BAHİSÇİLERDEN TRABZON’A BÜYÜK DARBE!
Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu’nun “bahis oynayan futbolcuların tespit edildiğini” açıklamasının ardından PFDK harekete geçti.
Türkiye Futbol Federasyonu’nun 3 bin 760 futbolcuyu incelediği ve yaklaşık bin 24 futbolcunun bahis oynadığının tespit edildiği öğrenildi. Yapılan incelemelerde, bahis oynayan futbolcuların 30’unun kariyerini Süper Lig’de sürdürdüğü belirlendi.
Bahis listesinde, Trabzon’daki profesyonel kulüplerde oynayan sporcuların yanı sıra Türkiye’deki birçok farklı kulüpte forma giyen "Trabzon kökenli" futbolcuların da bulunduğu üzüntü ile öğrendik!
Bu durum, “futbol kenti Trabzon” için oldukça üzücü bir tablo oluşturdu.
Türkiye’de iş dünyasında, siyasette, sanatta, sporda ve birçok alanda öncü bir şehir olan Trabzon, bahis olayında da sıralamanın yine zirvesinde yer aldı!
Bu süreç Kent insanının hazmedebileceği bir durum değil!
Konu, Türkiye Futbol Federasyonu Disiplin Kurulu’nda görüşülerek karara bağlanacak. Ardından dosyanın adliyeye taşınıp taşınmayacağı veya sadece Disiplin Kurulu kararıyla mı sınırlı kalacağı süreç içinde netlik kazanacak.
Türkiye’de bahis konusunun sporculara yansıması, futbolun tüm dengelerini altüst etti. 2. ve 3. Lig maçları ertelendi.
Önümüzdeki iki hafta içinde cezaların belli olması bekleniyor. Futbolcuların ceza alması durumunda, takımlarda ciddi oyuncu eksilmeleri yaşanacak. Bu eksiklikler, zirvedeki takımları aşağıya, alt sıralardakileri ise yukarıya taşıyabilir.
Konu sadece futbolcularla sınırlı değil; yöneticiler, antrenörler ve menajerler de sürecin bir parçası. Kulüpler, yeni teknik ekip ve menajer arayışına girmek zorunda kalabilir.
Yani sezon başında plan yapıp yola çıkan kulüpler, “sil baştan yeni bir yol haritası çizmekle” uğraşacak. Bu da epey bir zaman alacak.
Hatta birçok kulüp, olağanüstü genel kurula giderek, başkan ve yöneticilerini değiştirmek zorunda kalabilir.
Bahis süreci yeni başladı. Bakalım bundan sonra gelişmeler ne yönde olacak…
Herkes gibi biz de merak ediyoruz.
***
AHMET METİN GENÇ KİMLERE MEYDAN OKUDU?
Trabzon Büyükşehir Belediye Meclisi’nin Kasım ayı toplantıları başladı.
Dün yapılan ilk oturumda, CHP’li meclis üyeleri Cüneyt Zorlu, Celal Akaç ve Mustafa Çankaya, Başkan Ahmet Metin Genç’e kimi zaman hatırlatmalarda bulundular, kimi zaman da eleştiriler yönelttiler.
Bunlardan en dikkat çekici olanı, Sayıştay’ın 2024 yılında Trabzon Büyükşehir Belediyesi’nde yaptığı denetimlerde tespit ettiği bulgulara yönelik sorulardı.
Öncelikle şunu belirtelim: O bulgular, Ahmet Metin Genç’in dönemine ait değil.
Ancak şu ayrımı yapmak gerekiyor; “bulgu” demek “kamu zararı” demek değildir.
Örneğin, belediye bir işi ihale ile değil, doğrudan temin yöntemiyle yaptırmış olabilir.
Sayıştay, bunu bir “bulgu” olarak tespit edip, işlemin neden ihale ile yapılmadığı konusunda belediyeden savunma ister.
Eğer bu işlem sonucunda kamu zararı oluşmuşsa, o zaman soruşturma aşamasına geçilir ve zarar, sorumlularından tahsil edilip devletin kasasına aktarılır.
Özetle; “bulgu” bir işlemdeki eksiklikleri ifade eder ama yolsuzluk anlamına gelmez.
Burası çok önemli; çünkü herkes biliyor ki CHP’li meclis üyelerinin asıl ima ettikleri, ama açıkça dile getiremedikleri iddia, “Büyükşehir’de yolsuzluk yapıldığı” yönündeydi.
Ancak Başkan Ahmet Metin Genç, yılların verdiği siyasi tecrübe ve belediye başkanlığı deneyimiyle bu iddialara net bir yanıt verdi:
“11 yıldır belediye başkanlığı yapıyorum.
Her yıl denetimden geçiyoruz.
Şimdiye kadar yaptığım işlerde bir kuruş kamu zararı tespit edilmedi.
Veremediğim hesap yok, veremeyeceğim hesap yok.
Alnım açık.”
Başkan Genç, bu sözleriyle yalnızca CHP’li meclis üyelerine değil, kendisine imalı suçlamalarda bulunan ya da böyle bir niyeti olan herkese açıkça meydan okudu…
***
MECLİS TOPLANTISI BİR YILIN ÖZETİ GİBİYDİ
Trabzon Büyükşehir Belediye Meclisi Kasım ayı ilk oturum toplantısı dün gerçekleşti. Bu toplantı adeta bir yılın özeti gibiydi.
Ortahisar Belediye Başkan Yardımcıları Cüneyt Zorlu ile Celal Akaç, meclis toplantısında ipleri ele aldılar. Bir yandan Zorlu, diğer taraftan Akaç soruları ile meclisin tansiyonunu yükselttiler.
Her iki başkan yardımcısının kafa kafaya vererek derslerine iyi çalıştıkları belli oldu. Bir yıl içinde yapılan bütün meclis toplantılarında yapılacak eleştirileri bu toplantıda dile getirmiş gibi bir hava esti.
Cüneyt Zorlu, Sayıştay Raporundaki tespitlere dikkat çekti. Ardından “devletin tasarrufu altındaki alanlarda yapı kayıt belgesi düzenlenemez” konusuna vurgu yaptı.
Zorlu, “Büyükşehir Belediyesi, devletin yaptığı işleri neden kendi projesiymiş gibi sunuyor? İtfaiye ve TİSKİ’deki görevden almaların sebepleri nedir? AK Parti’ye geçen belediyelerin bütçelerindeki anormal artışların sebebi nedir?” soruları ile Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç’i sıkıştırmaya çalıştı.
Daha sonra sazı eline alan Belediye Başkan Yardımcısı Celal Akaç, Zorlu’nun yükselttiği tempoyu artırdı. Akaç, güncelliğini yitiren pankartların kirlilik yarattığını dile getirerek yumuşak bir giriş yaptı. Ardından belediye araçlarının mitingde kullanımını sorguladı.
Akaç, konuşmasını “Çadır turizmine yerel idareler el atmalı” ve “Yerel idareler etkinlik zamanlarını birlikte planlamalı” önerileri ile tamamladı.
Dünkü meclis toplantısında sinerji ve heyecan yüksek seviyedeydi. Bakalım bugün ki meclis toplantısının temposu nasıl olacak?
***
VATANDAŞLAR VALİ YILDIRIM’DAN ÇÖZÜM BEKLİYOR!
Trabzon Valiliği ve Bölge Adliye Mahkemesi’nin üst tarafında, valilik, vergi dairesi ve adliyede çalışan personeller için bir otopark bulunuyor.
Çalışan personel sayısına kıyasla bu otoparkın kapasitesi oldukça düşük. O yüzden araç yoğunluğu fazla.
Devletin kurumlarında önemli görevlerde bulunan bu personellerin araçları gelişi güzel park etmeleri kabul edilebilir bir durum değil.
Vatandaşların valilik, adliye ve vergi dairesine gidebilmek için kullandıkları merdivenlerin önüne çekilen araçlar ciddi bir mağduriyet yaşatıyor!
Araçlar öyle park edilmiş ki; iki aracın arasından bir insanın geçmesi bile mümkün değil! Vatandaşlar devlet dairesindeki işlerini halletmek için apartmanların eşiklerinden geçmek zorunda kalıyor!
Bu nasıl bir sorumsuzluktur, akıl alacak gibi değil!
Hadi sağlıklı insanlardan vazgeçtik. Yaşlı ve engelli vatandaşlar bu kamu kurumlarına girebilmek için valilik binasının etrafında dolanmak zorunda mı?
Ne acıdır ki, personeller “Ben aracımı park edeyim de vatandaş ne yaparsan yapsın” mantığında hareket etmişler!
Çok yazık!
Konu ile ilgili olarak vatandaşlar şikayetlerini nereye ileteceklerini bilmedikleri için bizleri aradılar. Konuyu gündeme taşımamızı ve Trabzon Valisi Aziz Yıldırım’a çağrını iletmemizde aracı olmamızı rica ettiler.
Bizde baş göz üstüne dedik ve sözü onlara bıraktık!
"Sayın Valim;
Bizler, valilik, vergi dairesi ve adliyeye giderken düzensiz park edilen araçlar yüzünden mağduriyet yaşıyoruz. Sizin bu konudan haberiniz olmadığını biliyoruz. Zaten bilginiz olsaydı, direkt müdahale ederdiniz. Bundan en ufak bir kuşkumuz yok.
Bizler, araçların otoparka park edilmesinden rahatsız değiliz. Fakat merdivenlerin önüne çekilen araçlar kurumlara girmemize engel oluyor. En azından bizler için rahat yürüyebileceğimiz bir koridor oluşturulsun. Bu sayede işlerimizi sorunsuz şekilde halletmiş oluruz.
Sesimizi duymanızı ve konuyu çözmenizi rica ediyoruz. Saygılarımızı sunarız."
Vatandaş derdini anlattı. Bize de olayı takip etmek düşer!
Kaynak:Haber61
