YOLCULARIN BİTMEYEN ÇİLESİ DOLMUŞ TELSİZLERİ!
Trabzon’da dolmuşçuların kullandıkları telsizler ciddi bir sorun olmaya başladı.
Kendi güzergâhları üzerinde bulunan yolcuları bekletmemek ve yolcuları mağdur etmemek adına düşünülmüş bir sistem.
Telsiz sayesinde birbirleriyle iletişim kuran sürücüler, hangi mevkide kaç yolcu olduğunu, duraklar arasındaki yoğunluğu koordine ettikleri bir organizasyon kurmuşlar.
Tamamıyla iyi niyetli ve hizmete dönük bir yaklaşım. Buraya kadar her şey doğal ve normal…
Fakat normal olmayan şey, telsizin sesini son derece yüksek bir seviyede tutmaları ve gelişi güzel konuşmaların yapılması.
Eline telsizi alan sürücü, bir diğer sürücü arkadaşıyla gereksiz yere sohbet ediyor. Konuşma üslup ve adabından uzak, kaba kelimelerle birbirlerine hitap ediyorlar.
Yolcular da bu boş muhabbetleri, telsizin hışırtıları arasında dinlemek zorunda kalıyor.
Zaman zaman öyle muhabbetlere tanıklık ediyoruz ki tarifi mümkün değil!
İçlerinden biri çıkıp da “Yahu arkadaşlar, ne yapmaya çalışıyorsunuz? Yüzlerce insan sizi dinliyor. Konuşmalarınıza dikkat edin.” demez mi?
Sizin yolcuları rahatsız etmeye, seyahati işkenceye dönüştürmeye ne hakkınız var?
Bu durakların başkanları, yönetimleri yok mu?
Varsa ne işe yarıyorlar!
Tamam, zor ve meşakkatli bir iş yaptığınızın farkındayız; fakat kendinize bir çeki düzen vermenin zamanı gelmedi mi?
Nedir bu Trabzon insanının sizden çektiği…
Biraz anlayış, biraz empati lütfen!
***
DOKTORLAR HASTALARINI NEDEN HOR GÖRÜR!
Trabzon’da hastalandıysanız ve tedavi olmak için bir hastaneye gittiniz,
vay hâlinize!
Asıl şimdi size geçmiş olsun!
İki gündür “Hastanelerde bir gezinti yapalım.” dedik.
Kentin önemli hastanelerini ziyaret ettik.
Hastanelerde iğne atsanız yere düşmeyecek bir yoğunluk var!
Her polikliniğin önünde onlarca hasta tedavi edilmek için bekliyor.
Hastalar sıra beklemekten, doktorlar da muayene yapmaktan bıkmış durumda!
Kısacası ne tedavi eden memnun ne de tedavi edilen!
Hastanede gezinirken konuşmalara tanıklık ediyoruz:
“Doktor yüzüme bakmadı.”
Bir diğeri: “Doktor beni dinlemedi bile.”
İki adım sonra bir başka vatandaş:
“Doktor reçeteyi yazdı, soru sormama izin bile vermeden dışarı çıkmamı söyledi.
Kalp atışlarımı dinlerken yüksek sesle beni öyle azarladı ki kalp ritmim bir anda arttı.” diye şikâyet ediyor.
Doktorlarımız yoğun, eyvallah…
Ama hiçbir yoğunluk hastalarınıza kötü davranmanıza sebep değildir.
Hastalarınızın sorunlarını dinleyip tedavi sürecini anlatmak için sadece hekim olmak yetmiyor; biraz da insan olmak gerekiyor!
İnsanlar “şifa bulmak” için kapınızı çalmış!
Karşınızdaki zaten hasta ve mağdur; bazıları acı çekiyor, bazıları tedirgin!
Bu insanları aşağılamaya ne hakkınız var?
Aynı şekilde siz hasta olsanız ve doktora gitseniz, gittiğiniz hekim de sizin hastalara davrandığınız gibi size davranmış olsa ne hissedersiniz?
Azıcık insaf!
Bu mesleği seçerken zorluklarını bilerek tercih ettiniz!
İnsanlar size hasta olarak geliyor, psikolojileri bozuk bir hâlde evlerine geri dönüyorlar!
Şimdi kalkıp da mazeret aramaya, hastalara zulmetmeye ne hakkınız var?
Yeter artık, bir kendinize gelin!
***
TRABZON AK PARTİ DE İLETİŞİM NEDEN AKSIYOR?
AK Parti il teşkilatı, sosyal medya ve basın iletişim gruplarını iyi kullanan siyasi partilerin başında geliyordu. Fakat son dönemlerde bu konuda ciddi aksamalar yaşandığına tanık oluyoruz.
Parti yönetimi, yapacağı organizasyonları düzenli bir şekilde basına bildirir; medya mensupları da bu etkinlikleri takip ederdi. Parti tarafından geçilen bülten, alternatif görsellerle fotoğraflanırdı.
Nedenini, niçinini bilmediğimiz bir şekilde, partinin son dönemlerde bu iletişim ağı ile ilgili ciddi sorunlar yaşamaya başladığı görülüyor.
“Bakanların programları daha önce AK Parti gruplarından paylaşılır, basın mensuplarına iletilirdi. Şimdi ise sadece ajanslara haber veriliyor; hatta program değişiklikleri bile bildirilmiyor.
Öyle ki Adalet Bakanı’nın valilik ziyaretinin iptal edildiği basına haber verilmedi. Gazeteciler, program değişikliklerini kendi imkânlarıyla tespit etmeye çalıştı. AK Parti basın gruplarının bakanlık ziyaretlerini neden eskisi gibi paylaşmadığı merak konusu oldu.”
Dileriz, konu kısa sürede çözülür…
***
TRABZON’DAKİ HAYVANSEVERLERE KULAK VERİN!
Trabzon’da Sokak hayvanları için yıllardır mücadele veren Trabzon Hayvanları Koruma ve Yaşatma Derneği Başkanı Lütfiye Tüzün Kurban yeni yasa sonrası artan şikâyetlerin işleri zorlaştırdığını söyledi.
Trabzon’da Sokak hayvanlarına yönelik çalışmalar, yıllardır gönüllüler, dernekler ve belediyelerin ortak çabasıyla yürütülüyor. Ancak yeni yasanın devreye girmesi, kapasite sorunları ve artan şikâyetler, süreci zora soktu. Kentte uzun yıllardır bu konuda emek veren, Trabzon Hayvanları Koruma ve Yaşatma Derneği Başkanı Lütfiye Tüzün Kurban yaşanan sıkıntıları ve toplumdan beklentilerini Haber61’e anlattı.
Kentte 5–6 bin civarında köpek bulunduğunu, belediyeye ait barınağın kapasitesinin ise yasa değişikliğinden sonra 450’den 600–700’e çıkarıldığını aktaran Başkan Kurban, bu sayının ihtiyacı karşılamasının mümkün olmadığını belirtti. Gönüllüler, belediyeye “Öncelikle acil durumda olan; kısır olmayan, hasta, yaralı veya saldırgan hayvanların toplanması” yönünde öneride bulunduklarını, doğal yaşam alanı tamamlandıkça diğer hayvanların da planlı şekilde alınması gerektiğini söyledi.
Toplumda gönüllüler hakkında oluşan yanlış algıya dikkat çeken Başkan Kurban, şu ifadeleri kullandı:
“Bize ‘Siz sokakların kedi köpek dolu olmasını istiyorsunuz’ diyorlar. Hayır, istemiyoruz. Hiçbir can soğukta titremesin, şiddet görmesin, aç kalmasın. Bilinçsizce sahiplenilip terk edilen hayvanları yaşatmaya çalışıyoruz. Her hayvanın yuvası olsun isteriz ama barınaklarda hapis gibi yaşasınlar da istemiyoruz.”
Trabzon’un bu konuda Türkiye’ye örnek bir şehir olduğunu belirten hayvan sever Başkan Kurban, dernekler ve belediyeler arasında uzun yıllardır uyum içinde bir çalışma yürütüldüğünü vurguladı.
Röportajın ikinci bölümünde, gönüllülerin toplumdan gördüğü baskı ve önyargıya dikkat çekildi. Emekli öğretmen olduğunu belirten gönüllü, 20 yılı aşkın süredir kurumsal olarak, öncesinde ise bireysel olarak sokak hayvanlarına yardım ettiğini söyledi.
Beşirli’den Meydan’a kadar her gün besleme yaptığını dile getiren Trabzon Hayvanları Koruma ve Yaşatma Derneği Başkanı Lütfiye Tüzün Kurban “Yazın sabah altıda, kışın yedide kalkıyorum. Hem para hem zaman harcıyorum. Buna rağmen ‘ruh hastası’, ‘boş insan’ gibi sözler duyuyoruz” dedi.
Kaynak:Haber61
