Beyin tümörleri; doğrudan beyin dokusundan, beyin zarından kaynaklanabileceği gibi, vücudun farklı bölgelerinde oluşan kanser hücrelerinin beyne metastaz yapması sonucu da ortaya çıkabiliyor. Tanı sürecinde en önemli aşama ise manyetik rezonans (MR) görüntüleme ile beyindeki lezyonların belirlenmesi ve bu lezyonların cerrahi müdahaleye uygun olup olmadığının değerlendirilmesiyle başlıyor.
Son yıllarda gelişen ileri düzey teşhis yöntemleri ve yüksek teknolojiye sahip cihazlar sayesinde, beyin tümörleri mikroskobik düzeyde dahi tespit edilebiliyor. Böylece daha önce ulaşılması zor ve riskli bölgelerdeki tümörler bile güvenli şekilde saptanabiliyor. Bu gelişmeler, tedavi başarı oranlarını %25’in çok üzerine çıkararak önemli bir ilerleme sağlıyor.
Op. Dr. Gürkan Uzun: “Multidisipliner yaklaşımla en uygun tedavi uygulanıyor”
Kanuni Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde görev yapan Beyin Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Gürkan Uzun, hastanede multidisipliner bir anlayışla çalıştıklarını belirtti.
Uzun, “Hastanemiz bünyesinde beyin cerrahları, kulak burun boğaz, plastik cerrahi ve ortopedi uzmanlarından oluşan multidisipliner bir ekip ile birlikte, tanı sonrası süreçte ve gerekli durumlarda tümör cerrahilerini başarıyla gerçekleştirmekteyiz. Farklı ve riskli vakalarda dahi hastalarımıza en uygun tedavi seçeneklerini sunuyor, modern tıbbın tüm imkânlarını kullanarak üst düzey sağlık hizmeti veriyoruz.” dedi.
Başhekim Prof. Dr. Hasan Rıza Aydın: “Bölge halkına güvenli sağlık hizmeti sunuyoruz”
Kanuni Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Hasan Rıza Aydın ise hastanenin beyin cerrahisi alanındaki donanımına dikkat çekerek, “Beyin cerrahisi alanında uzman ekibimiz ve yüksek donanımlı altyapımız sayesinde beyin tümörü ameliyatlarını hastanemizde rutin olarak başarıyla gerçekleştirmekteyiz. Bu alanda bölge halkına güvenli ve üst düzey sağlık hizmeti sunmaya devam ediyoruz.” ifadelerini kullandı.
Kaynak: