Trabzon’da kentleşme ve planlama sorunları bir kez daha masaya yatırıldı. Mimarlar Odası Trabzon Şubesi ile Şehir Plancıları Odası Trabzon Temsilciliği, “Kenti Konuşuyoruz - 2” başlığıyla ortak bir basın toplantısı düzenledi.
Toplantıda Trabzon’un kıyı dolgu alanları, sel riski ve kentteki güncel projeler ile problemler ele alındı.
ŞEN: “İNSAN ELİ İLE AFETE DÖNÜŞÜYOR”
Toplantıda açıklamalarda bulunan Şehir Plancılar Odası Trabzon Şube Temsilcisi Ercan Şen şu ifadelere yer verdi: “3 Haziran’da yaşanan su baskını ilk değil birçok yerinde benzeri doğal afetler ve can kayıpları oldu. Mesleki ve kentsel arazi olarak ciddi sıkıntılar yaşadığımızı ortaya koydu.
Kabul edilmiş afetler var afetler doğal kaynaklı ve insan elinden çıkmış olarak kategorize ediliyor. Doğal kaynaklı afetler insan eli ile afete dönüşüyor. Doğu Karadeniz, Trabzon için en doğal afet su, heyelan ve sel. Burada afetlerin oluşmasına yönelik risk yönetiminden bahsetmemiz gerekiyor. Kentteki veya doğadaki tehlikeler nelerdir bunlara karşı ne gibi önlemler yapabiliriz konuşulması gerekiyor. Risk yönetimi ile hareket etmeliyiz.
Birçok eylem planı var ama bunlar yazılı olarak kalmış. Riski nasıl ölçeriz sonucunda nasıl bir afet yaşanacağını göstermek bir yöntem aslında. Bizim öncelik olarak riski ölçmemiz gerekiyor.
Bizim sel pusu baskını ile pek te afet öncesi işler ile ilgili bir şey yapmadığımızı gösteriyor. Afet sonrası yönetimimiz çok iyi ancak afet öncesi önlemlerimiz yeterli değil.
Kalkınma planımız var. Bütün kurumların uyması gereken bir plan. Orada her şeyden bahsetmişiz. Mevcut olan veya yeni yapılacak altyapıların risklerini ölçüp dirençlerini ortaya koyun diyor bu plan. Taşkın eylem planı yapın diyor bu planımız var ama gereklerini yerine getirmemişiz.
TARAP isminde bir eylem planımız var bu noktada sizin riskleriniz bunlar diyerek almamız gereken önlemleri ortaya koymuşlar. İRAP var AFAD tarafımdan yapılmış bizim dikkate almamız gereken plan. Taşkın Eylem Planı bize bu taşkınların olacağını önceden göstermiş.
Taşkın eylem planında gösterilen her yer imara açık alanlar. Yerleşmeye açılan her yer taşkına maruz kalacak alan olarak gösteriliyor.
Araklı’nın tamamı yüksek riskli olarak gösteriliyor. Resmi yazı bize Araklı’da sel olursa tamamını alır götürür diyor peki bunu önleyecek bir düzenleme var mı yok. Çarşıbaşı’nın tamamı kırmızı.
3 Haziran’da meydana gelen sel su bölgelerinde taşkın eylem planı ne demiş biz ne yapmışız. Taşkın eylem planı yüksek riskli yer demiş buralar imara açık. Bu verileri biri incelemiş olsaydı belki tamamen ortadan kaldıramazdık ama riski engellerdik.
Biz riskin olduğu bölgelerde önlemlerimizi alalım ve en az şekilde etkilenelim diyoruz. Bu konuda yetkisi olan tüm yönetimlerin bir zaafı var. Hafif Raylı Sistem ile ilgili sorum var düzeltiyoruz denmiyor. Yönetimsel sıkıntı dediğim bu. Trabzon Büyükşehir Belediyesi sel paylaşımında dün-bugün paylaşımı yapıyor temizlik yaptık bitti. Eylem belgesi stratejik planımız olsun diyoruz” dedi.
URAL: “HAFİF RAYLI SİSTEM SEL BÖLGESİ İLE ÇAKIŞIYOR”
Trabzon Mimarlar Odası Şehir Plancıları Odası Başkanı Serbülent Ural da şunları söyledi: “Selde bütün caddeler sular deniz gibi aktı. Çünkü toprak ile buluşamıyor. Deniz ile buluşmak istiyor ancak bu çok zor. Gelen çamur, çöp ve malzeme gibi ürünler ile tıkanma oluyor ve bu gördüğünüz görüntüler oluşuyor. Yıllardır bu yolların bu şekilde yapılmaması gerektiğini anlatıyoruz ama gelinen durum bu. Birçok dolgu yapıldı peki bu gelen suları biz deniz ile nasıl buluşturacağız.
Geldiğimiz noktada ne yapmamız gerekiyor konuşmamız gerekiyor. Risklere yönelik çalışmalar yapılmış ama biz bunu eyleme geçirme noktasında yavaş kalıyoruz.
Afet tam da hesaplandığı şekilde oldu demek ki bu konuda bir bilgi eksikliğimiz yok. Demek oluyor ki bu afetlerin oluşmasında insan eli mevcut bu konuda yöneticilerimizin önlemler alması gerekiyor. Afetlere sadece olduktan sonraki süreç değil yalnızca öncesinde afeti bu duruma getirmememiz gerekiyor.
Yol ve dolgu yapma işinden vazgeçmemiz gerekiyor. Çünkü bunlar kentin önünde bir baraj.
Doğru planlama ve mühendislik uygulamaları yapılmalı. Ne önlem alınması gerekiyorsa bunların bir an önce alınması gerekiyor. Su ile toprağı buluşturmamız gerekiyor.
Yapılacak yeni projelerde taşkın planlarına dikkat etmemiz şart.
Hafif Raylı Sistem ile biz selin olduğu alanı çakıştırdık. O noktadan değil belki daha farklı ve üst kottan dalması gerekiyor. Dikkat edilmesi lazım.
Kentin projelerini yaparken kentteki imar faaliyetlerini planlarken yeni ruhsatlar verirken taşkın risklerine dikkat etmemiz gerekiyor.
Afet sırasında toplum olarak da ne yapmamız gerekiyor bilmiyoruz yaşadıktan sonra ne yapmamız gerektiğini anlıyoruz. Sel konusunda da deprem gibi bir planımız olması gerekiyor ve toplumun bunu bilmesi gerekiyor.
Bizim gördüğümüz şey bütün risk planları belli devlet bunu çalışmış gösteriyor ama bizim bunlar ile ilgili aksiyon almamız gerekiyor. Aksiyon alma konusunda bizim daha hızlı hareket etmemiz gerekiyor.”
Kaynak: