Bir cennet yok oluyor

Flamingo, pelikan, kız kuşları, tüm ördek türleri, bahri, saz delicesi gibi yırtıcı kuşlar, saz tavuğu, uzun bacak ve birçok ötücü kuş türünün dinlenme alanı olarak kullandığı Eskişehir’deki Balıkdamı Sulak Alanı, her geçen yıl daha da fazla türü kaybediy

Bir cennet yok oluyor

Flamingo, pelikan, kız kuşları, tüm ördek türleri, bahri, saz delicesi gibi yırtıcı kuşlar, saz tavuğu, uzun bacak ve birçok ötücü kuş türünün dinlenme alanı olarak kullandığı Eskişehir’deki Balıkdamı Sulak Alanı, her geçen yıl daha da fazla türü kaybediyor.

14 yıldır bölgede düzenli olarak gözlem yaparak, kuş türleri ve üremelerini kontrol eden Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Radyo TV Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Yrd. Doç. Dr. Ünal Özelmas ve ESOGÜ Fen-Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Muharrem Karakaya, özel bir ekosisteme sahip olan Sivrihisar ilçesinde bulunan Balıkdamı Sulak Alanı’nın, her yıl daha az sayıda kuş türünü bulundurduğunu kaydetti.

Ava yasak olan bölgede av denetimlerinin yeterince yapılmadığını belirten Yrd. Doç. Dr. Özelmas ve Dr. Karakaya, Balıkdamı Sulak Alanı ile ilgili bilgiler verdi. Yrd. Doç. Dr. Özelmas ve Dr. Karakaya, “2001 yılından beri bölgede düzenli olarak kuş gözlemi yapıyoruz. Alan çok özel bir ekosistem. ‘Su basar çayır sistemi’ olarak da biliniyor. Özelliği ise, herhangi bir göl, nehir gibi sulak alanlardan çok daha fazla kuşa ev sahipliği yapıyor. Çünkü çok fazla bitki örtüsü, sazlıklar barındırdığı için kuşlara beslenme, gizlenme, yuvalanma ve dinlenme alanı sağlıyor” dediler.

BÖLGE KUŞLAR İÇİN YAKIT İSTASYONU OLARAK KULLANILIYOR

235 kuş türüne ev sahipliği yapan alanın tehdit altında olduğuna dikkat çeken Yrd. Doç. Dr. Özelmas ve Dr. Karakaya, “Eskişehir kuş göç yolları üzerinde bir kent olduğu için özellikle burayı göç zamanında bir yakıt ikmal istasyonu gibi kullanabiliyor. Bu alanda yerli türler de var. Yılın tüm aylarında bölgeyi kullanan türler de var. Bütün bunlar bir araya getirildiğinde Balıkdamı Sulak Alanı’nda 235 kul türüne ev sahipliği yapıyor. Tüm ilde 270 tür dersek bunun neredeyse tamamını o bölgede görmek mümkün ama bu nadide alan tehdit altında. Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından sadece yaban hayatı koruma ve geliştirme sahası olarak belirlenip, herhangi bir koruma çalışması yapılmamakta. Yasadışı avcılık, yabancı türdeki balıkların istilası, sazlıkların yakılması, aşırı hayvan otlatma gibi insan faaliyetinin çoğu bu alanı tehdit ediyor. Buna herhangi bir önlem alınamıyor. Kısacası bir cennet yok oluyor. Orta Anadolu’da bulunan doğal bir cennet adeta yok oluyor” şeklinde konuştular.

NESLİ TÜKENMEK ÜZERE OLAN TOY KUŞUNUN 158’İ BALIKDAMI’NDA

Yrd. Doç. Dr. Özelmas ve Dr. Karakaya, Türkiye’de sayıları bine yakın olduğu tahmin edilen büyük toy kuşunun 158 bireyine ev sahipliği yapan alanla ilgili olarak, “Alan aynı zamanda çok yakınında Türkiye’nin en nadir kuş türlerinden olan ve bütün ülkede yaklaşık bin tane kaldığı tahmin edilen büyük toy kuşunun 158 bireyine de ev sahipliği yapmaktadır. Bu konuda alanın önemi de ön plana çıkmaktadır. Türkiye’de düzenli gözlenen 366 türün 235’i burada yer alıyor” ifadelerini kullandılar.

235 KUŞ TÜRÜNÜN 40’I ARTIK ORADA OLMAYABİLİR

Yrd. Doç. Dr. Özelmas ve Dr. Karakaya, alanda 14 yıldır süren çalışmaları ile ilgili olarak ise şunları kaydetti:

“Burada kuş türlerinin sayısındaki azalma ya da çoğalmalara bakıyoruz. Onları ne tür sorunlar tehdit ediyor bunları inceliyoruz. Üremeleri ve sayıları kontrol ediliyor. 14 yılda her geçen yıl daha da kötüye gidiyor. Bir önceki yıldan daha kötü bir tablo ile her sene karşılaşıyoruz. İlk gittiğimde çok farklı türleri gördüm. 235 türü 14 yılda tespit ettik. Şuan gidip sayılsa bunun 35-40’ı belki de gelmiyordur.”

BALIKDAMI KUŞ GÖZLEM TURİZMİNE AÇILABİLİR

Flamingo, pelikan, kız kuşları, tüm ördek türleri, bahri, saz delicesi gibi yırtıcı kuşlar, saz tavuğu, uzun bacak ve birçok ötücü kuş türü burayı dinlenme alanı olarak kullanılan alanın kuş gözlem turizmine açılabileceğine dikkat çeken Yrd. Doç. Dr. Özelmas ve Dr. Karakaya, “Devlet kurumları arasında koordinasyon olmadığı için bir koruma statüsü verilmiş ancak kim, ne şekilde koruyacak bu belli değil. Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü (DSİ) kanal açma konusunda müdahale ediyor. Ava yasak bölge olmasına rağmen denetimler yeterli değil. Balıkların istilasına çözüm bulunamamış, İsrail yayını karada bile yaşayabiliyor ve diğer yırtıcı kuşların yumurta ve yavrularını yiyebiliyor. Hassas bir ekosistem var. Burası kuş gözlem turizmine de açılmalı. Dünyada böyle bir trend var. Çeşitli ülkeler bu turizm potansiyelinden pay alırken ülkemiz bu konuda geri kalmış. Bu tür bir alan İngiltere’de olsaydı, buradan milyonlarda Dolar gelir sağlanırdı. Alanın kuşlar tarafından daha iyi kullanılabilmesi, mevcut halinin daha da iyileştirilmesi ile burası kuş gözlem turizmine açılırsa, daha güzel olur. Bölge otantik bir ilçenin de içerisinde olması büyük bir kültür, doğa ve şehir turizmine açılabilir” diye konuştular.

HABERE YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler