Maliye Bakanı Şimşek, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Yüksek Koordinasyon Kurulu ve Strateji Geliştirme Yüksek Kurulu Müşterek Toplantısı’na katıldı.

Şimşek, TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu ve beraberindeki heyet önce TOBB Üniversitesi Teknoloji Merkezi’ni gezdiler.

Şimşek, TOBB Yüksek koordinasyon ve Strateji geliştirme Yüksek Kurulu Müşterek Toplantısı’nda Türkiye ve Avrupa Birliği, OECD ülkeleri vergi gelirlerinin karşılaştırmasını yaptı.

Maliye politikasının geçmişte sorun olduğunu belirten Şimşek, 1990’lı yıllarda Türkiye’nin büyük açıklar verdiğini söyledi. Şimşek, “Bugün vergi gelirlerinin yüzde 15’i faiz giderlerine gidiyor. Geçtiğimiz birkaç yıl bütçe açığı yüzde bir civarındaydı, bu yıl yüzde 1,1 öngörüyoruz. Geçen yıl OECD ülkelerinin bütçe açığı yüzde 4.8 civarıydı. Bütün ülke gruplarıyla karşılaştırdığımızda Türkiye’nin durumu iyi. Bizim 2015-2016 hedefimiz brüt kamu borç stokunu yüzde 30’a indirmektir, net kamu borç stoku yüzde 14’lere kadar inmiştir” dedi.

Dış borç stokunun da azaldığını belirten Şimşek, vergi yükünün çok olduğu eleştirilerine de cevap verdi. Şimşek, “Vergi yükünün yüksek olduğu algısı var. Türkiye’de vergi yükü yüzde 27.7. Bunun içinde devletin topladığı vergiler, mahalli idarelerin topladığı vergiler, her türlü ücret, sosyal güvenlik primi de var. Devletin aldığı her türlü vergi var. Devletin topladığı vergilerin milli gelire oranı yüzde 28 civarı. OECD ülkeleri ortalaması yüzde 34,5. Gelir ve kazançlar üzerinden aldığımız vergilerin milli gelire oranı yüzde 14 civarı, sosyal güvenlik primleri dahil OECD ülkelerinde ortalama yüzde 21 civarı. Sanılanın aksine Türkiye’de vergi oranları düştü. Eskiden siz 100 lira kazansaydınız, bunu dağıtsaydınız 65 lirayı devlete vermek zorundaydınız. Türkiye bu alanda OECD ülkeleri arasında birinci sıradaydı. Bunu bugün yüzde 34’e düşürmüş durumdayız” şeklinde konuştu.

Yeni yatırımları için bölgeye göre değişmek kaydıyla yüzde 4 Kurumlar Vergisi uyguladıklarını kaydeden Şimşek, “Türkiye’nin ithal ettiği ürünleri üretenlere biz, yatırımın belli bir oranını kar olarak elde edene kadar yüzde 4 Kurumlar Vergisi uyguluyoruz. Gelir vergisinin oranını yüzde 49’dan yüzde 35’e düşürmüşüz. En düşük vergi oranını yüzde 22’den yüzde 15’e düşürmüşüz” diye konuştu.

Üç çocuklu asgari ücretlinin gelir vergisi oranının yüzde sıfıra düşüreceklerini açıklayan Şimşek, gecikme zamlarının da düşürdüklerini söyledi. Şimşek, 2002 yılında yüzde 84 iken bugün yüzde 16,8’e düştüğünü sözlerine ekledi.

Şimşek, tecil faiz oranlarından da bahsederek, tecil faiz ödemek isteyenlerin borçlarını 24 aydan 36 aya çıkardıklarını ifade etti. Şimşek, “Aslında aflara gerek yok. 24 aydan 36 aya çıkarmak benim inisiyatifim. talimatım. Şahsen hiçbir zaman yapılandırmaları doğru bulmuyorum, vergi adaleti açısından zararlı buluyorum. Ama yüzde 12 makul bir faiz” ifadelerini kullandı.

Dolaylı vergilerden de bahseden Şimşek, Katma Değer vergi oranı yüzde 18 olduğunu hatırlattı. Şimşek, “Efektif KDV oranı yüzde 14. biz teşvikleri özellikle belli oranlarda önemsedik. Sadece 5 puanlık indirimin bize maliyeti 8-9 milyar lira. 5 puanlık vergi indirimi biz ödüyoruz. Tasarruflar için yüzde 25 teşvik var. Amacımız tasarruflar, yatırımlar artsın” dedi.

Ar-Ge faaliyetlerinin ciddi bir teşvik verdiklerini ifade eden Şimşek, Ar-Ge faaliyetlerinden elde edilen gelirin yüzde 50’sinin gelir vergisinden düşürüldüğünü söyledi.

Dolayı vergilerin primlerde hesaba katıldığında Türkiye’de yüzde 45 olduğunu ifade eden Şimşek, sadece vergi olarak bakıldığında yüzde 70’e çıktığını ifade etti. Dolaylı vergilerin 4-5 üründen kaynaklandığını kaydeden Şimşek, “Bira üzerindeki vergi yüzde 125,5, sigarada yüzde 82. En yüksekler arasındayız. Motorlu taşıtlar yüzde 50, OECD ortalama yüzde 37. Mobil internette alan data iletişime geliyor. Biz çok önemli adım atmışız. İşin özü data iletişimine kayıyor” şeklinde konuştu.

Şimşek, şunları kaydetti:

“Geçen sene sahte belge işi yapanlara çok ciddi müeyyideler getirdik. Şimdi biz özel esaslara girmeden önce mükelleflere biz hakikaten kolaylıklar sağlıyoruz. Bize delili getireceksiniz, bu ödemeyi bir satış sonucu elde ettiğinizi göstereceksiniz biz sizi özel esaslara almayacağız”.

Şimşek, Maliye Bakanlığı’nın vergi mükelleflerine daha hızlı ve sağlıklı bir hizmet sunacaklarını belirterek, mükellefin vergi iadesinin nerede olduğunu internet üzerinden görebileceğini ifade etti. Şimşek, “Vergi Dairesi’nin performansını ölçeceğiz” ifadelerini kullandı.

Hiçbir mükellefin Vergi Daire’sine uğramadığı daire modeli geliştirmek hedefini açıklayan Şimşek, “Elektronik defter uygulamasını başlatıyoruz” dedi.

Şimşek, yaptıkları denetimlerin siyasi olarak görüldüğünü aktararak, “Bazı yayın organlarında ’yandaşa vergi indirimi’. Denetlemişiz ki, denetleme siyasi değil. Bazen denetim raporlarında eksiklikler olabiliyor. 1960’dan Uzlaşma müessesi var. Uzlaşma müessesi kaldırılmasından yanayım. İdare doğru rapor yazmadıysa, buna mahkemeler karar versin. Hiç bir uzlaşma noktasında benim müdahalem yok. Geçen sene 70 bin küsür firma denetlendi. 180 bin küsür rapor yazıldı. 180 bin raphora bir dakika ayırsam, 365 gün yetmez. Uzlaşmalar tamamen teknik. Yazılıp çizilenlere inanmayın” ifadelerini kullandı.

Gezi olayları ile ilişkilendirilen vergi denetimlerinin ise Gezi olayları ile alakası olmadığını altını çizen Şimşek, bir raporun altı ayda yaszıldığını kaydetti. Hedeflerinin vergi gelirlerine arttırmak olduğunu kaydeden Şimşek, Gelir Vergisi Kanunu’nun Meclis’te olduğunu ifade etti. Şimşek, “Bu yasanın en önemli özelliği, Bakanlar Kurulu’na her konuda yetki veriyoruz. İleride vergi sistemini etkin hale getirmek isterse, o mantıkla hazırlanmış. Verginin tabana yayılmasını sağlayacak, mevzuatı basitleştirecek” şeklinde konuştu.

TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, son yıllarda yapılan güçlü reformlar sayesinde Türkiye’nin büyümesi ve kalkınmasında en büyük çıpanın, güçlü mali yapı olduğunu kaydederek, “Bir taraftan özel sektörün üzerindeki yükler hafifletilmeye çalışılırken, diğer taraftan kamu harcamaları belirli kriterlere bağlandı. Maliye bürokrasisi yeniden yapılandırıldı. İşlemler elektronik ortama taşınarak, hızlı hizmet anlayışı getirildi. Gecikmiş borçlara ilişkin yeniden yapılandırmalar, ödeme kolaylıkları sağlandı” ifadelerini kullandı.

Reform sürecinin devam etmesinin istediklerini belirten Hisarcıklıoğlu, Küresel sistem hiç olmadığı kadar baş döndürücü hızla değişiyor. İş yapma şartları, kurallar o kadar hızlı değişiyor ki, bu değişimi takip edemeyen, reformlarla değişime hazırlanamayan ülkeler geri kalıyor. Artık her ülke rakibine bakarak adım atıyor. Si reform yaptığınızda, rakibiniz daha büyük bir reformla cevap veriyor” dedi.