TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Şube Başkanı Cemil Pehlevan, dünya genelinde artan su krizine dikkat çekerek, su kaynaklarının korunmasının artık bir tercih değil, zorunluluk olduğunu vurguladı.,
Pehlevan, yaptığı açıklamada, suyun sadece fizyolojik bir ihtiyaç değil, aynı zamanda ekosistemlerin dengesi, ekonomik kalkınma, toplumsal refah ve çevresel sürdürülebilirlik açısından da yaşamsal bir unsur olduğunun altını çizdi.
Tatlı Su Kaynakları Alarm Veriyor
Dünyadaki suyun %97,5’inin tuzlu, yalnızca %2,5’inin tatlı su olduğunu belirten Pehlevan, bu sınırlı kaynağın büyük kısmının buzullar ve yeraltı suları şeklinde ulaşılması zor bölgelerde bulunduğunu söyledi. Artan nüfus, sanayileşme ve bilinçsiz tarımsal faaliyetlerin su tüketimini hızla artırdığına dikkat çeken Pehlevan, iklim değişikliğinin ise su döngüsünü bozarak kaynakların yenilenmesini zorlaştırdığını ifade etti.
Su Krizi Güvenlik Sorunu Haline Geldi
Su krizinin yalnızca çevresel değil, aynı zamanda sosyo-politik ve ekonomik yansımaları olduğuna işaret eden Pehlevan, Orta Doğu, Afrika ve Güney Asya gibi bölgelerde suya erişimin artık bir güvenlik meselesi hâline geldiğini belirtti. Su kıtlığının göç hareketlerine, tarımsal üretimde düşüşe ve ülkeler arası gerilimlere neden olabileceğini dile getirdi.
Bireysel ve Kurumsal Sorumluluk Çağrısı
Pehlevan, muslukların kapatılması, su tasarruflu cihazların kullanımı ve yağmur suyu hasadı gibi bireysel önlemlerin önemine değinerek, bu çabaların ancak kurumsal düzeyde geliştirilecek sürdürülebilir politikalarla etkili olabileceğini belirtti. Suyun korunması için entegre su yönetimi anlayışının şart olduğunu belirten Pehlevan, çevresel bilinç eğitimlerinin yaygınlaştırılması gerektiğini söyledi.
Bilim İnsanları Yol Gösteriyor: Somut Adımlar Atılmalı
Su krizinin çözümüne yönelik bilim insanlarının önerilerini paylaşan Pehlevan, ilgili kurumların üzerine düşen sorumlulukları gecikmeden yerine getirmesi gerektiğini ifade etti. Uygulanması gereken önlemler arasında şu maddelere yer verdi:
Yerüstü ve yeraltı su kaynaklarının miktar ve kalite açısından envanterinin çıkarılması,
Kısa, orta ve uzun vadeli su koruma planlarının hazırlanması,
Kuraklık eylem planlarının oluşturulması,
Baraj, gölet, sulama kanalı ve su arıtma tesisi gibi yatırımların planlanması,
Akiferlerin ve havzaların korunması amacıyla yapılaşma ve kullanım kısıtlamalarının getirilmesi,
Atık su arıtma tesislerinin kurulması ve denetlenmesi,
Su kalitesi ve miktarının sürekli izlenmesi,
Mevzuata aykırı su kullanımı ve kirlilik durumlarına yaptırım uygulanması,
Eğitim ve farkındalık çalışmalarının desteklenmesi,
Belediyeler, çiftçiler, sanayi temsilcileri, STK'lar ve vatandaşların sürece dâhil edilmesi.
“Suyu Korumak, Geleceği Korumaktır”
Cemil Pehlevan, sözlerini “Su sadece bugünün değil, yarının da en kritik meselelerinden biridir. Yaşamı, doğayı ve geleceği korumak için her kurum, görev tanımı içerisindeki çalışmaları zaman kaybetmeden ve yasaların öngördüğü şekilde uygulamalıdır” diyerek tamamladı.
Kaynak: