TS'nin yenilgisi için ne dediler

Bir garip durum Ergun Ata (Fanatik) Bursaspor taraftarı, 2. yarı başlangıcından Trabzonspor'un eşitlik golü gelene kadar, 35 dakikanın tamamını kendi yarı alanında, bunun 18 dakikasını da ceza sahası içinde 11 kişiyle geçiren takımının Teknik Direktörü'ne

TS'nin yenilgisi için ne dediler



Bir garip durum Ergun Ata (Fanatik)

Bursaspor taraftarı, 2. yarı başlangıcından Trabzonspor'un eşitlik golü gelene kadar, 35 dakikanın tamamını kendi yarı alanında, bunun 18 dakikasını da ceza sahası içinde 11 kişiyle geçiren takımının Teknik Direktörü'ne, “Hoca oldu olacak bir kaleci daha al!” diye tepki gösterdi. Zira garip bir kararla orta alanı boşaltıp tüm savunmacılarını sahaya sürdüğünde Kurtar, tribünlerin de gördüğü Trabzonspor'un şuursuz baskısını giderek risk alıp artırdığına kulak asmadı.
Demek ki futbolda bu da var. Kaleci ve önündeki 10 kişiyle etten duvar ördüğünde bile bunun karşılığı var. Oysa ki: Kurtar, kontra çıkışları değerlendirebilecek oyuncu sahada bulundurabilse daha erken amacına ulaşılabilirdi. Demek ki böyle de olabiliyor ama bunun için net bir ofsaytı kaçıran yardımcı hakem bulacaksın. 2 dakika içinde iki ofsayt gol oldu uzatmalarda. Birinde Hakan Yemişken 3 metre ofsayttaki, “Tahkim Kurulu'ndan piyangolu” Sercan'ın pozisyonunu atladı. Kıdemli yardımcı Cemal Bingöl ise tabiri caizse “milimetrik ofsayt” Umut için bayrağını kaldırdı.
Skoru hakem kararıyla belirlenen bu garip maça Trabzonspor cephesinden baktığımızda hak etmedikleri bir yenilgi aldıklarını görüyoruz. Kurtar oyuna savunmacı soktukça Yanal üçüncü bölgeyi kalabalıklaştırdı. Buna ve biri direkten dönen pozisyon sayısı çokluğuna karşın galibiyeti de hak etmemişlerdi ama uzatmalarda üstelik hakem kararlarıyla hem maçı hem de liderliği kaybetmeleri kendilerini, giderek daha çok hakem hataları mağduru konumuna düşürüyor ki; bu da “yarışta bir gariplik mi var?” sorusunun daha çok kafa karıştırmasına neden oluyor.
Sahi sanki bu işte bir gariplik var!

Elbise bol geldi Necmi Perekli (Fotomaç)

Bursaspor karşısında seyrettiğimiz lider, maçın mutlak favorisi Trabzonspor, taraftarını hayal kırıklığına uğrattı. Her iki takımın da kazanmak zorunda olduğu, fakat adeta isteksiz ve gayesizmiş gibi oynadıkları maçı fırsatları değerlendirmesini beceren ev sahibi takım Bursaspor kazandı. Bordo-mavililer'in hiç bu kadar düşük tempolu bir maç oynadığına şahit olmadım. Bundan önce çok iştahlı ve göz doldurucu oynanmamış olmasına rağmen şu veya bu şekilde kazanılan puanlar sonucunda kötü ve lidere yakışmayan hep oyun dikkatlerden kaçtı. Keşke adeta alarm veren oyun düzeni fark edilip, gerekli tedbirler alınabilseydi. Böylece favorisi olduğu dünkü maçtan mağlup ayrılmamış ve liderlikte rakibi ile eşit puanlara gelmemiş olunurdu. Trabzonspor'un görev anlayışında ve oyuncu kullanımında fevkalade isabetsizlik ve yetersizlik var.

Bağlantıyı kuramadılar
Savunma, tek kişi ile saldıran ve gol arayan rakip karşısında bu şekilde oynamamalıydı. Trabzonspor, defansta bir kişiye karşılık çakılı 4 kişi ile oynamasına rağmen, dayanışma içinde bu bir kişiyi kontrol altına alamadı. Hüseyin, Selçuk, Serkan ve sonradan giren Colman, defans-ofans bağlantısını kuramayınca ev sahibi, oyunu istediği şekle soktu. Buna bir de orta alandan sürpriz gol adamaları ile pozisyon üretme çabası girince, bordo- mavililer bu iki blokta da başarısız kaldı. Bu maçta da evvelki maçlarda görülen özellikle maç başlarında yakalanan ama hovardaca harcanan pozisyonlar değerlendirilemeyince "Atamayana atarlar" kuralı işlemiş oldu. Bursa'nın attığı ikinci golde yan hakemin ofsaytı görememesi Trabzonspor'u liderlikten eden bir diğer önemli sebepti. Barış'ın adeta "Kurtarıcı" özelliğine sokulup sahaya sürülmesini anlayamadım. Karşılaşmanın sonralarına doğru olmasına rağmen 15 dakikalık bir dilimde hakikaten etkili olmaya başlayan İbrahima Yatara'nın kementlenip dışarı alınması ve yerine İsaac'in üç dakikalık bir zaman için koyulması pek de mantıklı gelmedi bana. Umarım ki bu mağlubiyet Trabzonspor'da paniğe değil de daha önce alınması geciken tedbirlerin bir an evvel alınmasına vesile olur.

Uyan ey yönetim! Serdar Bali (Star)

İlk yarı Trabzon futbol adına ortaya hiçbir şey koymadı. Aksine eksik kadrosuna rağmen Bursa, elinden gelen her şeyi yaptı. Trabzon taraftarını belki bugüne kadar futbolla tatmin edemiyordu ama Bursa maçındaki kadar hiçbir zaman utandırmamıştı.

Trabzon ikinci yarıda mağlubiyetten kurtulmak için bütün gücüyle saldırmaya başlayınca maç tamamen Bursa sahasında geçti. Bunun akabinde de beraberliği sağladı.

Trabzon'da Gökhan ve Yattara'dan çok şey bekleniyor ama onlar 5-6 maçtır kaçak oynuyor. Top kazanmıyorlar, atılan topları çabuk kaybediyorlar ve arkadaşlarına yardım etmiyorlar. Bu durumda zaten iyi oynamayan Trabzon'un bir şansı kalmıyor. Kısaca 2-1 kazanacakları maçı sahanın yıldızı olan hakem Abitoğlu'nun yardımı ile 2-1 mağlup bitirdiler.

Bu dakikadan sonra yapılacak şudur: Takımın büyükleri, gençleri bir araya toplayıp, nerede hata yaptıklarını kendi aralarında konuşup, el birliği ile bir hafta önce bulundukları yere gelmek için uğraşacaklardır. Kötü de oynasalar, geçmiş 3 maçta verdikleri puanları kötü oyunlara değil, hakemlere feda ettiklerini, şampiyon olmak için onları da yenmelerinin gerektiğini kafalarına sokmalıdırlar.

Buradan bir kere daha sesleniyorum: Ey yönetim; söylüyorum, yazıyorum, anlamıyorsunuz. Futbolcunun cezası kalkıyor, ofsayttan gol yeniliyor ve attığı gol ofsayt deniyor. Uyanmanız için daha ne yapmamız lazım... Size dışarıyı kollayın dedim ama siz anlamadınız. Alın karşılığını görün!!

Yönetim, futbolcuların bir araya geldiği gibi bütün camiayı bir araya getirip, kulübe karşı yapılan bu harekata, Trabzon'un büyük lokma olduğunu göstermenin yollarını araştırmalıdır. Hakem olaylarının erken başlamasının belki Trabzon'a çok faydası olacaktır. Rahatlığa alışmış yönetimin kendini toparlaması gerektiği ortaya çıkmıştır. Bu maç geride kalmıştır. Artık herkesin önüne bakmasından başka çare yoktur.

Küçümsemek Cemal Ersen (Milliyet

Geçen hafta Kocaelispor karşısında iyi oynayarak kazanmış bir takımı bozmama düşüncesine saygı duyuyoruz. Ancak o maçın iyilerinden Tayfun, Serkan, Giray, Hüseyin, Yattara ve Selçuk gibi isimlerin bu denli kötü oynayacaklarını elbette Ersun Yanal da kestiremezdi.
Nitekim sekiz haftadır üç puanı bir arada görememiş Bursaspor önünde rehavetten midir, yoksa sorumsuzluktan mı bilinmez, iyi başladığı maçta sezonun en berbat mücadelelerinden birini sergiledi Trabzonspor. Oysa galibiyet ilk yarı sonundaki liderlik hesaplarının tutmasını sağlayabilirdi. Olmadı. Bordo-mavili ekip kendini inkar eden futbol anlayışıyla hedef yolunda çok ciddi bir yara aldı.
Maç boyunca kontrollü oynamaya çalışan, Giray ve Hüseyin'in seyrettiği pozisyonda Gökhan'ın golüyle öne geçen Bursaspor, ikinci yarıda tamamen kendi sahasına çekilince ortaya garip bir tablo çıktı. Topa daha çok sahip olması ve baskılı görünmesine karşın Trabzonspor rakip savunmayı aşacak, onları hataya zorlayacak formülü üretmekte zorlandı. Bursaspor'da özellikle İbrahim ve Ömer'in kusursuza yakın oyunu Gökhan - Umut ikilisinin geçen haftaki uyumunu bozdu. Trabzonspor bu bölümde bir kez üç pasla pozisyon buldu, o da eşitlik sayısını getirdi. Bu arada kaleci İvankov'un da hakkını yemeyelim, oyunu dikkatli takip etmesi ve zamanında müdahaleleri galibiyete katkı sağladı.
Yanal'ın hamlesi
Yanal'ın ilk yarının sonlarında Tayfun'un yerine Colman'ı oyuna alması olumlu bir hamleydi. Ancak bu hamle kurgunun tamamen değişmesine neden oldu. Orta sahanın koşan tek ismi Serkan savunmanın sağına döndü. Bursaspor'un ikinci yarıda geriye yaslanması bu bölgedeki rahatsızlığın belirgin bir şekilde görülmesini engellese de bordo-mavili ekip atak başlatmakta sıkıntı çekti. Özellikle beraberlik sayısından sonra rakip alandaki top kayıpları bunalan Bursaspor'un nefes almasına yol açtı.
Hakem ve hakem hataları yazmaktan uzak durmaya çalışıyoruz. Ancak dünkü maça onların damgasını vurduğu gerçeğini atlayamayız. Bursaspor'un ikinci golü öncesi Sercan'ın ofsayt pozisyonunda topla buluşmasını es geçen kıdemsiz yardımcı Hakan Yemişken skoru belirleyen bir hataya imza attı.

HABERE YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler