CHP lideri Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu. Kılıçdaroğlu, grup toplantısına katılanları tüm hayatını kaybeden kadınların anısına bir dakikalık saygı duruşuna davet etti. Saygı duruşunun ardından konuşan Kılıçdaroğlu, nefes alamayan Türkiye gerçeği ile karşı karşıya olduklarını belirterek, "Yoğun bir baskının hissedildiği Türkiye gerçeği ile karşı karşıyayız. Ama en baştan söylüyorum. Sakın ola ki hiç kimse umutsuzluğa kapılmasın. Bu ülkenin CHP’si var" ifadelerini kullandı.

Kadının annelik görevinin olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, "Çocuğu ağlıyorsa, o da ağlar. Anne için çocuk bu kadar değerlidir. Bir vazgeçilmezdir çocuk. Kendisi yemez ona yedirir. Kendi içmez, ona içirir. Onu geleceğin umudu olarak görür. Bakar, besler, büyütür.ama gelin 21. yüzyıl Türkiye’sine bakalım. Neden kadına Önem vermiyoruz? Bir üniversite Öğrencisi, Özgecan Aslan. Okula gidiyor. Bir anneyi düşünün, çocuğu üniversiteye gidiyor. Ne hayalleri, umutları var. Ama vahşice öldürülüyor. Beni üzen temel nokta, ölümü unuttuk, nasıl ceza vereceğiz onu düşünüyoruz. Asıl tartışmamız gereken konu, bu olayları nasıl engelleriz. Tutturmuşlar idam mı olsun, başka bir şey mi olsun. Sorun çözülecek mi" şeklinde konuştu.

Kılıçdaroğlu, kadına gerekli destek verilip verilmediğini sorgulayarak, "Oturup düşündüler. Kadın kaç çocuk doğuracak, kadın nasıl doğum yapacak, nasıl giyinecek, ona karar verecekler. Sokağa hamile kadın çıkmasın ona karar verecekler. Sana ne kadını nasıl giyineceğinden, sana ne. Özgecan toplumun vicdanı oldu. Biz ne söylersek söyleyelim, ateş düştüğü yeri yakar. Allah kimseye evlat acısı vermesin. Özgecan’ın ateşi tüm Türkiye’yi yaktı" diye konuştu.

İktidarın kadınlara nefes aldırmadığını öne süren Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"2002-2015 arasında 5 bin 406 kadın öldürüldü. Tam bir katliam. Kadına yönelik şiddet yüzde bin 400 arttı. İlgili Bakan diyor ki ’Kadına şiddet abartılıyor’ diyor. Yüzde bin 400 şiddetin olduğu senin Bakanın tarafından dile getirilirse, bunu abartı olarak değerlendirmek ne kadar vicdani. Türkiye’de kadınlar son on yılda 20 basamak geriye itildi. Bu rakamlar uluslararası kuruluşların rakamları. Kadınlar, Ekonomik aktiviteye katılım açısından 142 ülke içinden 132. sıradayız. İş gücüne katılım 128. sıradayız. Bizim küçümsediğimiz bir çok Afrika ülkeleri bizim çok çok önümüzde. Hepimiz özellikle Kadınlarımız yeniden düşünmeliler. Totaliter yönetimin maliyeti Kadınlara basil yansıyacak? Bunlar bir süre sonra kadınların evlerinden çıkmalarını yasaklar. Türkiye’yi o noktaya getireceklerdir."

"MANEVİ DEĞERLERİ DEĞİL, CEPLERİNİ GÜÇLENDİRDİLER"

Her 4 vatandaştan birinin depresyonda olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, boşanma yüzdesinin doğum yüzdesini geçtiğini de ekleyerek, "Manevi değerleri güçlendireceklerdi, ceplerini güçlendirdiler, aileleri perişan ettiler. Araştırma yapmışlar. Boşanmanın nedenleri, ekonomik, şiddet görme, aileler arası geçimsizlik. Kendileri yapmış araştırmayı. Vatandaşların bankalara borcu 2002’de 6 katrilyon eski para ile, 2014’te ise 352 katrilyon. Borçlu vatandaşlarım korkma, CHP’nin iktidarında, benim başbakanlığımda seni bu borçlardan kurtaracağım" dedi.