Trabzonspor'dan Sadri Şener ile ilgili açıklama yapıldı.

İŞTE O AÇIKLAMA

6222 Sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun’un değişikliğiyle ilgili Levent Bıçakçı tarafından hazırlanan taslağa kulübümüz adına Başkanımız Sayın Sadri Şener tarafından atılan imzayla ilgili olarak kamuoyunda ısrarla bazı çevreler eksik ve yanlış bilgilerle yorumlar yapmakta, gündemi meşgul etmektedirler.

Öncelikle göz ardı edilmemesi gereken husus; yürürlükteki yasanın şike ve teşvik priminde uygulanacak cezaları düzenleyen maddelerinin içeriğinde yer alan unsurların neleri kapsadığı konusudur.

Söz konusu yasanın Üçüncü Bölüm’ünde yer alan 11. maddesine göre Yasak Fiiller ve Ceza Hükümleri başlığında dile getirilen içeriğe göre şike ve teşvik primine yönelik cezalar şöyle belirtilmiştir:

MADDE 11 – (1) Belirli bir spor müsabakasının sonucunu etkilemek amacıyla bir başkasına kazanç veya sair menfaat temin eden kişi, beş yıldan on iki yıla kadar hapis ve yirmibin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır. Kendisine menfaat temin edilen kişi de bu suçtan dolayı müşterek fail olarak cezalandırılır. Kazanç veya sair menfaat temini hususunda anlaşmaya varılmış olması halinde dahi, suç tamamlanmış gibi cezaya hükmolunur.

(2) Şike anlaşmasının varlığını bilerek spor müsabakasının anlaşma doğrultusunda sonuçlanmasına katkıda bulunan kişiler de birinci fıkra hükmüne göre cezalandırılır.

(3) Kazanç veya sair menfaat vaat veya teklifinde bulunulması halinde, anlaşmaya varılamadığı takdirde, suçun teşebbüs aşamasında kalmış olması dolayısıyla cezaya hükmolunur.

(4) Suçun;

a) Kamu görevinin sağladığı güven veya nüfuzun kötüye kullanılması suretiyle,

b) Spor kulübünün yönetim kurulu başkan veya üyeleri tarafından,

c) Suç işlemek amacıyla kurulmuş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde,

ç) Bahis oyunlarının sonuçlarını etkilemek amacıyla,

işlenmesi halinde verilecek ceza yarı oranında artırılır.

(5) Suçun bir müsabakada bir takımın başarılı olmasını sağlamak amacıyla teşvik primi verilmesi veya vaat edilmesi suretiyle işlenmesi halinde bu madde hükümlerine göre verilecek ceza yarı oranında indirilir.

(6) Bu madde hükümleri;

a) Milli takımlara veya milli sporculara başarılı olmalarını sağlamak amacıyla,

b) Spor kulüpleri tarafından kendi takım oyuncularına veya teknik heyetine müsabakada başarılı olabilmelerini sağlamak amacıyla,

prim verilmesi veya vaadinde bulunulması halinde uygulanmaz.

(7) Suçun spor kulüplerinin veya sair bir tüzel kişinin yararına işlenmesi halinde, ayrıca bunlara, şike veya teşvik primi miktarı kadar idari para cezası verilir. Ancak, verilecek idari para cezasının miktarı yüzbin Türk Lirasından az olamaz.

(8) Müsabaka yapılmadan önce suçun ortaya çıkmasını sağlayan kişiye ceza verilmez.

Yukarıdan da anlaşılacağı üzere belirtilen suçlara yönelik kulüplerin alacağı cezalarla ilgili olarak herhangi bir düzenleme söz konusu değildir.

Bu suçları işleyen kulüplere uygulanacak yaptırım, Türkiye Futbol Federasyonu talimatları ve disiplin kuralları gereğince belirlenecektir.

Türkiye Futbol Federasyonu Disiplin talimatının 58. Maddesi açıkça bu fiillerle ilgili olarak cezalandırılma kriterlerini aşağıdaki gibi belirlemiştir.

İlgili madde şöyle:

MADDE 58 – MÜSABAKA SONUCUNU ETKİLEME

(1) Müsabakanın sonucunu hukuka veya spor ahlakına aykırı şekilde etkilemek veya buna teşebbüs etmek yasaktır. Bir futbolcuya veya kulübe teşvik pirimi verilmesi de bu kapsamdadır.

(2) Bu hükmü ihlal eden kişiler, bir yıldan üç yıla kadar müsabakalardan men veya hak mahrumiyeti cezasıyla; kulüpler ise küme düşürme cezasıyla cezalandırılır. İhlalin ağırlığına göre küme düşürme cezasına ek olarak puan indirme cezası da verilebilir.

(3) İhlalde sorumluluğu bulunan kişi veya kulüplere ayrıca para cezası verilir.

(4) Anılan yasağın hakemler tarafından ihlali halinde sürekli hak mahrumiyeti cezası verilir.

Dolayısıyla hazırlanan yasa taslağına destek vermekle, herhangi bir kulübün alması gereken cezanın kaldırılmasına katkı yapmanın arasında hiçbir bağ bulunmamaktadır.

Kulübümüzün bu noktada değişmesini asıl arzu ettiği husus, başkalarının işlediği suçlarla ilgili olarak yönetim kurulu üyelerinin taşıdığı sorumluluktur.

Ayrıca, Kulüpler Birliği Vakfı’nın hazırlatmış olduğu yasa taslağının varlığına rağmen Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nin ilgili bakanları yapmış oldukları açıklamalarda herhangi bir yasa değişikliğini düşünmediklerini ısrarla dile getirmiş ve dolayısıyla konunun gündemi meşgul etmemesi gerektiğinin mesajını vermişlerdir.

Gerçekler bu yöndeyken; kulübümüzün kazanılmış ya da kazanılacak haklarını hiçbir şekilde sekteye uğratmayacak olan, ayrıca fiili durum itibariyle yok hükmündeki taslakla ilgili Başkanımız Sayın Sadri Şener’in adını kullanarak yapılan spekülasyonlar maalesef kamuoyunun gündemini gereksiz yere meşgul etmekten öteye gitmemektedir.

Trabzonspor Yönetim Kurulu bugüne kadar kulübümüzün haklarını koruma noktasında gereken azami hassasiyeti göstermiş, bundan böyle de göstermeye devam edecektir.

Süreç başladığından beri izlediğimiz politika ve gösterdiğimiz sağduyulu durumun karşılığında teslim edilen haklarımızın bir bölümü apaçık ortadadır. Takımımız UEFA Şampiyonlar Ligi’nde mücadele etmekte ve ülkemizi başarıyla temsil etmektedir.

Böylesi kritik konularda haklı olmak kadar haklı kalmayı sürdürebilmekte büyük önem taşımaktadır. Trabzonspor Kulübü’nün duruşu bahsettiğimiz duyarlılıkta bir duruştur. Bundan da taviz verilmeyecektir.

Bunun dışında kamuoyuna bilinçli olarak sunulmaya çalışılan sanal gündemin gerçekle ilgisi yoktur.

Duyarlı taraftarlarımıza saygıyla duyurulur.