesine ipatek kurduran milletin iradesine sahip çıkamaz. Eli kanlı teröristle kucaklaşan demokratik birsiyaset yapamaz. Halkla kucaklaşamazsanız o zaman parti tabelalarını indirerek imralı ve kandili istikamet gösteren tabelaları asın. Biz sizlere hizmt etmeye kararlılıkla devam edeceğiz. Van'ı Ercişi daha güzel günler bekliyor. süreci kararlı bir şekilde sürdüreceğiz El ele vereceğiz. Sizler daha güzel bir Erciş'te yaşamak istmiyrmusunuz. Bu güzelliklerin Erciş'in tamamında olmasını istemiyor musunuz. Van'da aynı güzelliklerin olmasını istemiyor musunuz? İstanbul ne ise Van o olmalıdır diyoruz ve o oluyor. Bugün Van'ın ortasından geniş yollar geçiyorsa o yolları belediye değil biz yaptık. Van'a bu yaraşır dedik. Van Belediyesi kendine ait olan yolu yapmadı. Onu da biz yaptık. Onlara kalsa onlar zaten milleti susuz bırakıyor. Biz bunlara seyirci kalmadık. Buraya suyu getireceğiz dedik. Önümüzde Kurban bayramı var. Şahsım tüm bakan arkadaşlarım milletvekili arkadaşlarım adına Kurban bayramınızı kutluyorum. Kurban bayramının milletimiz İslam dünyası ve tüm insanlık için barışa vesile olmasını diliyorum. İnşallah Suriye'deki kardeşlerimizin kurtuluşuna ve zaferine vesile olmasını diliyorum. Birliğimizi kardeşliğimizi koruyalım."