FATİH DEVLET HASTANESİ ALARM VERİYOR!
Trabzon’un merkezindeki yükünü çeken Fatih Devlet Hastanesi’ndeki yoğunluk artık çileye dönüşmüş durumda. Poliklinikler dolmuş taşmış vaziyette. Hekimler günde 60-70 hastaya bakmak zorunda kalıyor.
Randevular için saatlerce koridorlarda bekleyen vatandaşlar, kalabalıktan kaynaklı olarak ciddi hijyen sorunları yaşıyor. Tuvaletler ve lavabolar içler acısı bir durumda. Oksijensiz ortam, hastalar için büyük bir enfeksiyon riski oluşturuyor. Hele acil servis ve radyoloji kliniklerinden bahsetmiyoruz bile.
Acil serviste görev yapan doktorlar ve personel ne yapacağını şaşırmış durumda. Acil bir düzenleme gerekiyor.
Kanuni Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile Akçaabat Haçkalı Baba Devlet Hastanesi bile bu kalabalığa çare olamadı. Şimdi gözler, Akyazı’da yapımı devam eden Şehir Hastanesi’ne çevrilmiş durumda. 900 yataklı Trabzon Şehir Hastanesi’nde 301 poliklinik, 39 ameliyathane, 246 yoğun bakım ünitesi, 48 yataklı palyatif bakım odası, 16 doğum odası, 45 yataklı acil servis ve 696 servis yatağının yanı sıra biyokimya, mikrobiyoloji ve PCR laboratuvarları gibi en modern cihazlar yer alacak.
Yıl sonunda faaliyete geçmesi beklenen Şehir Hastanesi'nin, Fatih Devlet Hastanesi’nin yükünü ne ölçüde azaltacağını hep birlikte göreceğiz.
***
TRABZON İYİ PARTİ DE SANDIKLAR KURULUYOR
İYİ Parti Trabzon İl Başkanı Dr. Muhammet Erkan, partilerinde 4. Olağan Kurultay sürecinin başladığını açıkladı.
İlçe kongrelerinin 20 Ekim’e kadar tamamlanacağını belirten Erkan, sürecin yalnızca yönetim organlarının seçimi değil, aynı zamanda teşkilatların yenilenerek milletin beklentilerine daha güçlü cevap verecek bir demokrasi adımı olduğunu vurguladı.
İYİ Parti, uzun zamandır Trabzon’da beklenen sinerjiyi yaratamadı. Özellikle doğu bölgesindeki ilçelerde çok yetersiz kaldı; yeterince halka inemedi.
Milletvekili Yavuz Aydın’ın memleketi Beşikdüzü’nde ve Büyük Liman Bölgesi’nde belli bir ağırlığı olan İYİ Parti, Ortahisar ve doğu ilçelerinde partiyi şaha kaldıracak isimlerle şimdiden temasa geçmeye başladı.
Gençlik Kolları da partide çok aktif değil. Musavvat Dervişoğlu’nun, Türkiye’de yaşanan son süreçten sonraki söylemleri milliyetçi cephede ciddi bir karşılık buldu. Şimdi bu sinerjinin Trabzon’a nasıl yansıyacağını hep birlikte göreceğiz.
TRABZON’DA EĞİTİM DE YÖNETİM VE DiSİPLİN KRİZİ!
MEB'in açıkladığı takvime göre, yeni eğitim-öğretim yılı 8 Eylül 2025 Pazartesi günü başlayacak ve 26 Haziran 2026 Cuma günü sona erecek.
Trabzon’da geçtiğimiz yıl, il genelindeki okullarda hem öğretmenler hem de öğrenciler tarafından ciddi disiplin suçları işlendi. Birçok öğretmen ve öğrenci hakkında disiplin soruşturması başlatıldı. Süreç, okuldan atılmalara kadar ilerledi. Fakat bu olaylar basına yansımadan üzeri kapatıldı. Trabzon, özellikle son yıllarda bu konuda sıkıntı yaşayan iller arasında yer alıyor.
Trabzon Milli Eğitim Müdürü Hasan Uygun, göreve geldiği günden bu yana milli eğitim camiasını bir türlü toparlayamadı. Okullara hâkim olmak bir yana, birçok okulun isminden dahi haberi olmadığı iddia ediliyor. İl Milli Eğitim Müdürü’nün bu duyarsızlığının altında, Trabzon’u bir türlü benimseyemediği ve bu yüzden işine kendini veremediği konuşuluyor.
Hasan Bey, kimseyle fazla diyaloğa girmeyi sevmeyen, klasik bir devlet memuru gibi davranıyor. Halbuki kendisinden önceki milli eğitim müdürleri, kentte herkes tarafından tanınan, sevilen ve takdir edilen isimlerdi. Sürekli okullarda, etkinliklerde ve halkın içindeydiler. Yaptıkları projelerle Türkiye’de ses getiren bir potansiyele sahiptiler.
Şimdilerde ise durum bunun tam tersi. Hasan Bey’in, inşallah geçtiğimiz dönemde yaptığı hatalardan ders çıkarıp önümüzdeki eğitim-öğretim yılında daha duyarlı davranmasını temenni ediyoruz.
***
HAYVAN MEZARLIĞI SORUNU ÇÖZÜLMELİ!
İnsanlar sadece aile bireyleriyle değil, evde besledikleri can dostlarıyla da mutlu bir hayat sürmenin çabası içinde. Türk toplumu, tarihten bugüne kadar hayvanlarla iç içe yaşamayı tercih etmiştir. Özellikle at, Türklerin vazgeçilmez değerlerinden biriydi. “At, avrat, silah” söylemi de bunun ne kadar önemli olduğunun bir göstergesidir.
Tabii günümüzde bu hayvan sevgisi, minik bir kuş, sevimli bir kedi veya köpekle pekiştiriliyor. Ortalama 10-15 yıl boyunca ailelerle birlikte yaşayan bu can dostlarımız, öldükten sonra da anılmak, hatıralarda yaşatılmak isteniyor. Fakat kentler bu konuda çok müsait değil. Kırsal alanlarda yaşayanlar, bağlarına veya bahçelerine açtıkları bir çukura can dostlarını gömebiliyorlar. En azından mezarlarını ziyaret ederek acılarını bir nebze olsun hafifletebiliyorlar.
Türkiye'de de birçok ilde hayvan mezarlığı bulunuyor. Özellikle geniş alanlara sahip belediyeler, vatandaşlara bu hizmeti sunabiliyor. Fakat Trabzon bu konuda oldukça sıkıntılı. İnsanlar için bile mezar alanı bulmak oldukça zor. Bu nedenle vefat eden yakınlarını köylerdeki aile mezarlıklarına defnediyorlar.
Ancak Trabzon’da bulunan kamu yöneticileri, sokaktaki sahipsiz hayvanlar konusunda oldukça duyarlı. Yomra’da geçtiğimiz günlerde alınan bir karar gereği, büyük bir barınak daha yapılacak. Bu, oldukça sevindirici bir gelişme.
Ama Trabzon halkının yerel yöneticilerden bir isteği daha var: Hayvan mezarlığı. Bunun için geniş bir alanın tahsis edilmesi gerekiyor. Trabzon merkezde olmasa da, arazi konusunda sıkıntı yaşanmayan bir ilçede bu proje hayata geçirilebilir.
Dileğimiz, önümüzdeki ay açılacak belediye meclisinde bu konunun gündeme getirilmesi ve hayvanseverlere müjdeli bir haber verilmesidir.
Kaynak:
