Haber61 - Haber Servisi

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu Trabzon ziyaretlerine Beşikdüzü’nde devam etti.

İmamoğlu düzenlenen organizasyonda Beşikdüzü’ndeki vatandaşlara konuşma yaptı. Trabzon’daki Belediyelere çağrıda bulunan İmamoğlu destek sözü verdi.

İmamoğlu şu ifadeleri kullandı;

Pandemi süreci ister istemez gezimizi kısıtladı. Bir aile ziyareti olarak düşünün. Başkanımızın duyuru yapmamasını özellikle sağlıkçı arkadaşlarımız önerdiler. Ama yine de yoğun ilgi gösterildi herkese teşekkür ederim.
Umut ediyorum ki çok daha güzel günlerde kıymetli Beşikdüzü ilçemize yine geliriz. Çok daha renkli bir buluşmada tıklım tıklım bir alanda buluşmayı diliyorum. Tabi İstanbul kocaman bir kent. Burada bulunan hemşerilerimin bir çoğu İstanbul’dan gelip yazını burada geçirmekte. Trabzon göç veren bir şehir. Trabzon insanı gurbette ekmek kazanıp yaşamını şekillendiren belki de Türkiye’deki göç tarihinde bu süreci en çok yaşayan şehirlerinden biri.

Ben sizler gibi Trabzon’da doğu büyümüş liseyi burada bitirmiş biriyim. Doğduğum köy 40 haneli bir köy. Beni güzel annem kıymetli babam yetiştirmiş. Öğretmenleri bu cumhuriyeti yetiştirmiş ve hem üniversite okumayı ve hem iş yaşamını İstanbul’da sürdüren bir vatandaş olmuşuz.
Trabzon’un her köşesi benim yurdumdur, doğduğum şehirdir. Bu şehrin her köşesine katkı sunmak isterim. Ama haberimiz olacak, olmadan da bunu yapamayız. Çekinmeyecekler kapımızı çalacaklar, iş diyalogla olacak. Bu diyaloğa Trabzon’un bütün belediyelerini davet ediyorum.

Beşikdüzü çok özel bir yer. Beşikdüzü, cumhuriyet tarihinin aydınlanma sürecinin en kıymetli ocaklarından birinin olduğu yer. Köy enstitülerinin en kıymetli örneklerinden birinin varlığıyla renklenmiş, etrafına ilim yaymış bir noktadır Beşikdüzü. Ne yazık ki o süreç sıkıntıya uğramıştır. Ama köy enstitüsünün buradaki varlığı, izi yine insan yetiştiren bir nokta olması çok önemliydi. O eski dokunun tümüyle muhafaza edilmesini çok arzu ederdim. Ancak ne yazık ki o doku yıkılmış.

İstanbul iyi yönetilirse, Türkiye de iyi olur. Dolayısıyla İstanbul iyi yönetimin merkezi olmak zorundadır. Öyle de bir sorumluluğumuz var. İstanbul’da ahlaklı bir yönetim olarak örnek olacağız. Demokratik yöntemlerle, topluma sorarak yeni nesil belediyeciliğin merkezi olacağız. İstanbul’un ekonomisini iyi yönetirseniz, Türkiye’ye örnek olursunuz. Bunlar sorumluluklarımız. İstanbul Türkiye’nin her noktasına katkı sunmakla mesuldür. Beşikdüzü’nün de bir ayrıcalığı elbette olacaktır. Türkiye’nin her belediyesini arkadaşlarımız geziyor.