Erol Önsel

Erol Önsel

Altyapı!

Trabzonspor Medicalpark basketbol takımıyla ilgili sezon sonu yazımda A takımın haklı başarısından dolayı emeği geçen herkese teşekkür ederken, bu başarının anlamlı bir hale dönüşmesi için kurumsal kimliğin ön plana çıkması gerektiği ve altyapı organizasyonunun üretim amacıyla hareket eden bir şekle dönüşmesi gerektiğini belirtmiştim.  Trabzon’da gerek futbolda, son zamanlarda da basketbolda hep sorulan soru şudur. Altyapıdan A takıma neden oyuncu çıkmıyor? Yıllardır bu soru, altyapının ne anlama geldiğini bilmeyen insanlar tarafından sorulduğundan, alınması gereken cevap da doğal olarak doğru ve sağlıklı bir şekilde alınamamaktadır. Bu cevabın alınması için, öncelikle altyapı nedir sorusunun sorulması gerekir. Eğer biz öncelikle tedavi edeceğimiz sorunu teşhis edemezsek bu sorunu çözmemiz de kısır tartışmalardan ileri gidemez ve çözümsüzleşir.

                Evet, altyapı nedir? Hangi amaçlarla kurulur ve organize edilir? Bu organizasyon sürecinde hedefler nelerdir? Bizler önce bu soruların cevaplarını verebilirsek, çözüme ulaşmada çok daha hızlı bir yol alabiliriz. Altyapı bir eğitim sürecidir. Bu süreç,  bize anne ve babalar tarafından emanet edilen çocuklar adına salt bir sportif eğitim değildir. Sportif eğitim, bu yapının hedeflerinden bir tanesidir. Bu hedefi, özelikle kişilik, akademik ve sosyal anlamda bir eğitim süreciyle desteklemediğiniz sürece, asla tam anlamıyla doğru bir sporcu yetiştiremezsiniz.  İşte asıl sorun, yani üst düzey oyuncu olabilme ya da olamama özeliği bu sürecin doğru ve eksiksiz işletilip işletilmediğiyle direk ilişkilidir. Trabzonspor’un futbolda her sene bir çok kategoride Türkiye şampiyonlukları yaşaması, aynı oyuncuların okullarında dünya şampiyonlukları yaşamalarına rağmen ki ben de o oyuncuların bir çoğunun öğretmeniydim, neden A takımlarda üst düzey oyuncu olarak görev alamadıklarının cevabı da bana göre burada yatıyor. Bizler altyapıdaki oyuncuya sadece sportif beceri kazandırmaya çalışıyoruz. Oysa özelikle büyüme dönemlerine karşılık gelen bu dönemlerde üst düzey takımlarda oynayabilmenin, o sorumluluğu taşıyabilmenin başka bir çok parametreye bağlı olduğunu unutuyoruz. Altyapı kriterleriyle ilgili çok daha fazla tartışılabilir. Fakat bu bir yazı dizisi olacak kadar uzun bir konu olduğundan şimdilik bu şekilde yüzeysel olarak geçmek gerekiyor diye düşünüyorum

                Gelelim Trabzonspor Medicalpark basketbol altyapısına. Son birkaç senedir, özelikle Medicalpark sponsorluğundan sonra altyapı bir yapılanmaya gidildi. Altyapının başına,  Milan Kotarac adında bir antrenör getirildi ve herşeyin böylece çözüme ulaşabileceği gibi bir anlayış benimsendi. İlginç bir yol izlenerek özelikle genç takıma şehir dışından transferler yapılarak bir sonuç alınma çabası içerisinde olundu. Fakat, transfer edilen genç takım oyuncularının bir sonraki yılda bırakın A takımda oynayabilecek olmasını kurulan bölgesel lig takımında dahi yer bulmaları sözkonusu değildi. Yani ağustos ayında aldığınız oyuncuları, mayıs ayında evlerine göndererek kulübün üst düzey performansına  bir katkı sağlaması da mümkün olmadı. Üstelik dışarıdan gelen bu oyuncuların bir çoğunun Trabzon’daki oyunculardan çok fazla bir artı özeliği de yoktu. Elbette altyapı sadece yerel kaynaklarla sınrlandırılacak bir organizasyon değildir. Tüm ülke, hatta yurtdışı sürekli taranmalı ve kulübe gelecekte katkı sağlayacağı düşünülen oyuncular yapıya dahil edilmelidir. Fakat bu, üst kategoriler değil, alt yaş grupları, özelikle küçük takımlar hedef alınarak yapılmalıdır. Bugün Türkiye’de basketbol altyapılarında söz sahibi kulüplerin altyapı seçmelerini takip ederseniz, hedefledikleri en büyük yaş grubunun  2000 doğumlu olduğunu görürsünüz. Hatta 2000 doğumlularda bile çok ekstra oyuncular varsa kendi bünyelerine kattıkları, seçme yaşlarının daha da alt gruplar olduğunu farkedersiniz. Yine bu dönemde altyapının temel teknik ve atletizm becerilerinin en yoğun  geliştirilmesi gereken yaz dönemlerini altyapı sorumlusu evinde, Sırbistan’da geçirdi. Dolayısıyla ne oyuncu gelişimleri adına doğru bir planlama yapıldı, ne de oyuncu tespitleri bir kriter doğrultusunda gerçekleştirildi. Bu durumda şehrinizde yaptığınızı düşündüğünüz altyapı seçmelerinize 20 oyuncu bulabilme gibi bir durumla karşı karşıya kalmış oldunuz. Kaldı ki altyapınızda yaz döneminde yanınızda olmayan koordinatörün dışında sadece iki antrenör istihdam etmeniz, altyapıya bakış açınızı çok net bir biçimde ortaya koyuyor demektir.

                Bütün bunlar eksiklik olarak nitelendirilebilir. Yapılanmayla ilgili bütün bu eksiklikler doğru yaklaşımlarla çözümlenebilir. Fakat bazı durumlar vardır ki,  bu,  eksiklikten ziyade telafisi mümkün olmayan yanlışlar anlamına gelir. Eğer sizin –bana göre- en önemli kategoriniz olan minik takımınız bulunduğu şehirde birinci olduğu halde kulüp tarafından Minikler Türkiye Şenliği’ne gönderilmiyorsa ve yaklaşık 60 takım orada iken gelmeyen 3-4 takımdan bir tanesi Trabzonspor Medicalpark’ın takımıysa sorumluların şapkalarını önlerine koyup uzun uzun düşünmeleri gerekir. Demek ki önemli olan, kişileri ön plana çıkaran vitrinmiş. Fakat bu şehirde oluşmaya başlayan basketbol seyircisinin sürekliliğinde, asıl rolün, o gösterişli vitrinin arkasındaki dükkanın içi olduğu unutulmamalıdır.  O turnuvaya gitme hayalleri yıkılan 12-13 yaşındaki çocukların hayal kırıklığının nasıl giderilebileceğinin cevabını ben şahsen veremem fakat sanırım bu cevap bazı sorumlularda gizli olacak ki böyle bir yol izlemişler. Altyapı bir eğitimdir demiştim. Eğitim çocuğun yaşamında kendine kattığı değerler silsilesidir. Eğer bu değerleri ortadan kaldırırsanız eğitimi de kaldırırsınız. Sanırım yazıya şairin iki mısrasıyla son vermek gerekiyor.

…Siz de böyle koşmuştunuz bir zaman

    Çocuklara kıymayın efendiler…

YAZIYA YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR