TFF BAHİSÇİ ANTRENÖR VE YÖNETİCİLERİ NE ZAMAN AÇIKLAYACAK?
Futbol Federasyonu Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu’nun “bahis” olayını açıklamasının ardından Türk futbolunda hareketli günler başlamıştı.
Dün, PFDK 45 günden 1 yıla kadar 101 futbolcunun cezasını açıkladı. Geri kalan isimlerin de haftaya açıklanacağı belirtildi.
Tabi bu açıklamaların ardından 2. ve 3. Lig’lerin nasıl oynatılacağı yolunda federasyon yeni bir formül arayışına girdi. Alternatifler arasında profesyonel transfer döneminin yeniden başlatılma durumu da var.
Kulüpler, mağdur olduklarını ve gerekli düzenlemeler yapılmaması durumunda liglere katılmama kararı alacaklarını sözlü olarak federasyona ilettikleri iddia edildi.
Hatta önümüzdeki hafta açıklanması beklenen yönetici, antrenör ve menajerlerle ilgili karardan da vazgeçildiği iddiaları ortalıkta dolaşıyor.
Hacıosmanoğlu’nun bahis konusunda attığı adımı doğru bulanlar, usul konusunda yanlış bir yol izlediğini ifade ediyorlar.
İddia hesabı olan veya oynayan ile şike yapanın aynı torbaya atılıp cezalandırılmasının yanlış bir uygulama olduğunu ifade eden spor otoriteleri, iddia oynayana ihtar cezası fakat şike yapana spordan sürekli men cezası verilerek konunun adli kurumlara aktarılması yönünde görüş belirtiyorlar.
Şimdi kulüpler, verilen cezalar sonrası sahaya çıkacak futbolcu bulmakta zorluk çekecek. Altyapılarında profesyonel takımda oynayabilecek oyuncu bulup bulamayacakları da ayrı bir soru işareti. Buldukları oyuncuların bahis hesapları olup olmadığı da başka bir sorun.
Türkiye’de birçok kulüp teknik adam değişikliğine gitmeye hazırlanırken yaşanan bahis süreci buna engel oldu. Kulüp yönetimleri, teknik ekiplerin bahise karışıp karışmadıklarını bilseler bile yeni alacakları antrenörler hakkında bir bilgiye sahip değiller.
Bu yüzden haftaya açıklanması beklenen bahisçi antrenör konusunun rafa kaldırıldığı seslendirilmeye başlandı. Bunun yanında, antrenörü kulübe alacak olan yöneticinin de bahis oynamış ise yetkisi olmayacağından işler tamamen arap saçına dönmüş durumda.
Yaşananları neresinden tutarsanız elinizde kalıyor!
En büyük iddia ise TFF’nin üst düzey personel kadrosu içerisinde “bahis hesabı” olanlar bulunduğu yönünde.
Hacıosmanoğlu’nun TFF’deki düzeni bozmamak için bu isimleri disiplin kuruluna bildirmediği, bu konuda da TFF yönetiminde görüş ayrılıklarının yaşandığı iddia ediliyor.
Hatta milli takımlardan sorumlu üst düzey bir profesyonel yöneticinin de bahis hesabı olduğu iddiası TFF’nin kendi içinde yapılacak soruşturmayı engellediği öne sürülüyor.
Öte yandan Türkiye’de yaşanan bu süreç sonrası TFF Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu’na karşı gerek siyasi gerekse de kulüplerden çok ciddi bir baskı yapıldığı, bu yüzden de önümüzdeki hafta açıklanması beklenen yönetici ve antrenör isimleri konusunun rafa kaldırıldığı iddia ediliyor.
Dediğimiz gibi süreç iyi niyetli ve Türk futbolunu temizleme düşüncesiyle başlatılmış olsa da usul ve süreci yönetme konusunda ciddi aksaklıklar olduğu gün gibi ortaya çıktı.
Şimdi gözler TFF’nin nasıl bir yol izleyeceğine çevrilmiş durumda.
***
BÜYÜKŞEHİR’DE ÜÇ DAİRE BAŞKANI DAHA GÖREVDEN ALINACAK!
Trabzon Büyükşehir Belediyesi’nde geçtiğimiz hafta iki daire başkanı görevden alınmıştı. Belediyeye yakın kaynaklardan edindiğimiz bilgiye göre üç daire başkanı daha görevden alınacak. Bu sayının 3’den 4’e çıkma durumu da söz konusu.
Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, Trabzon’daki yatırımlar için başkentte yoğun bir diplomasi trafiği yürütüyor. Bakanlarla Trabzon’da yapılması planlanan projelerin son halini görüşüyor.
Genç, yarın Trabzon’a dönecek. Pazartesi günü belediyede mesaiye başlayacak olan Genç’in hafta içerisinde yeni daire başkanlarını belirlemesi bekleniyor.
Bu süreç mevcut daire başkanlarını da son derece tedirgin etmiş durumda.
Malum, makam ve mevkiden vazgeçmek kolay olmuyor!
***
TRABZON ÜNİVERSİTESİ’NDE DEMİRCİOĞLU MU KARAL MI?
Geçtiğimiz günlerde Trabzon Üniversitesi’nde rektörlük yarışının arka planda başladığını dile getirmiştik. Sonrasında Trabzon Üniversitesi’nden bazı hocalar bizleri aradı.
Tespitlerimizin doğru olduğunu ve Trabzon Üniversitesi’nin toplumla barışmasının, kaynaşmasının elzem bir durum olduğunu ifade ettiler.
Trabzon Üniversitesi’nin, Karadeniz Teknik Üniversitesi’nden ayrılmasından bu yana yaklaşık 7 yıl geçmiş olmasına rağmen, bu bilim yuvasının gerekli atılımı gerçekleştiremediğine vurgu yapan akademisyenler, üniversite yönetiminin son derece vizyonsuz davrandığını ve gelenekçi bir anlayışla üniversiteyi yönetmeye çalıştıklarını söylediler.
Hatta mevcut rektör Emin Aşıkkutlu’yu defalarca uyarmalarına rağmen, en ufak bir katılım göstermediğini de sözlerine eklediler.
Rektörlük yarışında kimin daha şanslı olduğunu sorduk. Hasan Karal ve İsmail Hakkı Demircioğlu arasında bir tercih olacağını, ancak Demircioğlu’nun vizyonu ve girişimciliğinin üniversiteye daha çok katkı sağlayacağını ifade ettiler.
Demircioğlu, Türkiye’nin ilk sivil paşası olarak geçmişte çok önemli işlere imza attı. Sonrasında Trabzon Üniversitesi Fatih Eğitim Fakültesi Dekanlığı’na atandı.
Entelektüel bir kişiliğe sahip olan Demircioğlu’nun rektör olması durumunda, üniversitenin önemli bir atılım yapabileceği ifade ediliyor.
Prof. Dr. Hasan Karal ise rektör yardımcılığı görevinde bulunuyor. Toplumda ve üniversite çevresinde sevilen bir isim. Fakat girişimcilik anlamında çok cesaretli değil.
Ayrıca Trabzon Kent Konseyi’nin Başkanı olmasına rağmen silik bir performans sergilediği, liderlik özelliğinin zayıf olduğu belirtiliyor. Bu nedenle Demircioğlu’na kıyasla daha zayıf bir rakip olarak görülüyor.
Rektörlük atamasına yaklaşık 10 ay kaldı. Bu zaman zarfında başka isimler de ön plana çıkar mı, çıkmaz mı, bunu hep birlikte göreceğiz. Fakat bugün itibarıyla konuşulan isimler bunlar.
Gelişmeler oldukça sizlerle paylaşacağız.
***
CHP TRABZON TEŞKİLATLARI RESMEN CAN ÇEKİŞİYOR!
Cumhuriyet Halk Partisi Trabzon teşkilatları, 10 Kasım dolayısıyla Atatürk’ü anma haftasında sınıfta kaldı. Yapılan il ve ilçe kongreleri sonrası partinin ayağa kalkması beklenirken, gençlik kolları dışında bütün il ve ilçe örgütleri irtifa kaybetmeye devam ediyor.
İl Başkanı Mustafa Bak, il başkanlığı seçimini kazanabilme uğruna ilçe teşkilatlarına teslim olmuştu. Sırf oy kaybederim korkusuyla inanmadığı halde ilçe örgütlerinin bütün yanlışlıklarını görmezlikten geldi. Makam ve koltuk aşkı, CHP’liliğinin önüne geçti.
Kongreler yapıldı; değişen bir şey olmadığı gibi her şey eskisini aratır duruma geldi.
CHP, ilk defa Atatürk’ü anma haftasını bu kadar sönük geçirdi. Yapılan programlarda konuşmacılar boş koltuklara seslendi.
CHP içinde insanlar zoraki olarak etkinliklere katılıyor. İl Başkanına ve örgüte inancı kalmamış olan halk, iktidara olan tepkisinden dolayı partiye kerhen destek veriyor.
Fakat il ve ilçe yönetimleri mutlu. Çünkü koltuklarını sağlama aldılar. Birkaç basın açıklaması, bir iki yürüyüş onları fazlasıyla tatmin ediyor.
Sorsanız büyük iş yapmışlar gibi!
Yazık!
Trabzon teşkilatları içinde Ortahisar İlçe Başkanlığı, geçmişte biraz elle tutulur işlere imza atıyordu. Onlar da düzene uyarak vasatın altında görüntü sergilemeye başladılar. Baştaki düğme yanlış iliklenince gerisini düzeltmek olmuyor. Ortahisar’ın ki de bu mantık!
Düzeleceği de yok!
CHP’nin Trabzon’daki en diri teşkilatı gençlik kolları…
Haklarını teslim etmek gerekir: Oğulcan Çavuşoğlu’nun liderliğinde parti örgütü, diri tutabilmek için var güçleriyle gayret gösteriyor. Partilerini bir yerlere taşıma konusunda samimi ve istekliler. Bu sinerjileri kamuoyunca fark ediliyor.
Şu Trabzon’da CHP bir yerlere gelmişse, onların sayesinde diyebiliriz…
En azından diğerleri gibi genel seçimi bekleyip yeni makam ve koltukların hesabını yapmıyorlar.
Kaynak:Haber61
