Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Trabzon İl Başkanlığı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’na yönelik hazırlanan iddianameye tepki olarak “Demokrasi Yürüyüşü” düzenledi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında hazırlanan iddianamede, tutuklu bulunan eski İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu için 828 yıldan 2 bin 352 yıla kadar hapis cezası talep edilmişti. Bu gelişme, CHP Trabzon İl Başkanlığı tarafından sert bir şekilde kınandı.

Yürüyüşe CHP Trabzon İl Başkanı Mustafa Bak, İYİ Parti Trabzon İl Başkanı Muhammet Erkan, Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Kaya, Beşikdüzü Belediye Başkanı Cahit Erdem, CHP Ortahisar İlçe Başkanı Haluk Batmaz, CHP Rize İl Başkanı Saltuk Deniz, Sol Parti Trabzon İl Başkanı Bilal Akcelep ,çok sayıda partili ve vatandaş katıldı.

Gürcistan-Azerbaycan sınırında düşen Türk Silahlı Kuvvetlerine ait askeri kargo uçağında şehit olan 20 kahraman askerimiz için “Şehitler ölmez, vatan bölünmez” ve “Ne Mutlu Türküm Diyene” sloganları yankılandı. Uçak kazasında hayatını kaybeden aziz şehitlerimizin isimleri tek tek okunarak, dualar edildi ve Allah’tan rahmet dilendi.
Yürüyüş, Maraş Caddesi Koton önünden başladı ve Atatürk Alanı Meydan Parkı’nda sona erdi. Katılımcılar, Ekrem İmamoğlu’na destek mesajları verdi ve partinin kapatılma girişimlerini protesto etti.
Yürüyüşün sonunda katılımcılar, 20 şehit için saygı duruşunda bulundu.


CHP Trabzon adına Mustafa Bak ortak açıklama yaptı :
Şehitlerimize Allah’tan rahmet
Azerbaycan’dan kalkıp Gürcistan’da düşen askeri kargo uçağında 20 kahraman askerimizin şehit olduğu haberi yüreklerimizi yaktı.
Şehitlerimize Allah’tan rahmet, milletimize başsağlığı diliyorum.
Ruhları şad, mekânları cennet olsun.
Adalet duygusu derinden sarsılıyor
Milletimizin yüreği bir yandan şehit acısıyla yanarken, diğer yandan ülkemizin hukuk ve adalet duygusu derinden sarsılmaktadır.
Bugün Türkiye’nin gündemine düşen tablo, bir adalet belgesi olmaktan uzak; siyasal korkunun, iktidar paniğinin ve çürümüş düzenin resmidir.
Türkiye ağır bir demokrasi sınavı veriyor
Türkiye, içinde bulunduğumuz dönemde tarihinin en ağır demokrasi sınavlarından birini vermektedir.
Hukuk, adalet ve vicdan, iktidarın çıkar hesaplarına teslim edilmiştir.
Ekrem İmamoğlu siyasi operasyonun hedefi haline getirildi
Cumhuriyet Halk Partisi’nin Cumhurbaşkanı adayı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Ekrem İmamoğlu, siyasetin konusu olmaktan ziyade adaletin konusu olması gereken bir davada, açıkça siyasi bir operasyonun hedefi haline getirilmiştir.
828 yıldan 2.352 yıla kadar hapis cezası talebi
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Sayın İmamoğlu hakkında 828 yıldan başlayıp 2.352 yıla kadar hapis cezası talep edilmiştir.
Evet, yanlış duymadınız: 2.352 yıl!
Bu kadar akıl dışı, bu kadar absürt bir iddia, dünya hukuk tarihinde bile örneği olmayan bir garabettir.
Adalet değil, siyasi infaz planı
Ortada adalet yoktur; ortada bir “siyasi infaz planı” vardır.
Bu dosya, delillerle hazırlanmamış talimatlarla hazırlanmıştır.
Bir hukuk devletinde değil, bir korku rejiminde görebileceğimiz türden bir tabloyla karşı karşıyayız.
Saray, kendi iktidarını koruyabilmek için artık yargıyı bir sopa haline getirmiştir.
Bu ülkede artık yargıçlar yerine, iktidar ne isterse o karar yazılmaktadır.Demokrasi tarihine yönelmiş bir saldırı
Bu rezalet sadece Ekrem İmamoğlu’na değil, Türkiye’nin demokrasi tarihine yönelmiş bir saldırıdır.
Korkunun iktidarı, halkın iradesini susturmak için her yolu deniyor.
İmamoğlu’nun meşruiyetini hedef alıyorlar
Bir yandan İstanbul Üniversitesi eliyle alınan tartışmalı kararlarla İmamoğlu’nun meşruiyetini hedef alıyorlar,
bir yandan da binlerce sayfalık iddianamelerle kamuoyunu manipüle etmeye çalışıyorlar.
Ama unuttukları bir gerçek var:
Halkın seçtiği belediye başkanına, milyonların umuduna saldıranlar, eninde sonunda halkın vicdanına çarpacaktır!
Medya-yargı işbirliğiyle yürütülen süreç
Medya-yargı işbirliğiyle yürütülen bu süreç, ülkemizin hukuk devleti olduğu iddiasının ne kadar içinin boşaltıldığını göstermektedir.
İddianamenin kısa sürede tüm hanelere ulaşması ve gizlilik ilkesinin hiçe sayılması, bunun en çarpıcı göstergesidir.
Akın Gürlek hukuku hiçe saymıştır
İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek hukuku hiçe sayarak iddianamenin tüm ayrıntılarını kamuoyuna açıklamıştır.
Bu tablo, sürecin talimatla yürütüldüğünü açıkça göstermektedir.
Bu dava halkın davasıdır
Bugün yaşanan süreç, sadece bir kişiyle ilgili olmaktan çıkmıştır.
Bu dava, sandığın, iradenin, değişimin davasıdır.
Bu dava, Türkiye’nin geleceğine sahip çıkan milyonların davasıdır.
Ve bizler, bu kirli tezgâha teslim olmayacağız.
Bu haksızlığa, bu adaletsizliğe, bu korku düzenine asla boyun eğmeyeceğiz!
Halkın iradesine darbe vuruluyor
Ekrem İmamoğlu’na yönelik her saldırı, aslında değişim isteyen bu millete atılmış bir darbedir.
Ama bilsinler ki; biz kararlıyız, cesuruz, haklıyız!
Adaletin sesi meydanlarda yankılanıyor
Bugün Türkiye’nin dört bir yanında ayağa kalkan halk, adaletin sesidir.
Sokaklarda, meydanlarda, yüreklerde yankılanan bu ses,
“Yeter artık!” diyen milyonların sesidir.
Ekrem İmamoğlu halkın iradesidir
Ekrem İmamoğlu halkın iradesidir, umududur, mücadelesidir.
Ve hiçbir operasyon, hiçbir tehdit, bu iradeyi susturamayacaktır!Korku bu ülkenin kaderini belirleyemeyecek.
Halk, bu ülkenin geleceğini sandıkta kendi iradesiyle yazacak; talimatla yazmak isteyenlere de en net cevabı orada verecektir.Trabzon’dan Türkiye’ye çağrı: Adalet, hukuk, demokrasi!
Bugün Trabzon’dan, Karadeniz’in yiğit insanlarından bütün Türkiye’ye sesleniyoruz:
Adalet istiyoruz!
Hukuk istiyoruz!
Demokrasi istiyoruz!Bu dava Ekrem İmamoğlu’nun değil, halkın davasıdır!
Hep birlikte haykırıyoruz:
Hak, hukuk, adalet!
Kaynak:Haber61