SİZCE TRABZON BUNU HAK EDİYOR MU?
Şehir ülkenin ‘en pahalı’ anakentlerinin başında geliyor. Uzun yıllardır, uzak ara bu ünvanı(!) koruyoruz.
90’lı yıllarda bir meslektaşımız bu konuyu merak edip KTÜ İktisat’tan Prof. Dr. Ersan Bocutoğlu’na sormuştu. Empirik medyanın başat olduğu yıllarda bu röportaj birkaç gün yayımlanmış, büyük ses getirmişti.
Rahmetli Ersan Hoca’nın yaklaşımına göre:
1- Trabzon’a hammadde ve yardımcı ürünler dışarıdan geliyor.
2- Raylı sistem yok, denizyolu kente hizmet etmiyor.
3- Herkes evinin altındaki bakkaldan kolay ve direkt alışveriş yapıyor (Hatta o yıllarda sepet sarkıtma metaforundan söz etmişti).
Piyasa araştırmasına kimse yönelmiyor. Serbest piyasada doğal tekelleşme doğunca pahalılık kaçınılmaz oluyor. Buna benzer bir yaklaşım sergilemişti.
-“Pahalılık çalıştayı” öneriyoruz-
Aradan 35 sene geçti, birkaç AVM açılışını saymazsanız, maalesef Trabzon’da bu maddeler üzerinden değişen pek bir şey yok.
Büyükşehir Belediyesi, istatistik kuruluşları, eğitim kurumları ve belli internet siteleri de genelde gençler, özelde üniversiteliler üzerinde doğal anket yöntemiyle araştırmalar yaptılar. Birçok olumlu nokta ortaya çıkarken en önemli olumsuz sonuç: “Trabzon çok pahalı.”
Yani Trabzon’u atlattık, pahalılıktan kurtulamıyoruz. Trabzonlu köfteyi, balığı hatta ekmeği bile en pahalıya tüketen şehir oluyor. Senelerdir bu kötü şöhretten kurtulamadık.
Bunun üzerine Sanayi ve Ticaret Odası ile üniversiteler öncülüğünde geniş kapsamlı bir çalıştay, siyasi-bürokratik bir katılımlı bir çalışma, orta vadeli çözüme ilişkin bir literatür taraması yapılamaz mı?
Gerçekten de pahalılık onyıllardır kötü şöhretimiz oldu. Trabzon bunu hak ediyor mu?

***
KARAİSMAİLOĞLU VE TURİZM FAKÜLTESİ
İstanbul’da ne zaman Trabzonlular Günü düzenlense, en az Trabzonlular kadar kültürümüze, mutfak lezzetlerimize, şivemize, müziğimize, folklorumuza hayranlık duyan büyük kalabalıklar oraya akın ediyor…
Son organizasyon Arnavutköy’deydi. Memleket Günleri etkinliğinde coşkulu bir Trabzon Tanıtım Günleri daha gerçekleştirildi. Yine farklı olmadı; Karadeniz Şenliğine dönüşen organizasyona onbinler aktı.
Bunlar çok önemli, çok değerli tanıtım organizasyonları. Peki ya Trabzondakiler?..
Arnavutköy’deki bu örnek programa AK Parti Trabzon Milletvekili Adil Karaismailoğlu da katıldı. Eski bakan aynı zamanda muvazzaf olarak TBMM Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu Başkanlığını üstleniyor.
Reklama, tanıtıma, dışa açılmaya ve ekonomiye güç veren bu görüntülerle yeniden karşılaşınca aklımıza doğrudan turizm geldi…
-Klasik yapısal engeller-
Acaba Sayın Karaismailoğlu, bunca yoğunluk ve temposu içerisinde Trabzon’un sosyo-kültürel, sosyolojik ve ekonomik anlamda en ciddi beklentisi konumuna yerleşen Yabancı Diller ve Turizm Fakültesi için altyapı sorununun 6. ayında da aşılamayıp 2026’ya taşınmasına ne diyor?
Bu konuya yeterince eğilebildi mi ya da kimden hareket bekliyor? Belli ki yer, bina, uygulama alanı ve teknik gereksinimler itibariyle akademik çevre yol alamadı. YÖK de hiçbir fakülte için senelerce beklemez.
Halen Meclis Turizm Komisyonu Başkanlığını üstlenen Karaismailoğlu’ndan bu konuya el atması aciliyet kazandığını değerlendirerek, Trabzon’un Turizm Fakültesi’ni kaybetmesi, başka illere kaptırması ya da açamaması halinde tüm bölgenin geleceğini kaybedeceğini hatırlatıyoruz.
Bacasız sanayi olarak nitelendirilen turizmin önünde klasik yapısal engellerden başka ne kaldı?

***
BU YOLDA FUTBOLCULAR DA KAZA YAPACAK!..
Trabzon-Rize duble geçiş yolu (sahil yolu) üzerinde radikal düzenlemeler yapıldı. Geçişin tam alışveriş merkezinin yanında kavşak girişine bir yol daha eklendi; bir yol alışveriş merkezi ile 100. Yıl Parkı’na, bir yol direkt Giresun istikametine döneceklere, bir yol da tıp fakültesine dönecek araçlara ayrıldı.
Düz devam eden hatla birlikte 4 ayrı güzergâh ortaya çıktı. Bu yolları son anda fark etmek, doğru yerden dönmek ya da devam etmek hiç kolay değil. Nasıl ki muassır seviyelere ulaşmış ülkelerde en az 200 metre önceden işaret vermek, yol seçmek, şerit değiştirmek gerekiyorsa, düzenleyici iradenin ve sorumlu idarenin de zamanında yol işaretlerini göstermesi gerekiyor.
-Her sabah keşmekeş ve tehlike-
Bu yol üzerinde araçlar 119 km/h kadar sürat yapıyor. Bu veya buna yakın bir süratle dönüşü yakalamak kolay olmuyor. Ayrım noktalarında hemen her gün bir TIR yol arıyor. Dönüşü kaçıranların işi çok zor oluyor. Abartısız her gün kazalar meydana geliyor.
Trabzonsporlu futbolcuların spor tesislerine ayrılan kesişmede zorlandıklarını, tehlike yaşadıklarını öğrendik. Sağda sürekli trafik (önlem) ekipleri bekletilmesi ciddiyetin farklı bir göstergesi.
Yeni dönüş varyasyonlarının (Spor Tesisleri, Şehir Merkezi, Giresun, Rize gibi) liman önünden başlayarak yol üstünden gösterilmesi şart. Burayı herhangi bir sabah kontrol ettirin; vahameti göreceksiniz.

***
TÜRK EĞİTİM-SEN’DE KAN DEĞİŞİMİ
Sendikacılık zor iş. Dışarıdan bakınca her dönem kolay uğraşlardan biri gibi görünürken, içine girenler binbir zorluk ve açmazla mücadele etmek zorunda bırakılıyor; bu, netameli bir alan.
Yönetime yakın olsanız yandaş diye fişliyorlar, muhalif dursanız dışlanmış addediyorlar.
Milliyetçi duruşu ile öne çıkan Türk Eğitim-Sen Trabzon Şubesi, bu hassas gerçekler ışığında örnek bir genel kurul yaptı.
Özellikle şehrin iki devlet üniversitesi çalışanlarını emek, hak, birlik ve idealler üzerinden birleştiren 2 No’lu şube genel kurulunda, 8 yılını dolduran Metin İskenderoğlu son aşamada adaylıktan çekildiğini bildirirken; bu sürede onun yardımcılığını üstlenip gayret ve deneyimi ile öne çıkan yol arkadaşlarından Şenol Bayram, yeni bir ekiple yönetime aday oldu.
-Akademi camiası yakın takipte-
Tek liste ile gerçekleştirilen 8. kongre ile Bayram ve yönetimi işbaşı yaparken, milliyetçilik ülküsü ile hareket eden sivil toplum teşkilatlarında “hır-gür çıkmadan genel kurul yapılmaz” şeklindeki menfi algı da yıkılmış oldu.
Eski başkan İskenderoğlu, uzun bir yazılı mesajla tüm üyelere teşekkür ederken, gelecek yönetime başarılar diledi.
Yeni başkan Bayram da eski yönetime hizmetleri için minnet sundu, yeni dönem adına yepyeni bir yönetim anlayışı ile etkin sendikacılığın sözünü verdi.
Bu genel kurul, pozitif anlamda birçok yönden ezberleri bozdu.
Türk Eğitim-Sen açısından süreç sıcak geçse de, birçok yönden örnek gösterilebilecek bir kongre gerçekleştirilmesi, milliyetçi çevrede memnuniyet uyandırmaya yetti.
Akademi camiasının gözü bu yeni yönetimde olacak.

Kaynak:Haber61