Namık Kemal Zeybek'in politikası

Demokrat Parti Eski Genel Başkanı Hüsamettin CİNDORUK’un Cumhuriyet Halk Partisi Merkezli bir siyaset güttüğünü bir çok kez yazmış ve söylemiştim. Televizyonlarda acemi siyasetçi Süheyl BATUM ile olan fikir kardeşliğine değinmiş ve eleştirmiştim. Sonrasında kongre ile yeni Genel Başkan olan Namık Kemal ZEYBEK’i izlemeye başladık. ZEYBEK’in ilk beyanatları bir merkez sağ beyanatları gibi görünmüyordu. Adeta Milliyetçi Hareket Partisi Söylemleri gibi algılanıyordu. Bunun üzerine daha öncede söylediğim o benzetmemi yapmaya başladım; Hüsamettin CİNDORUK ile dört nal Cumhuriyet Halk Partisi’ne doğru koşan Kıratımız, Namık Kemal ZEYBEK ile 180 derece yön değiştirmiş ve Milliyetçi Hareket Partisi’ne doğru dört nal koşmaya başlamıştır.

Öncelikle ifade etmek isterim ki; Namık Kemal ZEYBEK’in iyi bir insan ve iyi bir politikacı olduğu konusunda en küçük bir şüphem yoktur. Ancak şu anda sürdürmekte olduğu görev Genel Başkanlıktır. Namık Kemal ZEYBEK’in iyi bir insan ve iyi bir politikacı oluşunun iyi bir genel başkan olmaya yetip yetmeyeceği bu süre içinde ortaya çıkacaktır.

Namık Kemal ZEYBEK’in gelir gelmez sağ milliyetçi argümanları kullanmaya başlamasını önceleri bir panzehir olarak algılamıştık. Yani önceki Genel Başkan CİNDORUK ile CHP Politikası izleyen bir partinin böyle bir travmayı üstünden atması gerekiyordu. Dolayısı ile bu sağ milliyetçi söylemleri mazur gördük. Ancak zaman içinde görülmüştür ki işin tadı kaçmaya başlamıştır.

Ak Parti Karşısı’nda sözüm ona Kurtuluş Savaşı veren sağ partilere bir araya gelmeleri için bir şekilde fikir ortaklığı veya liderliği yapan Namık Kemal ZEYBEK’in MHP’ye teklif götürdüğü dedikodusu kulağımıza gelmişti. Yani bir ittifak isteği vardı ortada. Hatta bu ittifaka Saadet Partisi’de dahil olacaktı. Hatta kulağımıza Abdullatif ŞENER’in de yeşil ışık yaktığı dedikodusu gelmişti. Ama o dönem Naçizane bendeniz yakın çevreme ki tanıkları da bugün hayattadır, böyle bir ittifakın sadece ve sadece Ak Parti’yi devirmeye yönelik ya da meclise adım atmaya yönelik bir ittifak olduğunu bunun altında bir icraat isteği gibi bir hedefin pek olmadığını en azından böyle bir şeyi hissetmediğimi söylemiştim. Hele hele Abdullatif ŞENER İsminin ise böyle bir ittifakın baştan ölü doğmasına sebep olacağını da düşüncelerime eklemiştim. Yani halk böylesi suni oluşumlara itibar etmediğini göstermişti, göstermekte idi.

En son Adana Mitingi’nde Demokrat Parti Genel Başkanı Namık Kemal ZEYBEK bu gayretlerin şifresini çözen açıklamalarda bulundu ve Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet BAHÇELİ’ ye yüklendi. Çok acımasız cümleler kullandı. BAHÇELİ’ nin milliyetçi olmadığı iddiasında bulundu. Kendisine Başbakanlık teklifinde yani böyle bir ittifaka liderlik teklifinde bulunduğunu söyledi. Yine bu miting konuşmasından bir bilgi daha almış olduk ki o da şu idi; Demokrat Parti ile seçime beraber girmekte olan Bağımsız Türkiye Partisi adeta bir sürpriz olmuştu. Ama ZEYBEK’in konuşmasından anlaşılıyor ki bu bir sürpriz değil taa işin başında işin içinde olan partilerden biri imiş.

ZEYBEK yanlış yapmıştır, yapmaktadır. Soruyorum;

Bu ittifak arayışlarının hangi aşamasına parti tabanını dahil etmiştir? Parti tabanının fikrini almış mıdır ki şimdi bir emrivaki ile oy istemekte ya da MHP’yi milliyetçi olmamakla itham etmektedir. Esas milliyetçinin kendisinin olduğunu iddia eden Namık Kemal ZEYBEK böyle bir ortamda ve partinin durumu da ortada iken nasıl inandırıcı olacaktır? Yapılan şey Dimyat’a pirince giderken eldeki bulgurdan da olmaktan başka bir şey değil de nedir?

YAZIYA YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR