TRABZON’DA BİRLEŞTİLER, ANKARA’DA DAĞILDILAR!
Cumhuriyet Halk Partisi’nde hafta sonu yapılan 39. Olağan Kurultayı'nda, 80 kişilik Parti Meclisi (PM) ve 15 kişilik Yüksek Disiplin Kurulu (YDK) üyeleri belli oldu.
Genel Başkan Özgür Özel'in seçimler öncesi yayınladığı 70 kişilik anahtar listesinin tamamı delegeden onay aldı.
Trabzon’dan da Parti Meclisi için aday olan iki isim vardı. Biri Güzide Önsel Uzun, diğeri ise Ali Türen Öztürk…
Fakat iki isim de Parti Meclisi’ne giremedi!
CHP İl Başkanlığı seçim sürecinde Güzide Önsel Uzun’un desteğini arkasına alan İl Başkanı Mustafa Bak, Uzun’a parti meclisine girmesi konusunda destek sözü vermişti.
Fakat Bak, ya “gücü yetmediği” için ya da “istemediği” için Uzun’u Parti Meclisi’ne Özgür Özel’in listesine koyduramadı.
Ortahisar İlçe Başkanı Haluk Batmaz’ın da parti meclisi hayali vardı.
Fakat Özgür Özel, İl ve İlçe Başkanlarının parti meclisine aday olmalarını veto edince Batmaz’ın bu hayali gerçekleşmedi.
Trabzon CHP örgütü içinde yaşanan soğuk savaş, parti meclisi seçimlerine de yansıdı.
“Herkes bir araya gelip yüz yüze bakarak birbirine destek sözü verdi; ancak iş seçime gelince, çelmeler ardı ardına takıldı.”
Şu bir gerçek: “Özgür Özel’den Trabzon örgütü içinden bir ismin Parti Meclisi’nde yer alması istenseydi, Özel bu isteği kesinlikle geri çevirmezdi”...
Fakat Özel’e böyle bir talep gitmedi…
“Git(MİŞ!)” gibi gösterildi…
Milletvekilliği hedefleri bulunan Mustafa Bak ve Haluk Batmaz, yarın Parti Meclisi gibi etkili bir birimde görev yapacak bir isme destek verip siyasi ikballerini riske atmak istemediler!
Destek veriyor(MUŞ!) gibi görünüp, destek vermediler…
Sonuçta olan Trabzon’a oldu…
Türkiye’nin en güçlü siyasal partisinin merkez yönetimde Trabzonlu bir isim yer almadı…
Küçük olsun benim olsun düşüncesi, siyasi ikballer, parti ve memleket sevgisinin önüne geçmiş oldu…
Güzide Önsel Uzun ve Ali Türen Öztürk, bir kez daha kendi hemşerilerinden ve yol arkadaşlarından darbe yemiş oldu…
Gülermisin, ağlarmısın!
***
TARİHİ KÖPRÜYÜ KİM KAPATTI; KİM NE ZAMAN AÇACAK?
1990 yazında yaşanan büyük sel felaketinin unutulmaz tarihi eserlerinden biriydi. Yaşı yetişenler hatırlayacaktır; dere taşınca ormanlar yerinden sökülmüş, akarsu yatağında bütün yollar, işyerleri ve evler kullanılamaz hale gelmişti.
D. Dere’den Kalkınma’ya yol veren yeni köprü çökmüş, Osmanlı döneminde yapılmış tarihi köprü ise ayakta kalmıştı.
Bu köprü, sanayi esnafının, KTÜ öğrencilerinin, Tıp Fakültesi’ne ulaşması gereken hasta yakınlarının ve Gümüşhane-Bayburt-Erzurum hattını kullananların çok sıkça geçtiği bir köprüydü.
Önce tek yönlü olarak geçiş değiştirildi. Ardından kontrollü geçişle tek yöne çevrildi.
Bugünlerde ise tamamen kapatıldı ve bu şekilde bir baba taş parçasıyla, tıpkı uzun yıllar kapalı tutulan Ganita-Gazipaşa giriş gibi trafiğe kapatıldı.
İnsanlar soruyor; "Tarihi köprü ne için kapatıldı, ne kadar süre daha kapalı duracak, bunu yapanların yasal hakkı var mı?" Ve elbette, "Ne zaman açılacak?"
***
KİTAP FUARININ GİZLİ KAHRAMANLARI
Sona eren Trabzon Kitap Günleri, 310 bin ziyaretçi sayısıyla Türkiye genelindeki en büyük üçüncü kitap fuarı olarak kayıtlara geçti.
76 yayınevi ve 180 yazarın katılımıyla 10 gün süren kusursuz etkinlik, aslında senkronize bir ekip çalışmasının ürünüydü. Deyim yerindeyse orkestra şefliğini Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Hasan Selim yaptı.
Paydaşlar İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve yayın evleri, üzerlerine düşen görevleri eksiksiz yerine getirdi.
Büyükşehir Belediyesi’nin Kültür Sanat ve Sosyal İşler Dairesi çalışanları sürekli alandaydı.
Ulaşım Daire Başkanlığı ve TULAŞ Genel Müdürlüğü ekipleri, taşıma organizasyonunu üstlendi.
Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Dairesi her adımı kamuoyuyla paylaştı. Sosyal medya ekibinin paylaşımları da oldukça başarılıydı.
Zabıta ve güvenlik görevlileri yoğun gayret gösterdi; otopark düzeni ve giriş-çıkışlar dahil herhangi bir olumsuzluğa fırsat verilmedi.
Park ve Bahçeler Dairesi ekipleri, çevre düzeni ve temizliğine ilişkin çalışmalar yaptı.
Sonuç olarak herkes elinden gelen gayreti ortaya koydu ve Trabzon'a çok yakışan bir etkinliğe imza atıldı.
Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç başta olmak üzere bütün ekibi ve paydaş kuruluşları tebrik ediyoruz.
***
YERELİ GÜÇLENDİRİRSENİZ BU DENİZ TAŞAR!
Trabzon’da çekilen “Taşacak Bu Deniz” dizisi, “Taşacak Habu Denize” evrildi. Artık bu şekilde anılıyor. Yapım, geride kalan 8 bölüm sonunda beklentilerin üzerinde geri dönüşler aldı. Genel reyting, reklam ve prime-time rakamları pozitif profili güçlendiriyor.
Genel olarak Of, Sürmene ve Araklı ilçelerinde yapılan çekimler ilgi topluyor. Araklı’yı ve Furtuna Konağı’nı bilmeyen-tanımayan kalmadı. Bu gibi dizi filmler, bölgesel tanıtımda çok önemli; zaten kayda değer bir tanıtım katkısı sağladı.
Yapımda Trabzonlu oyuncular; Gezep karakteriyle Onur Dilber, Batum Hıdır rolüyle Erkan Yüce ve Emine karakteriyle Seda Soysal dikkat çekiyor. Gönül isterdi ki, bu sayı daha fazla olsun.
Dizi yapımcılarının bu köşeleri takip ettiklerini biliyoruz; Koçari, Furtuna, Şerif, Gezep, İso, Temel Kaptan, Çakır Uşak gibi karakterlerin olduğu yüksek reytingli bir dizinin ikinci ayında, oyuncuların bazen kendi aralarında şive çalışmaları yapmaları yeterli değil.
Başrol Esme (Deniz Baysal), İzmirli. İstanbullu Burak Yörük kolbastı ve şive denemeleri reels’leri paylaşıyor. En azından sette yerel şive suflesi verebilecek birkaç danışman tavsiye ediyoruz. Hem sahnesi gelen oyuncunun daha rahat konuşması, hem izleyenin doğal bir tat alması için.
Var diyeceksiniz. Hayır; İstanbul’dan getirilen “uşağum” klasik sapmasındaki gibi yöreye yabancı danışmanlarla olmaz, direkt “uşuğum” diyenlerden; Trabzon’da yaşayanlardan seçmelisiniz.
Kaynak:Haber61
