Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Yüksel Çiçek “Kalp krizi vakalarının yüzde 80’i önlenebilir”
Haber61 TV’de yayınlanan Şifa Olsun programında kalp krizi vakaları masaya yatırıldı. Özel İmperial Hastanesi doktorlarından Prof. Dr. Yüksel Çiçek, Haber61 Genel Yayın Yönetmeni Tuncay Lakot'un sorularını yanıtladı.
Kalp Krizi Artıyor: “Vakaların Yüzde 80’i Önlenebilir”
Kalp krizi vakaları son yıllarda tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de artış gösteriyor. Artık yalnızca ileri yaşlarda değil, genç yaş gruplarında da kalp krizleriyle karşılaşılıyor. Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Yüksel Çiçek, kalp sağlığı, beslenme, risk faktörleri ve erken teşhisin önemiyle ilgili açıklamalarda bulundu.
Kalp krizleri neden artıyor? Beslenmenin etkisi ne kadar büyük?
Prof. Dr. Yüksel Çiçek:
"Dünyada ölümlerin en sık nedeni kalp ve damar hastalıklarıdır. Kalp hastalıklarından korunmak için yapılması gerekenlerin başında beslenme geliyor. Kalp hastalıklarının yaklaşık yüzde 80’i önlenebilir hastalıklardır ancak bu konuda toplum olarak yeterince duyarlı değiliz. Beslenme, bu noktada en önemli faktörlerden biridir.
Kalp hastalıklarından ölümleri azalttığı bilimsel olarak kanıtlanmış beslenme modeli Akdeniz tipi beslenmedir. Zeytinyağı, balık, yeşil sebze ve meyveler, baklagiller bu beslenme modelinin temelini oluşturur. Ana yağ kaynağı olarak sızma zeytinyağı tercih edilmelidir."
Ekonomik şartlar göz önüne alındığında bu beslenme modeli uygulanabilir mi?
Prof. Dr. Yüksel Çiçek:
"Zeytinyağı ve balık pahalı olabilir ancak günlük bir ya da iki yemek kaşığı zeytinyağı kullanımı yeterlidir. Sağlık açısından bu maliyete katlanmak gerekir. Çünkü bir kalp krizi sonrası oluşacak tedavi maliyetleri çok daha yüksektir. Bu beslenme modeli sadece kalp sağlığı için değil, kanserden korunma açısından da son derece önemlidir."
Kalp krizi artık gençleri de etkiliyor. Genetik mi, yaşam tarzı mı daha belirleyici?
Prof. Dr. Yüksel Çiçek:
"Genetik yatkınlığın etkisi yaklaşık yüzde 20’dir. Asıl belirleyici olan yüzde 80’lik kısım çevresel faktörlerdir. Sigara, obezite, diyabet, tansiyon yüksekliği, kolesterol yüksekliği ve hareketsiz yaşam bu faktörlerin başında gelir. Bunların tamamı kontrol altına alınabilir.
Sigara ve obezite birlikte olduğunda risk çarpan etkisiyle artar. Bu nedenle sigarayı bırakmak ve ideal kiloyu korumak kalp hastalıklarını önlemede en etkili ve en kolay yoldur."
Hiç şikâyeti olmayan kişiler ne zaman doktora başvurmalı?
Prof. Dr. Yüksel Çiçek:
"Hiçbir hastalığı olmayan 40 yaş üzerindeki herkesin en az bir kez kardiyolojik değerlendirmeden geçmesi gerekir. Ailesinde genç yaşta kalp krizi öyküsü olan kişilerde bu yaş 30’lara kadar düşmelidir.
Muayenede hastanın aile öyküsü, sigara kullanımı, tansiyon, şeker hastalığı, kolesterol düzeyi, obezite durumu ve yaşam tarzı değerlendirilir. Ardından EKG, ekokardiyografi ve gerekirse ileri görüntüleme yöntemleriyle risk analizi yapılır."

Anjiyo kesin çözüm müdür? “Gizli kalp” nedir?
Prof. Dr. Yüksel Çiçek:
"Anjiyografi her şey demek değildir. Asıl önemli olan, risk ortaya çıkmadan önce önlem almaktır. Kalp damarlarında oluşan plaklar yıllar içinde gelişir. Ani kalp krizlerinin önemli bir bölümü daha önce hiçbir şikâyeti olmayan kişilerde görülür.
Koruyucu hekimlik bu nedenle çok önemlidir. Riskli gruplar erken dönemde tespit edildiğinde ani ölümlerin büyük kısmı önlenebilir."
Kalp krizi öncesinde vücut mutlaka sinyal verir mi?
Prof. Dr. Yüksel Çiçek:
"Kalp krizi her zaman klasik göğüs ağrısıyla gelmez. Sol ya da sağ kol ağrısı, alt çene ağrısı, sırt ağrısı, mide ağrısı, bulantı ve terleme gibi atipik belirtilerle de ortaya çıkabilir. Özellikle yeni başlayan ve daha önce olmayan bu tür şikâyetlerde mutlaka kalp açısından değerlendirme yapılmalıdır.
“Mide ağrısı” zannedilerek geç kalınan çok sayıda kalp krizi vakasıyla karşılaşıyoruz. Şüpheli durumlarda acile başvurmak, ihmal etmekten çok daha doğrudur."
Trabzon ve Karadeniz Bölgesi’nde kalp krizi sıklığı nasıl? Stres etkili mi?
Prof. Dr. Yüksel Çiçek:
"Türkiye genel olarak Avrupa’da kalp krizi açısından yüksek riskli ülkeler arasında yer alıyor. Karadeniz Bölgesi’ne özgü net bir istatistik olmasa da genel tablo yüksek riskli bir ülke olduğumuzu gösteriyor.
Stres tek başına kalp krizi yapmaz ancak tetikleyici olabilir. Özellikle damar içindeki plakların yırtılmasına ve pıhtı oluşumuna zemin hazırlayabilir."
Son olarak topluma vermek istediğiniz mesaj nedir?
Prof. Dr. Yüksel Çiçek:
"Sigara ve obeziteyle mutlaka mücadele etmeliyiz. Obezite sadece estetik bir sorun değildir; kalp hastalıkları ve birçok kanser türüyle doğrudan ilişkilidir. Sigaranın ise tamamen hayatımızdan çıkması gerekir.
“Bana bir şey olmaz” düşüncesi son derece tehlikelidir. Dengeli beslenme, hareketli yaşam ve düzenli kontrollerle kalp hastalıklarının büyük bölümü önlenebilir. Koruyucu hekimlik, kalp sağlığında en güçlü silahtır."
Kaynak:Haber61