Sahi, ne oldu ‘Süper Lig A.Ş.’niz?

Sahi, ne oldu ‘Süper Lig A.Ş.’niz? Yıllardır beklediğimiz “Spor Kulüpleri Yasası’’ da yine çıkmamış oldu, onu unutturup Süper Lig A.Ş. adıyla oluşturulacak yapı da gerçekleşmedi... Koca Türk sporu aldatılmış, milletin beklentisi boşa çıkmış oldu... Bakan’

Sahi, ne oldu ‘Süper Lig A.Ş.’niz?

Sahi, ne oldu ‘Süper Lig A.Ş.’niz?

Yıllardır beklediğimiz “Spor Kulüpleri Yasası’’ da yine çıkmamış oldu, onu unutturup Süper Lig A.Ş. adıyla oluşturulacak yapı da gerçekleşmedi... Koca Türk sporu aldatılmış, milletin beklentisi boşa çıkmış oldu... Bakan’ı da, Federasyon Başkanı da, Kulüpler Birliği Başkanı da bir yılımızı daha harcamış oldu...

Öyle bir hızla başlamışlardı ki, doğrusu acayip bir göz boyama gerçekleşmişti... Meğer amaç icraat değil, sadece yapıyor gibi bir görüntü vermekmiş ...

Dostlar alışverişte görsün, düşmanlar da çalışıyorlar zannetsin diye imiş... Ya da yoğun kamuoyu baskısının önüne geçebilmek için bir manevra kabiliyeti sergilemekmiş...

Spor camiasının görüşü alınmadan, tartışmaya açmadan, ortak akıl oluşmadan, kurumlar devre dışı bırakılmış... Bakanlık, bakanlıklar, hatta Başbakanlık bile atlanarak direkt Cumhurbaşkanlığı’na sunulmuş...

***

O gün “yangından mal kaçırır gibi’’ demiştik ve “vardır bunda bir bit yeniği’’ diye ilave etmiştik...

Sanki, kamuoyundan bir şeyler saklıyorlar, görülmesini istemiyorlar, onun için de Cumhurbaşkanımız’ı devreye sokarak, hiç kimse duymadan Süper Lig A.Ş.’yi kurmaya çalışıyorlar diye zannetmiştik...

Meğer yanılmışız, hatta aldatılmışız, duygularımızla oynanmış, beklentilerimiz boşa çıkarılmış...

Demek ki ters köşe olan, “ne de olsa, hiçbir şey eskisi gibi olmayacak’’ rüyasına kapılanlarmış...

***

Meğer gerçek amaç, kamuoyunun gazını almakmış ve bir süre daha oyalamakmış... Eğer içeriğindeki, kulüpleri borçlandıran yöneticileri sorgulamaksa ve onlara rücu ettirmekse tek başına bu bile olumlu bir adımdı...

Kulüplerini borç batağına sürükleyen, UEFA’dan habire tokat yemelerine sebep olan yöneticiler, böyle bir yasanın çıkmasını istemeyebilirdi... Buna yıllarca başkanlık yaptığı Beşiktaş’ı büyük borca sokan ve kulübün mali kriterlerini bozan, UEFA’dan da ceza almasına sebep olan bugünkü TFF Başkanı dahildi...

Eski adıyla İstanbul Büyükşehir, bugünkü Başakşehir Başkanlığı döneminde kulüpteki yanlışlıklar yüzünden hayli zor günler geçiren, Kulüpler Birliği Vakfı Başkanı da...

***

Bu sebeple de böyle bir madde yer alacaksa, “Helal olsun Kulüpler Birliği’ne’’ diye de içimizden geçirmiştik...

Bunu, “Geçmişte yapılan usulsüzlükler, yolsuzluklar, istismarlar, artık tarihte kalsın, biz bundan sonra şeffaf, tertemiz bir sayfa açalım’’ anlayışı olarak yorumlamıştık...

Demek ki güvendiğimiz dağlara kar yağdı, beklentimiz bir başka bahara kaldı... Bu sene de “yasama dönemi’’ bitiyor... Mayıs ayı başladı yetişmez, haziranda TBMM tatile girerse, tasarıya dönüşmemiş, henüz taslak halindeki bu çalışma, yeni yasama yılına kalacak demektir...

***

Yıllardır beklediğimiz “Spor Kulüpleri Yasası’’ da yine çıkmamış oldu, onu unutturup Süper Lig A.Ş. adıyla oluşturulacak yapı da gerçekleşmedi... Koca Türk sporu aldatılmış, milletin beklentisi boşa çıkmış oldu...

Bakan’ı da, Federasyon Başkanı da, Kulüpler Birliği Başkanı da bir yılımızı daha harcamış oldu...

Kulüpler, kalıcı gelirler üretemiyor, yayın ve ‘İddaa’ gelirleri çarçur ediliyor, borçları katlandıkça katlanıyor... Ne dur diyen var, ne de hesap soran...

Vergi aflarıyla devlet zarara uğratılıyor, hoca kıyımı gırla gidiyor, en çok para getirecek futbolcular serbest kalıyor, UEFA kriterlerine uyulmadığı ve mali vecibeler yerine getirilmediği için en kıymetli oyuncular, elini kolunu sallaya sallaya gidiyor...

***

Futbolda adalet diye bir şey yok... Canı yakılan yakılana... Pek çok kulübümüzle ilgili haksızlıklar... Kazananın da, kaybedenin de federasyonun adaletine güvenmediği bir yapı...

Şiddetin alabildiğine artması, bir türlü çözüm üretilememesi, devletin seyirci kalması, Bakan ve bakanlığın olaylardan kaçması, en lazım olduklarında saklanması, devreye girer gibi olduklarında da sadece temennide bulunması, işimizin tamamen tesadüflere kaldığını gösteriyor...

Yumruğunu masaya vuracak, herkese sorumluluklarını hatırlatacak; federasyona, kulüplere, yöneticilere ihtarda, yargıya ihbarda bulunacak, görevini yapmayanlar hakkında da suç duyurusunda bulunacak bir irade gerekiyor...

O irade ne yazık ki, ne bakanda var, ne de hükümette... Yanlış yapanların yanına kar kalıyor, işini doğru yapanlar aptal yerine konuyor...

***

Sadece madalya alındığında, takımlarımız kupa kazandığında veya tesis açılışlarında değil, şiddetin içine dalarak, sorunları çözerek görev yapılmalı...

Bir Bakan veya Federasyon Başkanı ile Kulüpler Birliği Başkanı’nın görevi bunlar değilse Fatih Terim’le Avrupa Şampiyonası’nda Milli Takım kadrosunu yapmak da değildir herhalde...

Anladık, kavga, şiddet, hakem tartışmaları sizi unutturduğu ve size zaman kazandırdığı için işinize geliyor ama olan Türk sporuna, sporcusuna, gençliğine oluyor...

Siz ise uyumaya ve uyutmaya devam ediyorsunuz... Biz ise hatırlatıyoruz... Sahi ne oldu sizin Süper Lig A.Ş.’niz?..

HABERE YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler